Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

ABD gezisi iptal gibi!

25 Nisan 2024 Perşembe

Dün “ABD ile Hamas gerilimi” başlıklı yazımızda, 9 Mayıs’ta gerçekleşmesi beklenen Biden-Erdoğan görüşmesinin iptal edilme olasılığının yüksek olduğunu vurgulamıştık.

An itibarıyla yüksek olasılık biraz daha yükselmiş görünüyor!

Görüşmenin iptal gerekçesi ise çatallı. İktidara yakın kaynaklar, iptal isteminin Erdoğan’dan geldiğini vurguluyor. Gerekçe olarak İsrail’in Gazze’de acımasız saldırılara devam etmesini ve ABD’nin bunu fiilen desteklemesini gösteriyor.

Taraflardan resmi açıklama gelmeden kesin ifadeler kullanmamak gerekir. Ancak iptal olasılığının başlıca gerekçesinin Erdoğan’ın Hamas’a yönelik destekleyici tutumu olduğu bilgisi var. ABD, Katar’dan çekilmekte olan Hamas’ın yeni üs olarak Türkiye’de kabul görmesini kabul edilemez buluyor.

Bununla bağlantılı bir başka gerekçe de Erdoğan’ın Putin’le olan ilişkileri. Putin bir türlü Türkiye’ye gelemedi! Yılbaşı sürecinde Putin’in 12 Şubat’ta Türkiye’de olacağı duyurulmuştu. Daha sonra erteleme haberi geldi. “Seçimden sonra” dendi ama “hangi seçimden sonra” belli değil!

Putin’in Erdoğan’a olan desteğinin derinliğini şöyle özetleyelim:

2023 seçimlerinden önce Türkiye’nin Rusya’ya olan 20 milyar dolarlık doğalgaz borcunu erteledi!

Bunun karşılığı sadece sıkı muhabbetse ne âlâ!

***

AKP iktidarının tarihi biraz da ABD ile ilişkiler tarihidir. Aradan bir kuşak geçti! AKP’den önceki Ecevit’in başbakanlığındaki koalisyon sırasında ABD, ısrarla Türkiye üzerinden Irak’a girmeyi ve Saddam’ı devirip Irak’ı işgal etmeyi planladı.

Ecevit buna karşı çıktı. “Komşu bir ülkenin ne olursa olsun Türkiye üzerinden işgal edilmesini istemem” dedi.

Bunu sağlığında Ecevit’le birkaç kez konuştuk. Ecevit, koalisyonun bitmesini ve AKP’nin iktidara gelmesini temel olarak bu sürece bağlıyordu.

Nitekim AKP 3 Kasım 2002’de seçimleri kazandıktan hemen sonra hiçbir kamu sorumluluğu olmadığı halde Erdoğan, ABD’ye gitti. 11 Aralık 2002’de dönemin ABD Başkanı Bush’la görüşmesinde şu mesajı verdi:

“Saddam bir diktatördür. Biz bir diktatörle yan yana yaşamak istemiyoruz.”

ABD’nin aradığı yanıt buydu.

Sonrasında 1 Mart 2003 tezkeresine kadar giden süreç yaşandı. 1 Mart’ta ABD’nin tüm Türkiye’yi kullanmasına, fiilen işgal etmesine neden olacak tezkere Meclis’ten geçmedi ama 5 Mart’ta hava sahasının kullanımına, benzer her türlü desteğe izin veren tezkere geçti.

Sürecin devamında iş, Türk askerinin başına çuval geçirilmesine kadar vardı!

***

1 Mart tezkeresinden sonra ABD katlarında şöyle bir değerlendirme öne çıkmıştı:

Türkiye gibi ülkelerde bize sadece bir tek sorumlu lazım. Parlamento, yargı, olmadık kurumlarla uğraşmak zorunda kalmamalıyız! O sorumlu ile her şeyi daha kolay hallederiz!

O günlerden de bugünlere geldik.

24 Şubat 2022’den beri Rusya-Ukrayna (NATO) savaşı nedeniyle kuzeyimiz karışık...

7 Ekim 2023’ten beri Hamas-İsrail savaşı ve İsrail’in sivil hedef dinlemeden saldırıları nedeniyle güneyimiz karışık...

ABD, her iki hatta da Türkiye’yi yanında görmek istiyor.

Türkiye’nin de ekonomisi, Şimşek’in ABD’den para istemesine kadar indi!

Tümü ortaya çıkmamış yeni bir parçalı bulmaca söz konusu!

İnsanın aklına yıllar önce Cüneyt Zapsu’nun, “Deliğe süpüreceğinize” diye başlayan cümlesi geliyor!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Söylenme... Söyle! 26 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları