Tutarsız, Bağımlı Suriye Politikası

17 Ağustos 2024 Cumartesi

Bilirsiniz, Nasrettin Hoca’ya göre, eski ayları kırpıp kırpıp yıldız yaparlar.

AKP döneminde de eski paşaları, yıldızlarını kırpıp kırpıp Saray’a bakan yapıyorlar.

AKP’nin Genelkurmay başkanı olduğunu, sonradan AKP milletvekili olarak kanıtlayan Hulusi Akar öyleydi.

Şu andaki Saray kabinesinde görev yapan Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler de Genelkurmay’dan emekli.

Kendisi pek konuşmaz ama geçen hafta çok ilginç bir açıklama yaptı. Şam yönetiminin Türkiye ile yeniden ilişki kurmak için TSK’nin Suriye’den çekilmesi koşuluna yanıt verirken “Türkiye Suriye’den çekilme koordinasyonunu yalnızca Suriye’de yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan, sınırlar güvenlik altına alındıktan sonra görüşebilir” dedi.

Buna göre, yıllardır düşman gibi gösterildikten sonra iç kamuoyunda ve bölgede sıkışınca Şam yönetimiyle -hem de Rusya gibi başka ülkeleri devreye sokarak- görüşmek için neredeyse can atan AKP iktidarı, Suriye’ye yeni anayasa öneriyor!

Bir başka ülkenin anayasasına, iç işlerine karışmayı bir yana bırakın, Suriye tarafı “Sen önce kendi anayasanı uygula” karşılığını verse Saray kabinesinin yanıtı ne olacak?

Öyle ya, anayasa gereği olan Anayasa Mahkemesi kararları uygulanmıyor. Güçler ayrılığı yok edilmiş, demokratik devlet tek kişi egemenliğine devredilmiş. Laiklik yıpratılmış, devlet aygıtı tarikat ve cemaatlerin denetimi altına alınmış.

Suriye’ye önerilen bir başka koşul da sınırların güvenlik altına alınması.

Hiç kuşkusuz, sınırlarımızın güvenlik altına alınması ulusal güvenliğimiz açısından çok önemli.

Ancak AKP iktidarı döneminde sınır kaldı mı ki?

Yol geçen hanına döndüğü için milyonlarca Suriyeli Türkiye içinde.

Yine AKP’nin ödüncü dış politikası nedeniyle ABD’nin paralı askeri konumundaki YPG ve benzeri silahlı örgütlenmeler; Suriye sınırı boyunca kantonlar, küçük devletçikler oluşturmuş durumda.

AKP iktidarının iznine uyarak, bayrakları ve askeri giysileri ile Irak’ın kuzeyinden gelip Türkiye üzerinden Suriye’ye geçen peşmergeleri de, PYD Başkanı Salih Müslim ile yapılan görüşmeleri de unutmayalım!

Ulusal çıkarları savunanlar, yıllardır Suriye yönetimi ile bağımsız, onurlu ve tutarlı bir ilişkiyi gündeme getirirken Saray, Şam’daki Emevi Camisi’nde namaz kılmayı hedefliyordu.

Bir dönem ABD’nin gölgesinde Suriye politikasını belirleyen Saray, bu kez Rusya üzerinden Esad ile yakınlaşma peşinde.

Yine tutarsız, yine bağımlı, yine ayağı yere basmayan, yine ikircikli bir çizgi...

KARİYER PATLAMASI

TRT, 12 Ağustos AKP’nin kuruluş yıldönümünü “demokrasi mücadelesi” olarak tanıttı. 

Bu işin başını çeken TRT Haber Kanal Koordinatörü Mücahid Eker’miş. Eker, 2009’da fakülteden çıkar çıkmaz Anlayış dergisinde editör olduğundan bu yana adeta kariyer patlaması yaşamış.

Anadolu Ajansı’nda başeditör olmuş: Yetmemiş, Saray’ın İletişim Başkanlığı’na medya koordinatörü olmuş, TRT Yönetim Kurulu üyesi olmuş. Yetmemiş, TRT’de program yönetmeni, başkanlık müşaviri, kanal koordinatörü olmuş. 

Bu olağanüstü bürokrata “Yürü ya kulum” diyenin kim olduğunu soracak olursanız.

Daha Anlayış dergisindeyken derginin yayın yönetmeni Fahrettin Altun imiş. Şimdinin propaganda bakanı yani.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları