Müjdat Gezen

En enflasyon

07 Mart 2022 Pazartesi

Ben uzun yıllardır Uganda’nın bir köyünde yaşadığım için, ülkemdeki ve Avrupa ülkelerindeki enflasyon durumlarından pek haberim olmuyor. AKP’nin ileri gidenlerinin söylediklerine göre Avrupa’da bizden çok daha ileriymiş enflasyon. Doğrudur. Çünkü bu hükümet ve AKP, ekonominin kitabını yazmış bir şeydir. Neyse yani (kelimeyi tam bulamadım). Avrupa’da bir poşet artıkın 150 Avro yerine 750 Avro’ya doluyormuş. Elektrik ve akaryakıt fiyatları da almış başını gitmiş. Bizi yönetenler yalan söyleyecek değil ya! Durum böyleymiş Avrupa’da ve dünyada. Ben de dün memlekete döndüm köyden, ufak bir araştırma yapayım dedim. Çünkü elektrik fiyatları o kadar zamlanmış ki ödemeyenin elektriğini keseceklermiş falan yani… Ben bu işi çok merak ettim. 79 yıllık arkadaşım Erden 35 yıl İsviçre’de yaşadı. Elektrik meselesini ona sordum: “Bir kere elektrikler kesildi. Hükümet önceden bize haber verdi. Evinde elektrikli hasta aleti kullananlar varsa jeneratör göndereceklerini söyledi. Bunun dışında ben hiçbir nedenle elektrik kesintisine tanık olmadım” dedi. Erden’e inanırım. Bizimkiler nasıl olsa yalanı peynir ekmek gibi söylüyorlar. Ayrıca Hollanda ve İsveç’te de bir araştırma yapayım, dedim. Damadım Deniz, Hollanda doğumlu, kızım Elif de çok uzun yıllardır orada yaşıyor. Deniz’den rica ettim: “Şu enflasyonu benim için bir araştır” dedim. Telefon etti: 2021-2022 arasındaki bir yılda yıllık enflasyon yüzde 6.4. Ağabeyimin kızı İsveç vatandaşı. Ona sordum İsveç’in durumunu. “Elektrik faturasını ödeyemezseniz elektriğinizi kesiyorlar mı?” diye. Güldü. “Amca öyle şey olur mu? Hükümet faturasını ödeyemeyene maddi yardım eder, borcunu ödeyebilsin diye” dedi. Ağabeyimin kızı Sema’ya yine sordum enflasyon durumunu. “Amca son otuz yılın en yüksek enflasyonu ile karşı karşıya İsveç” dedi. Yüzde 4.1 imiş. Yıllık… Yıllık dedim ha! Şaşırmayın sakın. Ben garibanım, uzun yıllar Uganda’nın küçücük bir köyünde yaşadığımdan dünyadan haberim yok. Ama bu işin sonunda anladım ki Almanya bizi kıskanıyor. 

SCIENCE POLİTİK

Altmışlı yılların başında duymuştum bu sözcüğü ilk kez. Sians Politik. Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nin politikacılık eğitimi veren bölümüydü. Başka ülkelerde de salt bu eğitimi veren okullar varmış. Bizde Mülkiye (yani Siyasal Bilgiler Fakültesi) var. Kaç politikacımız buradan mezun oldu onu bilemem. Tıpkı Sians Politik’ten kaç Fransız siyaset adamının çıktığını bilmediğim gibi. Ama sanıyorum, bu işin bir mektebi olmalı. Hani iki de bir deriz ya, “Oğlum bu işin mektebi var. Git orada oku” diye. Normali de bu. Yoksa “Ben heves ettim oldu” ile olmadığını yıllardır görüyoruz. Olmuyor işte. Diplomasi dili nedir, politik yaklaşım nedir, bu bir meslek midir değil midir, bilmiyoruz. Önüne gelen, arkası kuvvetli olan politika ile direkt olarak uğraşıyor. Bu da yetmezmiş gibi, bizim hayatlarımızla ilgili kararlar veriyorlar. Yani halk tam bir deneme tahtası konumunda. Söylüyorlar, yapıyorlar, yanılıyorlar, özür diliyorlar, olup bitiyor. Bir de ünlü sözümüz var: “Özür dilemek erdemdir” diye. Anlayın. Bakın ne kadar erdemli politikacılarımız var. Hiç şüphesiz gerçekten bu konuda bir eğitimi olmadığı halde, bizim meslekte olduğu gibi, alaylı ama çok yetenekli ve dürüst siyaset adamlarımızı bu söylemimin dışında tutup haklarını teslim ediyorum. Aksi haksızlık olur. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Fiyaskom 16 Eylül 2024
‘Halkalar’ 9 Eylül 2024
Irkçılık ve... 2 Eylül 2024

Günün Köşe Yazıları