Mehmet Ali Güller

Yanardağ’a operasyonun hedefi

29 Haziran 2023 Perşembe

Merdan Yanardağ’ın “karşı çıktığını savunmakla suçlanarak” tutuklanması ibretliktir. AKP’li Ensarioğlu’nun “genel af” açıklamasına karşı çıktığı canlı yayın konuşmasında, “terör örgütü propagandası” yapmakla suçlanarak tutuklandı.

Yanardağ’ı hedef alan operasyona gerekçe yapılan üç kavram vardı: Filozof, tecrit, siyasi mahkûm.

Yanardağ “terör örgütüne af hazırlığına” karşı çıktığı konuşmasında, biraz da ironiyle kullandığı bu üç kavram nedeniyle, “suçu ve suçluyu övmüş” ve “terör örgütü propagandası yapmış” sayıldı!

Elbette, canlı yayında “başka kavramlarla ve ironiye yönelmeden meseleyi dosdoğru anlatsın” diyebilirsiniz, bu sözlerini yakışıksız bularak eleştirebilirsiniz ama bu sözleri yargının konusu yapamazsınız, “suçu ve suçluyu övdüğünü” iddia edemezsiniz, “terör propagandası yaptığını” ileri süremezsiniz.

EV HAPSİ İSTEYENLERİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ

Peki Yanardağ terör örgütü liderini nasıl övmüş?

“İçeride çok okuduğu için neredeyse filozof olduğunu” söylemiş. Bir teröristin içeride çok okuduğunu söylemek, teröristin işlediği suçtan bağımsız bir konudur, haliyle suçu övmesi anlamına gelmez. Ya suçluyu övmesi iddiası? Suçluyu işlediği suç üzerinden övmesi durumunda ancak suçluyu övmüş olur...

Dolayısıyla Yanardağ’ın Öcalan için “İçeride çok okuduğu için neredeyse filozof oldu” demesi, “suçu ve suçluyu övmesi” kapsamına girmez.

Terör örgütü liderinin bir süredir avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesi, yani tecrit uygulanması konusu, zaman zaman AKP’li hukukçuların bile işaret ettiği bir gerçekliktir zaten. Dolayısıyla Yanardağ’ın “Öcalan’a tecrit uygulandığını” söylemesi, iki suçlamayla da ilgisizdir.

Kaldı ki Yanardağ’ın tecrit konusunu ele alma biçimi de tersine bir duruma işaret etmektedir. Yanardağ, iktidarın Öcalan’la yürüttüğü pazarlıklara itiraz ederek, özetle, “Tecridi kaldırın, avukatlarıyla görüşsün ki kamuoyu da Öcalan’la ne pazarlık yaptığınızı öğrensin” demektedir.

Ve ne acı ki bugün Yanardağ’ın “Tecrit kaldırılsın ki pazarlığı öğrenelim” cümlesi üzerinden sosyal medyada kılıç sallayanların bazıları, yıllardır “Apo’ya ev hapsi uygulanmasını” isteyenlerdi!

ÖCALAN’I SİYASİ AKTÖR YAPAN İKTİDARDIR

Yanardağ’ın Öcalan için “siyasi mahkûm” demesi de kamuoyunda tepki gördü ve tutuklanmasının gerekçesi oldu. Elbette Öcalan’ı “siyasi mahkûm” diyerek nitelemesini yakışıksız bulabilirsiniz ama bu da yargının konusu olamaz.

Çünkü bırakın “siyasi mahkûm”u, Öcalan’ı doğrudan “siyasi odak” yapan iktidarın kendisidir. Seçimler için yıllardır Öcalan’dan mektup, demeç, açıklama alarak bunu miting meydanlarında, TRT ekranlarında okutarak “siyasi kazanç” elde etmeye çalışanlar Yanardağ değil, iktidardır. “Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek” diyerek Öcalan’a “hesap sorma” makamı veren iktidardır. Açılımdan önce de açılımdan sonra da pazarlık yaparak Öcalan’ı “siyasi aktör” yapan iktidardır.

HEDEF BASININ SÜNGÜSÜ

Geçenlerde bir meslektaşım, bir konuyu hatırlamaya çalışırken tekrar baktığı eski yazılarından hareketle şöyle demişti: “10 yıl önce ne kadar sert yazıyormuşum.”

Evet, bugün pek çok kişi 10 yıl önceki sertlikte yazamıyor, çünkü siyasi basınç nedeniyle kalemini tıraşlıyor, sözlüğündeki kelimeleri azaltıyor, kısacası kendisine sansür uyguluyor...

İşte son halkası Merdan Yanardağ olan bu tutuklama zinciri, “basının süngüsünü” düşürmek içindir. Unutmayın, 100. yılda “yeni anayasa”yı temel hedef ilan etmiş durumdalar ve o hedef için yolun düzlenmesi gerekiyor. Fakat Yanardağ başta pek çok gazeteci, “dik kalem”dir ve kalemini eğmeden yazmayı, inadına sürdürecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları