Mehmet Ali Güller

TRT İsrail’i memnun edecek

14 Ekim 2024 Pazartesi

İktidarın bürokratlarından TRT Genel Müdürü Prof. Dr. Zahid Sobacı’nın sözleri, bir süredir sergilenen İran karşıtlığı çizgisinin son halkası oldu. 

Prof. Dr. Sobacı, Bursa Uludağ Üniversitesi’nin akademik açılış yılı töreninde yaptığı konuşmada “Bu yılın sonunda TRT Farsça kanalını açacağız. İran’ı rahatsız etmek durumundayız” dedi. Üstelik AKP bürokratı, üstüne basa basa, “İran’ı rahatsız etmek durumundayız” sözünü iki kez tekrarladı. 

Peki bir “devlet memuru”, komşu bir ülkeyi nasıl böyle hedef alabiliyor? Açık ki AKP İran karşıtlığını bir “parti devleti politikası” haline getirmeye çalışıyor. 

İRAN’I RAHATSIZ EDEN, İSRAİL’İ MEMNUN EDER

Türkiye’nin İran’ı rahatsız etmekte ne çıkarı var? İran Türkiye’nin Rusya’yla birlikte Astana Platformu’ndaki ortağı değil mi? İran Türkiye’nin diyalog partneri olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü’nün üyesi değil mi? İran, Türkiye’nin katılmak istediği BRICS’in üyesi değil mi? Türkiye İran’ı rahatsız ederek BRICS’e nasıl katılmayı düşünüyor acaba? 

Diğer yandan İran bugün ABD ve İsrail’in hedefi değil mi? ABD destekli İsrail ile İran sahada çatışmıyor mu? Peki madem AKP’ye göre Türkiye de İsrail’in hedefi, o zaman İsrail’le çatışan İran’ı rahatsız etmekte hangi çıkar var? 

Açıkça söyleyelim: Türkiye’nin İran’ı rahatsız etmesinden en çok ABD ve İsrail memnun olur! Tıpkı Türkiye’nin Esad karşıtlığından en çok ABD ve İsrail’in memnun olması ve Suriye’yle normalleşme olasılığından da en çok ABD ve İsrail’in rahatsız olması gibi... 

Sadece bu iki denklem bile, Türkiye’nin nasıl bir dış politika izlemesi gerektiğini resmediyor. 

AKP İRAN’DAN NEDEN RAHATSIZ? 

Ancak iktidarın dış politikasının temelinde Türkiye’nin çıkarları yok, mezhepçilik üzerinden bölgesel liderlik arayışı var. Zira Erdoğan’ın Ortadoğu liderliğini, Erdoğan’ın Türkiye’de iktidarını sürdürebilmesinin dayanağı görüyorlar. 

AKP iktidarı İran’ı neden rahatsız etmek istiyor? Çünkü İran’ın İsrail’i vurarak Filistin meselesinin asıl sahiplenicisi olmasından memnun değiller. Çünkü Sünni Hamas’ın Şii İran’la işbirliğinden memnun değiller. Çünkü Hamas üzerinde asıl kendilerinin etkili olmasını istiyorlar. Çünkü İran’ın Suudi Arabistan ve Körfez ile normalleşmesinden memnun değiller. Çünkü Astana Platformu’ndaki işbirliğine rağmen aslında İran’ın Suriye’yle ortaklığından memnun değiller. 

Ne yazık ki bu tablo, Güney Kafkasya’daki koridor sorunlarının da aşılmasını engelliyor. Oysa Astana Platformu’nun varlığı, Azerbaycan’ın 30 yıl sonra topraklarını kurtarmasını kolaylaştırıcı bir etki yapmıştı. Maalesef o etki sürdürülemiyor. 

BEŞİNCİ KOL MU ARANIYOR?

Peki TRT Farsça İran’ı nasıl rahatsız edecek? Zaten AKP’ye yakın medya sürekli İran karşıtı yayınlar yapıyor. Anımsayın, bu süreçte Nasrallah’ın Mossad ajanı olduğunu ileri sürdüler, İran’ın İsrail’le danışıklı dövüştüğünü iddia ettiler, İsrail füzelerinin göstermelik atıldığını savundular vb. 

Tüm bu akıldışı yayıncılık sürerken TRT Farsça ile ek olarak ne yapmayı planlıyorlar? Türkiye’de Farsça televizyon izleyecek bir kitle olmadığına göre Farsça yayının hedefi elbette İran halkı. Peki o yayınlarla İran nasıl rahatsız edilecek? İran halkı, etnik gruplar, İran devletine ve hükümetine karşı mı kışkırtılacak? 

Bakınız bu işler son derece tehlikeli ve telafisi olmayan işlerdir. İsrail’in ABD-İran savaşı istediği şu şartlarda, değil Türkiye’nin TRT Farsça ile İran’ı rahatsız etmesi, tersine komşusuna saldırılmasını önleyecek bir stratejik hat izlemesi gerekir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları