Bu hafta sonu, 23 Mart Pazar günü, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) üyeleri cumhurbaşkanı adayını belirlemek üzere sandığa gidecekler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adaylığında gidilen önseçim, birçok yönden büyük önem taşıyor. Öncelikle, halkın egemenliği ilkesi ve seçmenin iradesi ortaya konacak.  

Özellikle başta diploma iptali ve gözaltılar olmak üzere İstanbul’da yaşanan Ekrem İmamoğlu’na yönelik son gelişmelerin ardından, CHP’nin 23 Mart’taki sandık buluşması daha da önemli hale geldi. CHP’nin Ege’deki tüm parti örgütleri ve üyeleri, bu önemin ayırdındalar. 23 Mart’ta, önseçim sandığını tarihi bir siyasal hamleye dönüştürmeye hazırlanıyorlar.

23 MART’IN ÖNEMİ

Yalnızca son gelişmeler açısından değil, 23 Mart önseçiminin birçok siyasal yönden de önemi var. Ama en başta önseçimin -üstelik bütün üyelerin katılımıyla- gündeme gelmesi ve hayata geçirilmesi bile, başlı başına olumlu bir örnek. Siyaset dünyamızın ama özellikle de muhalefet siyasetinin, bu anlayışı kalıcılaştırıp yerleştirmesi gerektiğini düşünüyoruz.  

Tabii burada önseçime katılım konusu öne çıkıyor. Anamuhalefet CHP yüksek bir katılımla adayını belirlemek ve adayına güç vermek istiyor. Bu bağlamda tüm parti üyeleri ‘Gel seç, tarihe geç’ çağrısıyla sandığa çağrılıyor.

‘GEL SEÇ, TARİHE GEÇ’

İşte bunun için de günlerdir İzmir ve Ege Bölgesi’ndeki CHP örgütleri aktif bir saha çalışması yapıyor. Adeta bir siyasal seferberlik ilan edilmiş gibi; CHP yöneticileri, CHP’li başkanlar ve tüm CHP’liler, çok yoğun bir çalışma içindeler.

İzmir ve Ege’nin, CHP açısından çok farklı anlamları ve özellikleri var. 31 Mart yerel seçiminde, bu bölge neredeyse tümüyle CHP kırmızısına bürünmüş bir yöre. O nedenle de İzmir ve Ege’deki katılım oranları ile siyasal gelişmeler büyük önem taşıyor.  

31 MART YAKLAŞIYOR

CHP örgütleri, il - ilçe başkanları ve CHP’li belediye başkanları, kendi içlerinde de bir katılım oranı yarışı içindeler. Acaba Ege’deki hangi il ve ilçelerde en yüksek katılım oranları sağlanacak. Önseçim buluşmalarını İzmir’den başlatan Ekrem İmamoğlu’na, İzmir ve Ege’deki CHP’liler tam destek veriyor.

CHP’li belediye başkanları için bir başka önemli tarih 31 Mart yaklaşıyor. Yerel seçimlerin yıldönümü olan 31 Mart’ın öncesi ve sonrasında, özellikle yeni başkanlar bir yıllık değerlendirmelerini paylaşmaya hazırlanıyorlar.

***

Barış Çeşme’si...

Çeşme, İzmir’in ve Ege’nin simge turizm kentlerindendir. Turistik özelliklerinin ve yerel zenginliklerinin yanı sıra, son dönemde farklı yönleriyle de öne çıkıyor.

Bunlardan başlıcası, Çeşme’nin bir barış kenti olarak anılması ve bilinmesi. Bütün bu çabalarda ve etkinliklerde, Çeşme Belediye Başkanı Lâl Denizli’nin tutumu ve ev sahipliği önemli rol oynuyor.  

BARIŞÇI SPOR BULUŞMASI

Sakız ile Çeşme belediyelerinin desteğiyle Ege’nin iki yakasından futbol takımları Çeşme’de buluştu. Sakız ve Çeşme - Alaçatı futbol takımlarının işbirliği ile düzenlenen spor etkinliğinin ilk maçı geçtiğimiz pazar Çeşme’de yapıldı. Karşılaşmada oyuncular, her iki kıyının futbolcularından karma olarak seçildi. Bir sonraki maç 27 Nisan’da Sakız adasında yapılacak.

Organizasyonun başını Sakız Adası Kiralık Daireler, Odalar ve Turistik Eşyalı Evler Derneği (HOMER) Başkanı Giorgos Mylonadis çekmiş. Başta Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli olmak üzere her iki adanın yerel yöneticileri de destek vermiş. Amaç iki kıyının dostluğuna katkıda bulunmak ve suyun iki yakasındaki dostluk köprülerine bir yenisini eklemek.

TARİHTE DE ÖRNEĞİ VAR

Aslında böylesi barışçı spor girişimlerinin geçmişte de güzel örnekleri var. Atatürk ile Venizelos’un 1930 yılında Sakız’da birlikte organize ettikleri Lailapas ile Karşıyaka arasındaki futbol maçı, yoğun yağış nedeniyle yarım kalmıştı. Bu maç yıllar sonra 2014 yılında yine Sakız adasında devamı oynanarak tamamlanmıştı.

Yakın geçmişte buna benzer birçok kültürel ve sportif güzel örnek yaşandı. Biz de barış yanlısı Egeliler olarak, bu örneklerin günümüzde daha da çoğalmasını istiyor ve diliyoruz.

‘UMUT KÖPRÜSÜ’

Çeşme’nin ev sahipliği yaptığı bir başka barış etkinliği ise savaşın acılarını yaşayan Ukraynalı çocukların aileleri ile birlikte Çeşme’de konuk edilmesiydi. Alaçatı Turizm Derneği ile Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği işbirliğinde gerçekleşen organizasyonda, çocukların savaş acıları sağaltıldı ve çeşitli kültürel - sportif etkinliklerle buluşması sağlandı.

Etkinliği organize eden ve ev sahipliği yapan Alaçatı Turizm Derneği Başkanı Kerem Ünsal, Ukrayna Dış İşleri Bakanlığı’nın ‘Umut Köprüsü’ organizasyonuyla ilgili teşekkür mesajı yayınladığını söyledi. Biz de bütün bu barışçı etkinlikleri düzenleyen, katkı sunan herkesi içtenlikle kutluyor ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.

***

Bahara merhaba!

Bugün 21 Mart, baharın başlangıcı. Çok farklı coğrafyalarda ve farklı isimlendirmelerle baharın gelişi kutlanıyor. Kimileri 21 Mart’ı ‘Nevruz’ olarak adlandırıyor, kimileri de ‘Newroz’ olarak tanımlıyorlar. Baharın Balkan coğrafyasındaki bir başka simgesi ise bileklere takılan marteniçkalar oluyor.

Sonuçta bütün kültürler ve yaklaşımlar, baharın gelişini simgeleyen bu anlamlı günü bayram olarak kutluyorlar. Kendi coğrafyalarının ve kültürlerinin gelenekleri, görenekleri doğrultusunda; baharla, yeni gelen günle buluşuyorlar, bütünleşiyorlar. Ülkemizde yaşanan onca olumsuzluğa ve gerginliğe karşın, biz yine de bahara merhaba demek istiyoruz.

DOĞANIN UYANIŞI

Toplumca ekonomik açıdan zor ve zorlu geçen bir kış dönemini geride bırakıyoruz. Dolayısıyla doğaya, çevreye, yeşile ve çiçeğe özlemimiz daha da arttı. İşte içinde bulunduğumuz bahar günleri, bizi yeniden böylesi güzelliklerle buluşturuyor. Doğayla, çevreyle, toprakla, yeşille ve çiçeklerle hasret gideriyoruz. Ama aynı zamanda bahar çiçeklerinin ülkemiz siyasetinde de açmasını diliyoruz.

Bu bahar günlerinde doğaya, çevreye, sokaklara yönelişimiz, aynı zamanda çevresel eksiklikleri ve yanlışlıkları da görmemize yol açıyor. Doğal olarak çevre duyarlılığımızı ve farkındalığımızı güçlendiriyor. Bazen yapılan güzel işleri gördükçe seviniyor, bazen de tam tersi gözlediğimiz yanlışlıklara üzülüyoruz.

23 MART CEMRESİ

Halk arasında yaygın olan bir inanışa göre, cemreler baharın muştucusudur. Anadolu insanının cemreler yaklaşımına, bu bahar için bir de 23 Mart cemresini eklemek istiyoruz. Yaratılan tüm suni gündemlere, gerginliklere ve yapılmak istenen tüm engellemelere karşın, 23 Mart’ta bir cemrenin de önseçim sandıklarına düşeceğine içtenlikle inanıyoruz.

23 Mart önseçiminde; Cumhuriyete, demokrasiye, çağdaş toplum anlayışına sahip çıkarak CHP’nin önseçimine katılıp oy kullanacak CHP üyelerinin ve onlara destek verecek muhalif seçmenlerin; ülkemizin gerçek baharının muştucusu olacağını düşünüyoruz. Önümüzdeki önseçim / erken seçim süreçlerinde; halkımız, çocuklarımız ve geleceğimiz için, bahar çiçeklerinin açmasını diliyoruz.