Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Halkbank davasının düşündürdükleri!

05 Mayıs 2021 Çarşamba

Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler hep inişli çıkmayışlı oldu ama hiç bugünkü kadar Türkiye’nin onurunu zedeleyecek durumda olmadı.

Ermeni iddialarının ABD Başkanı katında dile getirilmesi işin bir boyutu. On yıllardır son tahlilde Türkiye’nin ağırlığı öne çıkar, ABD başkanları geleneksel söylemlerini dile getirir, devam ederdi. 

Bu kez son günü de beklemediler, ne diyeceklerini önceden haber verdiler. Üstelik bunu Türkiye için önemli bir tarihte yaptılar. Biden, Erdoğan’ı TBMM’nin kuruluş yıldönümünde 23 Nisan’da aradı. O gün Erdoğan için de “Türkiye’nin en yüksek bayrak direğini dikme” günüydü!

Ne var ki, Türkiye’deki iktidar açısından ABD deyince ilk akla gelen bunlar değil, Halkbank davası!

Girişte altını çizdiğimiz durum buydu.

Ankara’da Türk-Amerikan ilişkilerinden önce Erdoğan-ABD ilişkileri geliyor.

***

New York’ta açılan Halkbank davasının 45 sayfalık iddianamesinin özünü şu suçlamalar oluşturuyor:

- Türkiye’nin kamu bankası devleti yönetenlerin de bilgisi dahilinde kara para akladı.

- Türkiye, İran’ın petrol ve doğalgaz paralarının uluslararası işleme sokulması için devreye girdi. Bu amaçla ABD makamlarına yalan söyledi.

- Bu işlemler sürecinde Reza Zarrab da kullanıldı.

- Rüşvet ve benzer yöntemlerle pek çok işlem resmi ve yasal statüye sokuldu.

- Uluslararası piyasalara kumpas kuruldu.

- Bu kapsamdaki işlemlerin tutarı 20 milyar doları geçiyor.

Bir kişi, bu suçlamalarla karşı karşıya kalsa yüzü kızarır.

Bu suçlamalar Türkiye’ye yönelik!

Reza Zarrab’ın davadaki durumu ABD çıkarlarına göre sanıkla tanık arasında gidip geliyor!

Türkiye, bu davaya şu şekilde müdahil olmadı:

- Saçmalamayın! Türkiye böyle şeyler yapmaz. Biz kuruluş temellerini dahi uluslararası meşruiyete oturtmuş bir ülkeyiz. Bu davadaki hiçbir iddia gerçek değildir!

Şöyle müdahil oldu:

- Bizi burada yargılamanız uygun değil!

İddianamenin mahkemeye sunulduğu Ekim 2019’dan beri Türkiye’nin dayandığı tek durum bu. 

Erdoğan’ın Trump’tan bu dava için yardım istemesi de ayrı konu!

Davanın ayrıntıları gerçekten Türkiye’nin onurunu kıracak nitelikte.

Soralım:

ABD, bu davayı Türkiye’de temiz bir yönetim olsun diye mi açtı?

Hayır!

Türkiye, uluslararası hukuku çiğnediği için mi açtı?

Hayır! En azından birinci madde değil.

Birinci madde ne?

Türkiye’deki yönetimi istediği noktaya getirmek, istediği yöne sevk etmek!

***

Erdoğan-Biden görüşmesine dönersek...

Biden’ın “soykırım” sözcüğünü kullanacağını ifade ettikten sonra iki ülke ilişkilerinin gerçek anlamda başlayabilmesi için olması gerekenleri sıraladığı, Erdoğan’ın da şu yanıtı verdiği söyleniyor:

- Yüz yüze gelince her sorunu çözeriz!

Yüz yüze gelme hazirandaki NATO zirvesinde. Onun öncesinde de Halkbank davası var! 3 Mayıs’ta görülmesi beklenen dava, Türkiye’nin yukarıda aktardığımız itirazını karara bağlamak için açıklanmayan “yakın bir tarihe” ertelendi.

Gelinen nokta Türkiye açısından hüzün verici.

Bu ülkenin yurtseverleri, ne olursa olsun yabancı bir ülkedeki davadan medet ummaz.

Bu ülkenin yurtseverleri, Türkiye’nin uluslararası alanda onurunun kırılmasına razı olmaz.

Bu tahterevalliyi reddediyoruz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024
Çekin elinizi! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları