Refah dünyayı terk ederken
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Refah dünyayı terk ederken

18.09.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Arkadaşlar sadece ülkemizde değil, tüm dünyada tuhaf şeyler olmakta. Yaşadığımız pandemi dönemi ve Ukrayna-Rusya savaşı halının altına süpürülen pek çok gerçeği tüm çıplaklığıyla ortaya çıkardı.

Neler öğrendim neler, kızım Hamburg’dan geldi ve pandemi döneminde aşı karşıtı olduğu için kendisinin ve bu konuda haklı gerekçeler gösterip sağlık sistemini protesto eden yaklaşık 1 milyon kişinin devlet politikasına karşı geldikleri için “Nazi” diye damgalandıklarını daha da ötesi televizyonda komedyenlerin onlara “blinddram” Türkçesi apandisit dediğini söyledi.Yani bedende hiçbir işlevi olmayan, yok edilmesi gereken organ! Beden de devlet! Ayrıca özellikle Berlin polisi protestocuları yaşlı, genç gaddarca coplamış, kızım da öğrenmiş ki polis her yerde polistir! Neyse ki zaman geçip de bazı gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca milyonlarca kişiyi “Nazi”, “apandisit” diye damgalayanlar gruplar halinde özür dileme eylemine geçmişler.

(Halepçe)

Bazı gerçekler ortaya çıkmaya başlayınca dedim, örneğin Biontech aşısı olan 50 yaş altı erkeklerde kalp krizinden anında ölüm oranı bütün dünyada yüzde 500 artmış. Yeni doğan ölümlerindeki artış da ürkütücüymüş. Japonya, 1.5 milyon aşıyı içinde bilinmeyen partiküller olduğu için iade etmiş.

O anlattıkça ben şaşırıyorum, meğer biz kendi bataklığımızda debelenirken dünyada neler oluyormuş? Bilmemek ayıp değil, öğreniyorum. Örneğin Ukrayna’da tam 23 tane biyolojik silah yapan laboratuvar varmış. Bu ölüm üreten laboratuvarları hangi parası çok ülke yapmış, siz tahmin edin. Ve Rusya ilk saldırıda bu laboratuvarları bombalamış. Durum açığa çıkınca Amerika da bu laboratuvarların varlığını kabul etmiş. Hemen ilave edelim: Biyolojik silah yapımı 1975 yılında tüm dünyada yasaklandı ama kim takar bu yasağı? Gene Ukrayna’da Amerikan Başkanı Joe Biden’in oğlunun bir sürü şirketi varmış. Ve bu kış artan doğalgaz fiyatlarıyla Alman halkı ne yapacağını şaşırmış. Rusya durup dururken Ukrayna’ya askeri yardım yapan Almanları affetmemiş, doğalgazının fiyatını artırmış. Japonya’da meydana gelen Fujiyama felaketinden sonra Yeşiller’in baskısıyla nükleer santrallarını kapatma yoluna giden Almanya şimdilerde bu kapatma işini askıya almış. Hatta kömüre geçme gündemdeymiş.

Bu arada gene Almanya’da odun mafyası oluşmuş. Odun parasını alıp ortadan kaybolan şirketler. Bu işin başını da Romenler çekiyormuş. Bu arada milletvekilleri televizyona çıkıp “Duşu birlikte yapın” “Her gün duş almak gerekmiyor” bazıları daha da ileri gidip “Koltuk altlarınızı ve boynunuzu süngerle silin o sizi idare eder” diyerek vatandaşlarına nasıl silineceklerini gösteriyorlarmış. Bu tavsiyeleri verenlere dünyanın en zengin ülkelerinden İsviçre enerji bakanı da katıldı. Öte yandan özellikle Almanya’da pandemi sırasında pek çok şirket ve kuruluş işçi çıkarmış ve pandemi sonrası insanlar yurtdışına gitmek için havaalanlarına hücum edince de hiç kriz yaşamamış Alman halkı, havaalanı krizi yaşamaya başlamış. Neyse ki Türkiye’den uzman işçi getirilip bu sorun geçici olarak çözülmüş, kısaca kriz çözmeye alışık Türkler işleri yoluna koymuşlar. Ve daha vahim bir olay, tıpkı Türkiye’deki gibi Alman medyası da tümüyle uluslararası tekellerin eline geçmiş ve devletin kutsal olduğuna dair çeşitli açık oturumlar yapılmaya başlanmış ve en solcu gazeteler bile ülkelerindeki protesto olaylarını vermekten kaçınıyorlarmış hatta yalan haberler televizyonları kuşatmış.

Sadece Almanya değil, Fransa’da artan yakıt fiyatlarını protesto eden çiftçiler kentleri kuşatıyorlarmış. İngiltere dahil pek çok Avrupa ülkesi sık sık kullandıkları “insan hakları” sözcüklerini unutup mülteci almamak için duvarlar örüyorlarmış, İspanya’nın botla sınırlarına yaklaşan mültecilere direkt ateş açtığı ve 23 mültecinin kurşunlanarak öldürüldüğünü hepimiz biliyoruz.

En önemlisi Alman ekonomisinin zayıflaması Avrupa Birliği’nin usuldan çökmesi demek çünkü birliğin yüzde 40 geliri Almanya’dan. Evet kısaca bu çöküş neoliberalizmin dünyayı nerelere getirdiğinin canlı bir fotoğrafı.Tabii Amerika’da da işler iyiye gitmiyor, yeni güç Çin korku salıyor ve tüm dünyadan buğday alıp stokluyor. Şili’de bütün haklara özgürlük tanıyan, her yurttaşın parasız eğitim ve barınma hakkını savunan anayasa, referandumda yüzde 63 oyla reddediliyor. Ve gelecek için kehanetlerde bulunan Bill Gates bütün dünyayı dolaşıp her yerden toprak alıyor. Kızıma dedim ki “Biliyor musun Bill Gates’in yatı aylardır Bodrum’da demirli.” O çok güldü “Anne sen Bill Gates’in tek bir yatı mı var sanıyorsun?” Yani bendeki zenginlik anlayışı tam bir fiyasko!

Kısaca dostlar şimdilerde dünyanın bütün ezilenlerinin hep birlikte Enternasyonal’i söyleme zamanı geldi: “Uyan artık uykudan uyan/Uyan esirler dünyası!”

Yazarın Son Yazıları

Yetti bu uyuşturucu magazini!

Sevgili okurlarım vallahi billahi bana iki şeyden daral geldi.

Devamını Oku
21.12.2025
Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025