Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Biz kimin aracının deposunu dolduruyoruz
Bir süredir Sayıştay raporlarını okuyorum. Normal bir gözle bakınca raporlarda eskilere nazaran pek bir şey yok. Eskiden olsa en ufak usulsüzlükler, kayda geçmeyen alacaklar, muhasebeleştirilmeyen ödemeler bir bir açıklanırdı.
Artık bunların hiçbiri yok. Ama ben gördüklerimi, satır aralarında kalanları aktarmaya devam etmek istiyorum.
Kendi şirketinden dezenfektan alan bakandan bu yana sicili en çok sorgulanan Ticaret Bakanlığı’nı anlatayım.
İlgili olanlar bilir, Ticaret Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve TOBB’ye ait özel bir şirket arasında gümrük kapılarının yap-işlet-devret (YİD) modeliyle yaptırılması/ modernize edilmesi amacıyla geçmiş yıllarda bir sözleşme imzalandı.
Buna göre şirket tarafından işletilen gümrük kapılarından sözleşme süresince elde edilecek kantar gelirinin yüzde 25’inin onarım, donanım ve sarf malzemelerinin alınması için bakanlık ile imzalanan bir protokolle şirkete bırakılmasına karar verildi.
Protokole göre şirket bu payı ayrı bir banka hesabında tutacak şekilde anlaşma sağlandı. Ayrılan payın yatırılacağı banka ve bankada açılacak hesabın türü, süresi, faiz oranı vb. hususların idarenin onayı alınmak suretiyle şirketin belirleyebileceği açıklandı. Buna karşılık yapılan harcamalardan dolayı şirketin hiçbir şekilde sorumlu tutulmayacağı da ifade edilmiş.
Yani kantar ücreti veya diğer gelirlerden bakanlık adına ayrılan paylardan yapılacak harcamalara ilişkin yetki bakanlıkta olmasına rağmen söz konusu paylar şirket adına açılmış bulunan bir banka hesabında tutulmuş.
Bakanlık resmen kamunun gelirini şirkete vermiş, üstelik bu parayı şirketin banka hesabında tutmasına izin vermiş.
Doğal olarak bakanlığa ait bir kamu kaynağının özel bir şirkete ait banka hesaplarında tutulması kamu maliyesinin temel ilkelerine tamamen aykırı.
Üstelik Sayıştay bu uyarıyı her yıl yapmasına rağmen bakanlık ve yetkililer uyarıları dikkate almamakta ve bu uygulamayı sürdürmekte ısrar ediyorlar.
Aslında amaç belli...
Ortaya çıkan temel sorunlardan birisi özel şirketin uhdesinde bulunan para ile yapılan alımlar. Bunlar ne Sayıştay denetimine ne de 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu esaslarına tabi!
Peki 2019-2022 yılları arasında bu hesapta ne kadar birikti ve nerelere harcandı diye sorarsanız onu da yazayım.
2019 Aralık sonunda bakanlık payı hesabında toplam (2018 devir rakamı dahil) 87 milyon TL olduğu tespit edilmiş. Herhangi bir denetime tabi olmadan bakanlık ihtiyaçları için (organizasyon gideri, yazılım programı alım gideri, eğitim hizmeti gideri vb.) toplam 42 milyon TL harcama yapılmış.
Ne alınmış mesela?
2018 yılı içerisinde bakanlık adına 78 adet araç (binek otomobil) ile forklift ve temizlik iş makinesi satın alınmış. Peki alınan araçlar bakanlık emrine mi verilmiş? Tabii ki hayır!
2018 yılında 78 adet araç için 11.8 milyon TL, forklift ve temizlik iş makinesi için 263 bin TL ödeme yapılmış.
2020 Aralık sonu itibarıyla bakanlık payı hesabında toplam 81 milyon TL olduğu, bu tutardan da 39.6 milyon TL harcama yapıldığı görülmüş.
2021 Aralık ayı sonu itibarıyla Bakanlık payı hesabında toplam 133 milyon TL olduğu görülmüş, bu tutardan da 28 milyon TL harcama yapıldığı görülmüş.
2022 Aralık sonu itibarıyla bakanlık payı hesabında toplam 67 milyon TL olduğu, 2020 yılı devir ile birlikte 174 milyon TL hesapta olduğu görülmüş. Bu tutardan da 106 milyon TL harcama yapılması onaylanmış.
Bu paralar ile neler alınıyor diye merak ediyorsunuz değil mi?
Arabalar kiralanmış, alınan araçların bakımları yapılmış, benzinleri alınmış, OGS-HGS ödenmiş, organizasyonlar ve toplantılar yapılmış, çalışanlara yazlık-kışlık elbiseler alınmış, programlar ve sistemler satın alınmış.
Alınmış da alınmış yani...
Bakanlık neden ısrarla devletin kayıtlarına girmesi gereken parayı özel bir şirketin hesabında tutar?
Akıllara çok fazla soru geliyor. Acaba bu şirketin talimat ve olur ile yaptığı harcamalar gerçeği yansıtıyor mu?
Harcama yapılıyor görüntüsü ile bu paralar başka işlerde mi kullanılıyor?
Bu işler kimlere nasıl yaptırılıyor?
Bu arabaları bir siyasi partinin teşkilatı mı kullanıyor?
Yoksa tarikat şeyhlerinde gördüğümüz arabalar bunlar mı?
Biz kimlerin kullandığı arabaların parasını ödeyip, deposunu dolduruyoruz?
Burası kabile devleti mi hayırdır Ticaret Bakanlığı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Mahruki yine yandı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- 2 kişiyi öldüren Servet Bozkurt yakalandı!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı