Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Enkazımızdan doğacağız...

18 Mart 2023 Cumartesi

Deprem ve sel görünür kıldı... Aslında sadece bina kalitesinde ve kent inşasında değil, pek çok alanda büyük felaketleri yaşıyoruz. Pek çok değerimiz enkaz altında.

Her şeyi vasatta eşitlediler.

Toplumu yoksulluk tabanında birleştirip yardıma muhtaç hale getirmeyi, hizmet başarısı olarak ilan ettiler.

Yolsuzluğu ahlak dışı bir davranış olmaktan çıkarıp, ihaleden alınan payı büyütmek olarak normalleştirdiler.

Yasaklar sözcüğünün “k” harfini kaldırıp, her türlü yasağı yasal hale soktular.

Cumhuriyetin neredeyse bütün ekonomik kazanımlarını özelleştirme adı altında bitirdiler.

Cumhuriyet devrimlerinin içini boşaltıp ortadan kaldırma hedefinden hiç vazgeçmediler.

Üniversiteleri, dünya bilim ailesinin dibine doğru indirip kadro deposu haline getirdiler.

En sonunda kadına şiddeti olağanlaştırmayı önerecek kadar yozlaştılar.

Yaşamın her alanında enkazı, felaketi yaşıyoruz. Depremle ve selle bir kısmı görünür hale geldi, o kadar!

***

12 Eylül 1980 darbesinden sonra 1983 seçimlerinin üzerinden 40 yıl geçti. 

Yarısı AKP iktidarı döneminde geçen 40 yılda bu topluma neler dayatmaya kalkmadılar ki...

Türk-İslam sentezini tek çıkış yolu olarak işleyip, anlatıcılarını yetiştirmeye çalıştılar, tutmadı.

İkinci Cumhuriyet deyip kuruluş kökenlerini başkalaştırmaya çalıştılar, tutmadı.

“Hocaefendi”, “hizmet hareketi”, “Gülen movement” adı altında küresel kuşatmaya giriştiler, tutmadı.

“Ilımlı İslam”, “Müslüman demokrat” adı altında, dini siyaset sarmalına sokmaya çalıştılar, tutmadı. Bu sarmaldan iktidara gelenler başkalaştı...

Geldik, şahsımrasiye!

Şahsım rejimi de her alanda yarattığı enkazla 14 Mayıs 2023’te iktidarını sürdürmenin yollarını arıyor. 

Yukarıda özetlediğimiz sürecin sadece iç boyutları olmadığı dikkate alındığında önümüzdeki seçimlerde Cumhuriyetçilerin çok işi var!

Seçime 57 gün kaldı...

Bu zaman diliminde, toplumu “en kaz” yerine koyup bu enkazı unutturacak hamleler beklemek gerekir.

Bu zaman diliminde, seçmene “Benden başka ülkeyi yönetme gücüne sahip kimse yok ki” duygusu verecek algı dayatmaları beklemek gerekir.

***

Madalyonun öteki yüzü de var...

Son 40 yılda, Cumhuriyetin kuruluş değerlerine “alternatif” olarak üretilen her şeyi reddeden bir toplum var.

Son 40 yılda, çevremizdeki cephesi belirsiz bütün iç savaş kaoslarına inat, etnik kökene dayandırılmak istenen teröre karşın bütünlüğünü bozmamış bir toplum var.

Son 40 yılda, tüm küresel dayatmalara karşın, Cumhuriyetin ekonomik kazanımlarını unutmayan bir toplum var.

Son 20 yılda, 23 Nisan’ları, 19 Mayıs’ları unutturmak için her şey yapılsa da ulusal bayramlarını “şahsımrasiye” inat daha büyük heyecanla kutlama bilincinde bir toplum var.

Son 20 yılda, Anıtkabir’i yanıtkabir ilan eden, burayı en çok yüreğin attığı yer yapan bir toplum var.

İşte bu toplumla yeniden başlayacağız.

Yakın geçmişteki Cumhuriyet mitinglerinden Gezi’ye büyük toplumsal buluşmalarda halk, neyi özlediğini haykırdı ama önüne bir hedef koymadı. 

14 Mayıs, bu haykırışların gelecek hedefine dönüştüğü gündür.

14 Mayıs, toplumun sadece ne istediğini söylediği değil, tayin ettiği gündür.

14 Mayıs demokrasinin sandık sandık tabana yayıldığı gündür.

Yok öyle kahretmek...

Enkazımızdan doğacağız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları