Sporu besleyen ana damar altyapıdır. Her ülke imkânları oranında programlar yapar. Sporda ileri giden ülkeler özellikle orta ve uzun süreleri planlarına çok önem verir. Avrupa basketbolunda İspanya, Fransa ve son yıllarda Almanya bu konuda aradaki farkı açmaya başladı. Zaten basketbol ülkesi olduğunu bildiğimiz Sırbistan ve Litvanya’dan bahsetmeyelim bile! Peki biz ne yapıyoruz? Gerçekte hiçbir plan ve programımız yok. Eğer varsa ve basketbol kamuoyuyla paylaşmıyorlarsa o başka! Genç nüfusumuzla övünüyoruz. Yani sporcu bulmakta bir sorunumuz yok. Özellikle büyük şehirlerde hemen her okulda iyi kötü bir salon var. Basketbola ayırdığımız bütçe (ülke genelinde) yukarıda saydığım ülkelerden hiç de aşağıda değil. Şimdi size son yıllarda niye yeterli sayıda üst düzey oyuncu yetiştiremediğimizi açıklayayım. 

Basketbolu ülke geneline yayamadık. Yani en az yüzde 60 genç potansiyele ulaşamıyoruz. Eskiden Ankara üst düzey antrenör ve oyuncu fabrikasıydı. Bu sömestir tatilinde Ankaralı genç yeteneklerin İstanbul’a gelip bazı kulüplerde deneme antrenmanlarına çıktığına şahit oldum. Üzücü bir durum oldu benim için. Basketbol İstanbul’a sıkışmış kalmış. Bir Tofaş Bursa çabalıyor, maddi problemlerden dolayı Karşıyaka tökezlemek üzere, geriye ne kaldı? Genelde bir jenerasyondan yüzde 2-3 elit sporcu çıktığını varsayarsak geminin batmasına çok az kaldı. Genç ve bu işe gönül vermiş antrenörlerimiz var. Bazıları ile konuşuyorum. En büyük eksiklerinin motivasyon ve bilgi akışı olduğunu söylüyorlar. Burada yapılması gereken, eğitmenler ordusu kurup önce onları eğitmeliyiz. Beden eğitimi öğretmenleri niye kullanılmaz acaba! 

Son günlerde bazı NBA takımlarının Avrupa’da oyuncu taramayla görevlileriyle sohbet imkânı buldum. Hepsinden aldığım cevap, ülkemizde önümüzdeki 2-3 yıl içinde draft dediğimiz NBA oyuncu seçimlerinde aday sporcumuz olmadığı yönündeydi. Bu kötü haberdi. İyi haber ise 15-16 yaşında çok iyi potansiyellerimiz olduğuydu. En azından bu yüreğime su serpti. Bu konuda antrenörler kadar kondisyonerlerin ve beslenme uzmanlarının hayati önemi var. Bu gençlerin aileleriyle temasta olmak, onları doğru yönlendirmek işin anahtarı. Bu gençlere oyuncu menajerlerinin eline düşmeden doğru yolu göstermek federasyonun öncelikli görev alanı olmalı.