Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Demokratik Sistemin Canını Almak

22 Mart 2025 Cumartesi

Türkiye’de olup biteni değerli bir hukukçu isim, “Sanırım siyasi tarihimizde önemli bir kırılma noktasındayız. Tepki gösterilmezse sandık demokrasisinden de yoksun kalacağız” diye değerlendirdi bize ve ekledi:

“Pozitif hukuk geçerliliğini yitirdi, sivil darbe yaşıyoruz.”

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması üzerine CHP lideri Özgür Özel de aynı vurguyu yaptı zaten:

“Bu darbeyi püskürtmezsek bir daha sandık yok.”

Bir daha sandığa bile gerek bırakmayacak bir darbe girişimidir yaşanan.

Başka bir deyişle; bugüne değin uygulanmakta olan meşruti monarşi bulamacından da vazgeçilerek Saray düzeninin topluma ve rejime tümüyle şırınga edileceği altın vuruştur!

Demokratik sistemin canını almak için çeyrek yüzyıldır adım adım varılmak istenen noktaya ulaşmaktaki acelenin tek nedeni; Saray’daki tek adamın karşısına güçlü, kararlı ve halktan da destek gören bir seçeneğin ortaya çıkmasıdır.

Ekrem İmamoğlu işte bu yüzden “suç kokteyli” denebilecek savlarla içeridedir.

Geçtiğimiz hafta Kastamonu’da yapılan toplantısındaki gözlemimiz; İmamoğlu’nun, halkın bir tür “korkusavar”ı olduğuna ilişkindi.

Halk, İmamoğlu’nu adeta Saray’ın yaratmaya çabaladığı korku iklimine karşı duran bir cesaret simgesi olarak görüyordu.

İmamoğlu, bu havayı sezinlemiş, yaptığı çıkışların ve adaylığının Saray’ı zangır zangır titrettiğini dile getirmişti orada.

Üstünden bir hafta geçmedi, önce diploması iptal edildi, ardından içeri alındı.

Saray ve yandaşları, böyle davranmakla yine seçeneksiz kalacaklarını umuyor olabilirler. Hem de sayesinde zaten kırıntıları kalmış demokrasi ve hukuku tümüyle yok sayarak.

Ancak gözardı ettikleri yadsınamayacak bir ayrıntı var:

Halkın tepkisi.

Hiç kuşkusuz CHP’nin örgütlü gücü, bu tepkiyi görüyor ve ölçüyor. Yurt çapında gerçekleşen çok kalabalık, kararlılık gösteren eylemler, bilinçli ve hedefe odaklanmış tepkinin açık göstergesidir.

CHP dışı muhalefetin haksızlık ve hukuksuzluğa yaptığı vurgu ise halktaki uğultunun giderek yükseldiğinin belirtisidir.

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun, “Kolektif kötülüğü mağlup etmenin yegâne yolu bütünleşik muhalefettir” sözleri, bu açıdan çok önemlidir.

DEM sözcülerinin, İmamoğlu’nun gözaltısı sonrası takındıkları tutum da benzer bir çizgiyi göstermektedir.

Saray ve ortakları, artık bütünleşik bir muhalefet ile karşı karşıyadırlar.

İşleri zordur. İmamoğlu’na yönelttikleri uygulamalar ile gelmekte olan sonu hızlandırmışlardır.

Daha önce de dile getirdiğimiz gibi, gidicidirler.

ÖNDERLER

Bizde önder çok.

Öncelikle biliyoruz ki başbuğ Devlet Bey’in de ifade ettiği gibi “aleni ve aşikâr kurucu önder”, İmralı’daki...

Sonra başımızdaki büyük reis geliyor: Baş ekonomist, dediğim dedik, buyurduğum buyruk yüce insan.

Ardından, ismiyle müsemma Önder Aksakal’ı görüyoruz. Bülent Ecevit’in partisini AKP’ye yamayan becerikli önder.

Dahası, çat Saray’da iftarda, çat İmralı heyetinde, çat Meclis kürsüsünde, çat orada, çat burada ama hep alaysı gülümsemesi ile karşımızda beliren Sırrı Süreyya Önder var. Vazgeçilmez akil ve de müzakereci.

İşte bu önderler, Türkiye’ye barış getireceklermiş. Öyle diyorlar.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Saray Gidicidir 15 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları