Miyase İlknur

Kırmızı halı da sereriz

30 Ekim 2021 Cumartesi

Sümüklü hocanın yeğeni Kevser Gülen ile Ergenekon, Balyoz, OdaTV gibi kumpas davaları sürecinde ekranlarda pişmiş kelle misali sırıtan propaganda timinde görevli Adem Yavuz Arslan geçen hafta meydan okumuşlar.

Asıl adı Kevser olmasına rağmen STV’de haber sunarken  daha eril olsun diye herhalde Kemal adını kullanan zat, YouTube yayınında “Türkiye’ye döneceğiz, kurumlarımızı geri alacağız, arkadaşlarımızı geri toplayacağız. Tabii ki eski mesleğimize devam edeceğiz” demesinin ardından da Adem Yavuz Arslan, aşka gelip “İtibarlı bir şekilde geri döneceğiz. Bunları yapanlar hukuk önünde hesap verecek” diye el yükseltmiş.

O NE ÖZGÜVEN ÖYLE!..

Döneceklermiş hem de itibarlı bir şekilde!

İyi de aslan parçası, itibar dediğin çarşıda pazarda satılmıyor ki alasın. Sizde olmayan bir şeyi nereden edinip de urba gibi üstünüze geçirip döneceksiniz?

İktidar değişince, yeni muktedirlerin sizin eski dostlarınız gibi “Düşmanımın düşmanı dostumdur” şiarından hareket edeceğini düşünmenizden mi, yoksa kapalı kapılar ardında size sözler verildiğinden mi bu özgüven, bilmiyoruz.

Varsayalım ki her iki şık da gerçekleşti. Unuttuğunuz bir şey var ki o da mağdur ettiğiniz binlerce insan, sadece sizden değil size kucak açanlardan da hesap sorar. Hem sizin hem de sizi mazlum sınıfına sokanların kirli yüzlerini ifşa eder. 

İktidar değişince “Döneceğiz” demişsiniz ya hani; bence de tez zamanda dönmelisiniz. Dört gözle yollarınızı gözlüyoruz. Uçak biletiniz bizden. İsterseniz kırmızı halı da sereriz aprona. Mehteran bölüğünü bile uçağın merdiveninin iki yanına dizeriz. Siz yeter ki dönün. 

Sizi uğurlamaya gelemedik. Zira haberimiz olmadı. Ekrem Dumanlı, Faruk Mercan ve diğerleri gibi bir gece ansızın tüydünüz. Sizin hazırladığınız kumpas davalarında sanık listesine adı yazılan ve o sırada Türkiye’de olmayan muarrızlarınız gibi ilk uçakla dönüp teslim olacak kadar saf olmadığınızı biliyoruz elbet. O kadar yürekli olmadığınızı da...

Peki, şimdi ne oldu, yürek mi yediniz?

DÖNÜN DE BİTSİN BU HASRET

Sizi yüreklendirmek için bir daha sesleniyorum. “Dönün de bitsin bu hasret” desem yeterli olur mu?

Sizi alanda epey kalabalık bir heyet karşılayacaktır emin olun.

Kimler olduğunu merak ediyorsunuzdur eminim. Sizi daha fazla merakta bırakmayalım öyleyse. 

Örgütünüzün ilk kumpas davası olan Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın’a yönelik iftira davasında tutuklanan ve hücresinde kendisini asan genel sekreter yardımcısı Enver Arpalı’nın ailesi ve dostları;

Yarbay Ali Tatar’ın eşi Nilüfer, ağabeyi Ahmet Tatar, kızı Gökçen Tatar ve silah arkadaşları;

Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye ve oğlu;

Hapiste kanserle boğuşan ve size değil ama hastalığa yenik düşen Cem Aziz Çakmak’ın eşi Sevgi Çakmak ile kızı Dilara;

Türkan Saylan’ın sadece biyolojik çocuğu Çınar değil ÇYDD’nin elinden tutup okuttuğu köy çocukları;

Kaşif Kozinoğlu’nun eşi Yeşim ile oğlu Özel Kozinoğlu;

Hapiste geçirdiği beyin kanaması sonucu aramızdan ayrılan Deniz Kurmay Albay Murat Özenalp’ın eşi Sema, Çocukları Duru ve Batu Özenalp;

Gezi Direnişi sırasında olayların çığrından çıkması için talimatla saldırttığınız polislerinizin kurşunlarına hedef olan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm, babası Sami, ablaları Özge ve Gamze Elvan;

Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, babası Şahap, ağabeyi Gürkan;

Abdullah Cömert’in (Abdo Can) annesi Hatice Cömert;

Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, Mustafa Sarısülük;

Sabaha karşı evine yaptığınız operasyon ve üç günlük gözaltı sonrası sağlığı bozulan ve bir yıl içinde aramızdan ayrılan İlhan Selçuk’un çocukları olarak biz Cumhuriyet çalışanları ve okurları;

Sümüklü hocanızın mahrem kasetlerine ulaştığı için Edirne’de uçaktan atarak katlettiğiniz Haydar Meriç’in kızı Sevda Meriç Çölgeçen;

Ankara’da evinin önünde katlettiğiniz Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül, kızları Kanije ve Uyvar Hablemitoğlu;

Ergenekon davasını güçlendirmek ve bu davanın sanıklarının üzerine yıkmak için katlettiğiniz Hrant Dink için “Hrant’ın arkadaşları” değil ama vicdanı kanayanlar;

Harbiye’de şok mangalarında en aşağılık işkenceleri yaparak okullarından kopardığınız askeri öğrenciler;

Silivri ve Hasdal’da yıllarca yatırdığınız ve sizin şakirtlerinizin önü açılsın diye yargı kararı beklemeden emekli ettirdiğiniz subayların kendileri, aileleri ve dostları;

Üniversite rektörleri, hocaları, gazetecilerin aileleri, mesai arkadaşları;

Şike kumpas davasıyla mahpusa tıktığınız Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve bu kumpasa karşı direnen taraftar grubu;

Üniversite, polis koleji, hâkim-savcı sınavlarında soruları çalarak müritlerinize verdiğiniz için hakkı yenen öğrenciler;

İktidarın “gel gel” yaptığı oyuna düşerek daha sonra yapmayı düşündüğünüz darbeyi erkene çekerek çuvallamanız sonucu mağdur ettiğiniz hapisteki Harbiyeli öğrencilerin aileleri;

Sizin yalanlarınıza kanarak çocuklarını sırf sizin okullarınıza, yurtlarınıza verdiği için hükümetin gazabına uğrayan ve açlığa mahkûm edilen insanlar;

Haklarında hiçbir yargı kararı olmadan KHK ile işlerinden, aşlarından olan binlerce insan;

Hesaplaşmak için hepsi yolunuzu gözlüyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları