İstanbul, opera ve balesiyle, konser salonlarıyla, orkestralarıyla, festivalleriyle çok zengin bir kent. Bu yılki etkinliklere İKSV’nin düzenlediği dünya çapındaki Leyla Gencer 10. Şan Yarışması da eklenecek. Dünyanın dört bir yanından gelen adaylar arasından 22-23-27 Eylül arasında seçmeler yapılacak. Kazananlar da özgeçmişlerinde “Leyla Gencer” adının bulunmasıyla övünecekler. 25 Eylül Çarşamba günü 11.00-27 Eylül Cuma akşamı saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda şef Pietro Mianiti yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde gerçekleştirilecek final galasında üç büyük ödülün sahibi belirlenecek. Yarışmanın birincisi 7 bin 500 Avro, ikincisi 4 bin Avro ve üçüncüsü 2 bin 500 Avro ile ödüllendirilecek. Leyla Gencer Halk Ödülü’nün sahibi ise dinleyicilerin oylarıyla belirlenecek. “Leyla Gencer, La Diva Turca”nın adıyla bir kez daha gurur duyacağız.

Atatürk Kültür Merkezi’ndeki etkinlikler üstüne mekânın sanat yönetmeni Remzi Buharalı ile konuşuyoruz. Yılda 135 opera-bale temsili yapıldığını söylüyor. Bu arada çocuklar için hazırlanan etkinlikler her yıl artıyor. Tiyatro, bale, söyleşiler, atölyeler dijital sanatlar... Hiçbir boş gün, hiçbir boş saat bulamazsınız AKM’de. Hatta binanın sınırları Beyoğlu’na taşarak bir de panayır yapılıyor: “Kültür Sokağı Panayırı” 29 Eylül’de görkemli Mariinski Tiyatrosu’nun orkestrasını şefleri Valery Gergiev yönetiminde AKM’de dinleyeceğiz.

İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası’nın Denizbank desteği ile vermekte olduğu konserlerin mekânı da AKM. 11 Ekim’de ünlü şef Rahbari ile vereceği konserde Beethoven’ın 5. Senfonisi ile yeni mevsime başlanacak.

BORUSAN Sanat’ın programını dün akşam öğrenmiş olacağız, ne yazık ki o bilgiler bu yazıya giremedi. İşSanat ise programını eylül sonunda açıklayacak.

GENİŞ KİTLEYE SESLENME KAYGISI

Cemal Reşit Rey Konser Salonu, İstanbul’un en güzel akustiğine sahip mekânı, neden bir türlü belirli bir yönetime kavuşamıyor anlaşılmaz! Murat Cem Orhan’ın sanat yönetmenliğinden alınması ve yerine bir kurulun yönetime el koyması kimin kararıydı acaba? Şimdi açıklanan program inanılır gibi değil. İlle de “geniş kitleye seslenme” kaygısıyla pop, alaturka, aradığınız her şey var. Zaten bu salon tıklım tıklım doluyordu. Klasik müziğin çok değerli topluluk ve solistleri gelmekteydi. Ne yanlış gitti ki bu karar alındı, anlamak mümkün değil. Bir yetkiliyle görüşmek istedim, yazımı yollamam gereken saate kadar kimse ortaya çıkmadı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yakıştıramıyorum.

Acaba Ekrem başkanın bu durumdan haberi var mı?

Kadıköy Süreyya Operası da bir başka güzel akustiğe sahip mekândır. Yıllardır düzeyini bozmadan değerli programlar hazırlar. 2 Ekim’de ünlü Kodaly Kuartet var. 9 Ekim’de piyanist Ferhat Can Büyük bir resital veriyor. 10 Ekim’de ise uzun zamandır dinlemediğimiz değerli piyanistimiz Emre Elivar, Oğuzhan Balcı yönetiminde Mozart’ın no.12 piyano konçertosunu çalacak.

Düzeltme: Geçen haftaki yazımda yanlışlıkla Mikis Kazancakis yazılmış. Doğrusu Nikos Kazancakis olmalıydı.