Feyzi Açıkalın

Kadersizlik planı

19 Ekim 2022 Çarşamba

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bartın faciası sonrası açıklamasındaki o sözünü “kariyer planlaması” olarak algılamıştım. Meğerse planlanmakta olan kariyer değil, “kadermiş”; ülkenin kaderi… Vakıa, kariyer yani meslek de bir ölçüde insanın kaderini belirler ama konumuz buna hiç uygun değil!

AKP’lilerin gündelik Türkçe kullanımından farklı sarfettiği her söz gibi, kader planlamasından da işkillendiydim. Haklıymışım; Türkçede kullanılmayan kader planlaması Anglo-Sakson literatüründe bolca yer almaktaydı ama en ilginç bilgi 2005 tarihli bir bilgisayar oyunundan çıktı.

Gundam Wiki isimli oyunda Başkan Durandal, halkının kaderini belirlemek için kişilerin genetik düzeydeki yeteneklerinin esas alındığı bir işe alınma planı uyguluyor ve halkın buna uymasını zorunlu kılıyor. Böylece herkesin işinden mutlu olduğu kontrol edilebilir bir toplum yaratılacaktır. Ama Durandal’ın, işin içine tanrıyı da katarak, “ya uyar ya da ölürsün” dediği uygulamasına, “bu işin sonu diktatörlük” diyerek karşı çıkanlar da vardır…

Cumhurbaşkanı Erdoğan kader planlamasını bu yönüyle değil, fıtrat yani yaradılış bağlamında ele almış olmalıydı. Yaradanın çizdiği alın yazısı belirleyiciydi. Ölümlü kulların razı olmaya zorlandıkları yaşam dilimi kaderle, kısmetle tanımlanıyordu. İyi ama kaderin planlanıyor olması yaradana karşı çıkmak değil miydi?

Diyelim ki bir vekil olma durumu vardı, o zaman ülkeyi yöneten siyasi iradenin kader planlaması herkese eşit oranda mı yansıyordu? Planlamaya bir türlü dahil olamayanlar ya da her koşulda “kadersiz” olanlar yani hep kaybedenler ne yapacaktı? Bir ahir zaman uygulaması olarak “kadersizlik planı” asıl onların hakkı değil miydi?

Dönelim yine bilgisayar oyununa; orada Başkan Durandal’ın, sözde savaşları önlemek ve daha iyi bir dünya yaratmak savıyla uyguladığı kader planına İskandinavya Krallığı ve Atlantik Federasyonu karşı çıkar. Kozmik çağ dönemine ait bu kurguda Durandal savaşı kaybeder. Öykümüzde yani bilgisayar oyununda, her koşulda kaybetmekte olanlara yani kadersizlere ise yer verilmemiştir.

Kozmik çağ diye tanımlanan bir düş ötesi zaman dilimine, zamanımızın sorunu olan kadersizliğin taşınıp taşınmayacağı bugünlerin planlamasıyla anlaşılacak. Manevi dünya için tasarlanan ama yeryüzüne indirilmiş şeklinin adil olmadığı görülen kader planlamasında asla yer verilmeyenlerin örgütlü mücadelesi, onları kozmik çağa sorunsuz ulaştırabilecek.

Kadersiz oluş, şanssızlık adı altında halkın sömürüyü, haksızlığı, hukuksuzluğu kabullenmeye zorlanmasının karşısına, ancak kadersizliği planlayarak yani en azından onu reddederek ve alternatif çıkış yollarında birleşerek çıkılabilecek. Aksi ise kozmik dünyada toz bulutu oluş gibi görünüyor…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları