Önce laiklik demiyorsa?

31 Temmuz 2023 Pazartesi

Bir siyasal parti

Bir parti başkanı

Bir başkan adayı

Bir kuruluş

Bir vatandaş

“Önce laiklik” demiyorsa

Cumhuriyeti anlamamış demektir,

Demokrasiden yana olamaz,

Uygarlığın yolunda değildir.

Çünkü laiklik; yani akılcılık, yani yaşamına kendi özgür iradesiyle karar verebilme yolu;

Cumhuriyetin de

Demokrasinin de

Uygarlığın da temelidir.

Laiklik, bir toplumun niteliğinin turnusol kâğıdıdır.

Laiklik, bir toplum yaşamının uygarlık testidir.

CUMHURİYETİN KURULUŞ DEĞERLERİ

İş söze gelince “Cumhuriyetin kuruluş değerleri” demek kolay.

Ama iş “yapmaya gelince”, oralara uğramayanlar bakın nelerin ortağı oluyorlar:

“Menzil İslam Devleti” ile yaşamaya teslim oluyorlar,

Medreselerin açılıp gelişmesine ortak oluyorlar,

4-6 yaş çocuklarının Kuran kursu adı altında beyinlerinin yıkanmasına seyirci kalıyorlar,

Devletin her alanında tarikatların, cemaatlerin yürütmenin ortağı olmasına sessiz kalıyorlar,

Üniversitelerde bilim özerkliğinin dogmaların baskısı altına alınmasına engel olamıyorlar,

Sanat alanlarına “toplumun değerlerine aykırı” bahanesiyle yayılan yasaklamalara ses çıkarmıyorlar.

Toplumun Arap kültürüne kaydırılmasına seyirci kalıyorlar.

“Cumhuriyetin kuruluş değerleri” öyle mi?

O değerlerin başında “laiklik” vardı.

O değerlerin önünde “Dil Devrimi” vardı, “tarih bilinci” vardı.

O değerlerin içinde “Halkevleri” vardı, “Köy Enstitüleri” vardı.

O değerlerin içinde “opera” vardı, “klasik çoksesli müzik” vardı, “tiyatro” vardı, “bale” vardı.

O değerlerin özünde “uygarlık” vardı.

O değerlerin başında “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir” sözü vardı.

Şimdi siz, sizler, siyasal partiler, parti başkanları, başkan adayları, ülkeyi yönetme savında olanlar;

Bu değerlerin hangisine nasıl sahip çıkıyorsunuz?

Bu ülkenin geleceğine ne vaat ediyorsunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi mi?

Hangi kuruluş değerlerine sahip çıkıyor?

Kemal Kılıçdaroğlu görevini “partiyi sağ sularda demirlemek” olarak kabul ediyor, görevini bırakmaya hiç razı değil.

Kemal Bey CHP’yi sağa taşıma görevini azimle sürdürüyor, yanlışlarına yanlışlar ekleyerek işini tamamlamaya çalışıyor.

Ona karşı çıkanların, Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel gibi “değişimcilerin” somut programları henüz görünmüyor.

“Önce laiklik” sözünü onlardan da henüz duymuyoruz.

Eğer politik çizgilerini “hem oradan hem buradan” pragmatizmi ile çizerlerse onlar da temel yanlıştan kurtulamazlar.

CHP dışındaki partilere gelince İYİ Parti ne yoldadır göreceğiz. DEVA Partisi, Gelecek Partisi nerededir, görülüyor.

LAİK CUMHURİYETTEN DİN DEVLETİNE MI?

Din devletine giden yolun taşları bir bir döşeniyor.

İmam-hatip okulları ile başlayan dinsel eksenli eğitim açılan medreselere uzandı.

Tarikatlar-cemaatler ülke yönetiminin açık ortağı oldular.

4-6 yaş çocuklarına kızlarda tesettürlü, erkek çocuklarında sarıklı cüppeli törenlerle yapılan beyin yıkamayla geleceğin “dindar ve kindar nesli” yetiştiriliyor.

Dini nikâh resmi nikâhın yerini alalı çok oldu.

15 milyonu bulan Arap, Afgan, Pakistanlı göçmen ile ülkenin demografik yapısı değiştiriliyor.

Ülke diniyle, diliyle, kültürüyle Araplaştırılıyor.

Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri, ülkenin bütün maddi değerlerinin ortağı ve sahibi oldu.

Türkiye, AKP iktidarında bir Ortadoğu ülkesi oluyor.

Bu gidişi görmüyor musunuz?

Cumhuriyet Halk Partisi,

Bu ülkenin kurucu partisi, siz neredesiniz?

Siz, başkanınız partiyi sağ sulara sürüklerken ülkenin din devletine gidişini görmüyor musunuz?

Buna seyirci kalmak, bu gidişin ortağı olmaktır.

ELBETTE İZİN VERMEYECEĞİZ

Biz “laik Cumhuriyetçiler” elbette bu gidişe izin vermeyeceğiz.

Mustafa Kemal Atatürk, uygarlığa gidişin yolunu çizmiştir:

Aklın ve bilimin öncülüğünde laik Cumhuriyet.

Egemenlik ulusundur.

Cehaletle savaş, asıl savaştır.

Köylü efendimizdir.

Yurtta barış, dünyada barış.

Yolumuz uygarlığın yoludur.

Azimle, kararlılıkla yürüyeceğiz.

Hep beraber, hep beraber...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları