Düş kırıklığı - büyük tehlike

15 Mayıs 2023 Pazartesi

Ben bu yazıyı gazeteye pazar günü gönderiyorum. Seçim sonuçlarını bilmiyorum ama iki konuda kafam açık. Birincisi, toplumun yarısına yakın bir kesimini büyük bir düş kırıklığı bekliyor. İkincisi, bu düş kırıklığı, ekonomik krizle birleşince, ekonomik siyasi sınıf çelişkileri ve “kültür savaşları” keskinleşirken ülkede çok çalkantılı bir dönem başlayacak.

BİR MADALYONUN İKİ YÜZÜ

Seçimlere doğru, özellikle son haftalarda Millet İttifakı güçlü bir momentum yakaladı. Yaklaşık 50 yıl sonra, ilk kez sosyalist hareket böyle bir momentumun parçası olmayı, kendi içindeki farklılıkları aşarak, sergilediği ortak bir refleks ile, ülke siyasetinde ihmal edilemez bir aktör olduğunu kanıtladı. Böylece, “süreç olarak faşizme” karşı olabilecek en geniş cephe şekillendi. Bu bile kendi başına büyük bir başarıdır. Bu cephe ile gelen sinerji, tam da beklediğimiz gibi, toplumda rejim karşıtı bir dalgayı yükseltmeyi de başardı. Pazar sabahı muhalefet cephesi, cumhurbaşkanı seçimlerini birinci turda kazanacağından emindi.

Rejimi temsil eden Cumhur İttifakı’ysa, savunmada kalmaya çalışırken saflarını korumakta zorlandı, HÜDA PAR/Hizbullah, Yeniden Refah Partisi gibi çok tehlikeli, dinci fanatik, hatta şiddet eğilimli unsurları içermeye başladı. Dilinin sertleştiği, söyleminin saçmalaştığı, saldırganlaştığı, simgesel şiddete başvurduğu, zaman zaman da taraftarlarının fiziki şiddete başvurmaktan çekinmediği görülüyordu. Cumhur İttifakı, özelikle siyasal İslam kanadı, ilahi bir güç atfettikleri, “Biz Allah’tan emir alıyoruz” diyebilen “Reisin” nasıl olsa bir yolunu bularak seçimleri kazanacağından, asla iktidardan gitmeyeceğinden emindi. Çünkü seçimlerin ve “Reisin” kaybetmek, onlar için, bir yaşam tarzının, ahlakın ve hatta dinin, seçkinleri açısından da ekonomik kaynakların elden gitmesi demekti.

Bu koşullarda her iki blokun da öbürünün kazanması durumunda, ortada bir hırsızlık olduğunu düşünmesi, olası tepkinin de ona göre şekillenmesi çok güçlü bir olasılıktır. Bu bağlamda göz önüne alınması gereken bir etken daha var: devletin güvenlik bürokrasisi. 

Cumhur İttifakı kazanırsa, Millet İttifakı taraftarlarındaki düş kırıklığına, yükselecek tepkiye karşı güvenlik bürokrasisinin hızla ve şiddetle hareket etmesini bekleyebiliriz. Millet İttifakı kazanmışsa, bu kez Cumhur İttifakı taraftarlarında oluşacak düş kırıklığı, yükselecek tepki karşısında, bir süre daha AKP rejimine ait olmaya devam edecek güvenlik bürokrasisinin tepkisinin alacağı biçimleri önceden kestirmek ne yazık ki çok zor.

VE EKONOMİ

AKP rejiminin elinde, ülke ekonomisi seçimlere, deprem bölgesindeki hırsız müteahhitlerin geride bıraktığı enkazdan farksız bir halde girdi. Doğru yönde hareket eden tek bir gösterge yok.

Cumhur İttifakı’nın bu enkazı kaldıracak ne aklı ne personeli ne de kaynağı var. Kazanırsa, TL’nin değerinde ani bir düşüş ve ekonomide bir “çöküş” çok büyük bir olasılık. Uluslararası piyasalarda da beklentiler bu yönde. 

Millet İttifakı kazanırsa, aklında yalnızca “neoliberal” model var. Dünyada artık terk edilmeye başlanan bu model bağlamında planlanan “reformların” ekonomik krizi aniden derinleştirmesi, yoksulluğu artırması, sınıf çelişkilerini, “kültür savaşlarını” daha da keskinleştirmesi kaçınılmaz. “Acı ilacın” uzun dönemde “sağlık” getireceğine inanıyorlar ama yukarıda işaret ettiğim kaçınılmaz düş kırıklığı altında “uzun dönem” diye bir şey, uzun bir süre olmayacak. Uzun bir süre, belirsizliklerin “kısa dönemi” içinde yaşayacağız. Kemerlerinizi bağlayın, çok tehlikeli bir yola giriyoruz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları