Mehmet Ali Güller

Kaçak petrol ortaklığının sonu

30 Mart 2023 Perşembe

Erdoğan ile Barzani, Kuzey Irak’ta çıkan petrolün Irak merkezi hükümetine rağmen Türkiye üzerinden dünya piyasalarına satılması için 2014’te bir anlaşma imzaladı. Irak hükümeti, Türkiye-Irak Anlaşması’na aykırı bu alışverişi dava etti.

İşte o dava sonuçlandı ve Uluslararası Ticaret Odası bünyesindeki Tahkim Mahkemesi, Türkiye’yi 1.4 milyar dolar (artı faiz) ödemeye mahkûm etti. 25 Mart 2023 tarihli kararın ardından Türkiye’ye petrol sevkıyatı durdu.

Ankara sonuçtan memnun. Zira Bağdat 30 milyar dolarlık bir ceza bekliyor, Ankara da 10 milyar dolarlık cezayla kurtulmayı umuyordu. Anlaşılan AKP hükümetinin ABD’li avukatı King&Spalding süreci iyi götürdü. Zira Irak da boru hatlarını zamanında tamir etmediği için Türkiye’ye bir miktar tazminat ödeyecek.

TÜRKİYE ÜZERİNDEN İSRAİL’E PETROL SEVKIYATI

Meselenin buraya geleceği ilk günden belliydi. Ekim 2014’te yayımlanan IŞİD: Kara Terör kitabımda öyküsünü anlattım:

Kuzey Irak’taki petrol 2013’ten itibaren tankerlerle taşınarak Türkiye’de Barzani adına depolanıyordu. Irak Petrol Bakanlığı, petrolünün peşine düşmüş ve Barzani yönetiminin Türkiye üzerinden petrolünü İsrail’e sattığını saptamıştı. Bakanlığın resmi internet sitesinden şu duyuru bile yapılmıştı: “Karşılaştığımız gerçekler karşısında hayretler içinde kalıyoruz. Kuzey Irak bölgesinin sattığı petrolün İsrail rafinerilerine ulaştığını ispatlayan belgeler var.”

Erbil petrolü Ceyhan’a gönderiyor, Ceyhan’dan kalkan gemiler, petrolü Akdeniz’in ortasında bir başka gemiye aktarıyordu. Palmali Shipping’e ait gemiler başta pek çok gemi Yunanistan-Türkiye-İsrail hattında bu şekilde çalışıyordu.

Bağdat, o tarih itibarıyla 34 milyar dolar zarara uğradığını, Türkiye’nin Irak’la 2010 yılında imzaladığı (1973’ün güncellenmişi) anlaşmaya uymasını istiyordu.

14 MAYIS’TA BU TAZMİNAT DA OYLANACAK

Ancak AKP hükümeti uyarılara uymadı, hatta işi 2014 yılında doğrudan Erdoğan-Barzani anlaşmasına taşıdı. Nasılsa arkasında ABD vardı, çünkü projenin asıl sahibi ABD’ydi.

ABD’nin Nabucco Projesi Haziran 2013’te çökünce, 21-22 Kasım 2013’te İstanbul’da yapılan Atlantik Konseyi Enerji Zirvesi’nde Kuzey Irak petrol ve gazının Türkiye üzerinden sevki gündeme geldi. Bunun yolu da Bağdat’a rağmen Ankara-Erbil ekseni oluşturulmasıydı. İşte Erdoğan-Barzani anlaşması böyle doğdu. Ardından AKP onaylı Türk şirketleri hızla Kuzey Irak’ta petrol arama faaliyeti yürütmeye başladı.

Irak Kürt Bölgesi Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, 4 Haziran 2014’te yaptığı açıklamada, Erdoğan ile 50 yıllık anlaşma imzaladıklarını, sürenin daha da uzatılabileceğini söylüyordu. Yani Erdoğan bu anlaşmayla fiilen Irak Kürdistan’ının da sponsoru oluyordu.

Tankerlerle taşınarak depolanan petrolün ilk satışı 22 Mayıs 2014’te yapıldı. IŞİD’in 9 Haziran 2014’te Musul’u işgal etmesi Irak’taki tabloyu iyice değiştirdi. Irak Başbakanı Maliki dört bir yandan sıkıştırılıyordu. Bu süreçte Barzani, petrolü tankerle taşıma aşamasından boru hattıyla taşıma aşamasına geçti.

Dileyen geniş öyküyü kitabımdan okuyabilir, uzatmayıp sonucu yazayım: Barzani kazandı, AKP onaylı şirketler kazandı, İsrail kazandı; büyük gelir kaybeden Irak devleti ve vatandaşları kaybetti, tazminatı cebinden ödeyecek Türk vatandaşları kaybetti...

İşte 14 Mayıs’ta tazminatı ve bu tür ortaklıkları bozmayı da oylayacağız.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Teğmenler meselesi 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları