Erdal Sağlam

Enflasyonda daha kötü rakamlar kapıda

06 Nisan 2021 Salı

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı mart ayına ilişkin enflasyon verileri enflasyonda artışın devam ettiğine, önümüzdeki aylarda çok daha yüksek rakamları göreceğimize işaret ediyor. Son günlerde iktidarın sıkça başvurduğu “köpürtülen siyasi yapay gündeme”, ekonomideki kötü gidişi perdelemek için başvurduğu iddiaları da, bu rakamlarla daha da güç kazanıyor.

Mart ayında piyasa beklentileri doğrultusunda yüzde 1.08 oranında artış gösteren tüketici fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 16.19’a yükseldi. 2019 Temmuz ayından bu yana en yüksek tüketici fiyat artışı görülürken bu oranın en azından yüzde 18’lere kadar çıkacağı tahmin ediliyor. 

Üretici fiyatları ve çekirdek enflasyondaki artışlar tüketici fiyatlarının çok üzerinde gerçekleşti. Üretici fiyatlarındaki aylık artış yüzde 4’ü aşarken, yıllık artış ise tüketici artışın neredeyse iki katına, yüzde 31.2’ye çıktı. Bununla birlikte mart ayı sonu itibarıyla çekirdek enflasyon rakamı da yüzde 16.88 olarak gerçekleşti.

Bu rakamların önemi, önümüzdeki aylarda tüketici fiyat artışlarının hızlanacağını göstermesi. Mart ayında kurlarda meydana gelen yüzde 10’luk yükselişin henüz tüketici fiyatlarına yansımadığı ama üretici fiyatlarını artırdığı görülürken, bu iki rakamın zamanla birbirine yakınsaması kaçınılmaz. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde üreticinin fiyatlarındaki yükselmenin tüketiciye yansıtmaya başlayacağı, kur artışlarının fiyatlara geçişkenliğinin yükseleceği aylar olacak.

Bu arada üretici fiyatlarının hâlâ canlı olan iç talep nedeniyle de tüketici fiyatlarına yansıması kaçınılmaz görülüyor. İktidar bitmeyen hesapsız büyüme hırsı nedeniyle, dengeleri düzeltebilmek için daha sıkı frene basması gerekirken, bunu yapmıyor. Özellikle krediler yoluyla piyasalar canlı tutulmaya devam ediyor. Bunun ikinci çeyrekte yüksek büyüme rakamlarını sağlayacağı ancak bunun sonucu olarak enflasyondaki artış trendinin devam edeceği anlaşılıyor.

Piyasa analistleri, tüketici fiyat artışlarının beklendiği gibi gelmesine karşılık çekirdek ve üretici fiyat artışlarının ileriye dönük alarm işaretleri olarak kabul görmesi gerektiğini belirtiyorlar. Geçen şubat ayında daha önceki artışlar nedeniyle yaşanan kur geçişkenliğinin yavaşladığını ancak Ağbal depremi ardından artan kurların yeniden enflasyona etkisini artıracağını tahmin ediyorlar. İç talebin canlı seyrettiği bir dönemde bunun kaçınılmaz olacağı görüşündeler.

NACİ AĞBAL HAKLI ÇIKTI

Piyasa analistleri, önümüzdeki aylarda fiyatlarda kur etkisinin daha yüksek oranda görüleceğini, nisan ve mayıs aylarında, fiyatların artış eğiliminde olacağını ifade ediyorlar. Açıklanan yeni enflasyon rakamları analistlerin önümüzdeki döneme ilişkin enflasyon ve faiz beklentilerini de hızla değiştiriyor. Son analizlerde enflasyon oranlarının bir iki ay içerisinde yüzde 18’lere çıkacağı, yıl sonunda yüzde 15 civarında olacağı tahminleri ağırlık kazanıyor. Analistler “yeni kur dalgaları olmadığı takdirde” diye şerh koyuyor, yani kurdaki dalgalanma da önümüzdeki aylarda devam ederse, bu rakamların daha yüksek gerçekleşeceğini söylüyorlar. Şahsen, yüzde 18 oranının da aşılacağı, yüzde 20’ye yakın rakamların bu yıl içerisinde görülebileceğini tahmin ediyorum.

Mart sonu yıllık tüketici fiyat artışı yüzde 16.2, üretici fiyat artışı yüzde 31.2’ye ulaştı. Söz konusu makas, kur şokunun yaşandığı 2018 yılında da hızla açılmış ve Eylül 2018’de 26 puanı aşmıştı.

Bu makasın maliyet yönlü baskıların artması anlamına geldiği konusunda tüm iktisatçılar hemfikir. Dolayısıyla tüketici fiyatlarında çok daha yüksek rakamların kapıda olduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz.

Peki, Merkez Bankası bu enflasyon rakamlarını nasıl değerlendirecek, faiz kararlarına nasıl etki edecek? 

Şu anda yüzde 19’luk politika faiz oranına bakılacak olursa, yüzde 16’yı aşan enflasyon oranları karşısında yeni bir faiz artırımına ihtiyaç olmadığı ortada. Buna karşılık enflasyon beklentilerinin olumsuz etkilenmesi kaçınılmaz ve “beklenen enflasyona göre de politika faizi belirleme” iddiasını dile getiren Merkez Bankası Başkanı Kavcıoğlu’nun önümüzdeki dönemde çok daha hassas davranması gerekecek.

Uluslararası haber ajansı Reuters, enflasyon rakamlarının ardından yayımladığı yorumda, bu oranların Merkez Bankası’nın sıkı para politikasını sürdürmesi konusunda baskı yarattığını söyledi. Merkez Bankası’nın yeni başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun yabancı yatırımcılara, daha önce köşe yazılarında belirttiğinin tersine, sıkı paradan yana yorumda bulunduğu hatırlatılan yorumda, Merkez Bankası’nın bundan sonraki hareketlerinin yakından izleneceğini söyledi.

Son olarak; görevden alınan Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın “önden yüklemeli” faiz artışında ne kadar haklı olduğunun, enflasyon rakamlarıyla ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Yüzde 2 yerine yüzde 1’lik artış olsaydı şimdi piyasalar çok daha tedirgin olacaklardı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları