Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kimi neden seçiyoruz?
Öncelikle şunu bilelim:
31 Mart seçimleri “yerel yönetim seçimi” değil, “rejimin seçimi”dir.
Türkiye 31 Mart günü ya “laik Cumhuriyet”i seçecek ya da “din görünümlü-şeriat özlemli tek adam saltanatı”nı seçecektir.
Bu nedenle de “kimin neyi temsil ettiğini?” bilmek, olağanüstü önemlidir.
Belediye hizmetleri yarışı biçimindeki görüntü sahnenin üstündeki çekişmelerdir.
Ama asıl yarış “kimin neyi temsil ettiğinde” yaşanmaktadır.
3 MART 1924 DEVRİM YASALARI
Bundan 100 yıl önce “3 Mart 1924’te, üç devrim yasası TBMM’de kabul edildi: Halifelik kaldırıldı.
Şeriat hukuku kaldırıldı, yerine laik hukuk getirildi.
Eğitim birliği sağlandı, medreseler eğitim dışı kılındı.
Şimdi dikkatle bakmamız gerekiyor: Kim ve kimler yeniden halifeliği getirmeye çalışıyor?
Kim ve kimler şeriatı dokunulmaz kılıyor?
Kim ve kimler medreselerin yeniden eğitimde yerlerini almalarını, bütün okullarda “imam hatip eğitimini” geçerli kılmaya çalışıyor?
İşte AKP’nin yönetici kadrolarının başta partili Cumhurbaşkanı R.T. Erdoğan olmak üzere “geçmeye çalıştığı rejim” budur.
Bu kadronun “davamız” dedikleri hedefleri, bir “İslam cumhuriyeti” kurmaktır.
AKP, bütün bunları açıkça dile getiren HÜDA PAR ortaklığını bu amaçlar için kurmuştur. Hizbullah’ın partisi olan HÜDA PAR, AKP korumasında iktidarın ortağı olmuştur.
Sözde milliyetçi MHP ise iktidar ortaklığını sürdürmek için sesini çıkarmamakta, olan biteni görmezden gelmektedir.
3 Mart 1924 Devrim Yasaları, bir turnusol kâğıdı gibi tarafların rengini açığa çıkarmaktadır.
Onun için de 31 Mart seçimleri, belediye seçimleri değil, ülkenin gelecekteki rejiminin seçimidir.
KİME NEDEN OY VERECEĞİZ?
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na oy vereceğim.
Çünkü “uygarlığı, dürüstlüğü, ayrımcı olmamayı, olgun kişiliği, halkını sevmeyi, saygı duymayı” temsil ediyor.
Çünkü, “laik Cumhuriyetçi değerlerini” temsil ediyor.
İstanbul’da Murat Kurum’a neden oy vermem?
Çünkü, Erzincan İliç maden felaketinde verdiği ÇED raporunu gizlemeye çalışıyor
Çünkü, TOKİ mağdurlarını görmezden geliyor.
Çünkü, “imar barışı” adıyla yapılan çürük yapılara ruhsat verme olayının günahını inkâr ediyor. Ankara’da olsaydım Mansur Yavaş’a oy verirdim.
Çünkü, beldenin yoksul kesimini destekliyor.
Çünkü, “laik Cumhuriyet değerlerini” temsil ediyor.
Özgür Özel’i Cumhuriyet Halk Partisi başkanlığında giderek daha başarılı buluyorum.
Bursa’da yaptığı konuşmada Devlet Bahçeli’ye unutulmaz bir “Atatürk dersi” verdi.
Özgür Özel “laik Cumhuriyet değerleri”ni güçlü bir sesle vurguluyor. Eylemci bir genel başkan.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun köşesinde “hakkı yenmiş, değeri bilinmemiş” bir küskünlükle oturduğunu seziyorum. Bu doyurulmamış hırsın Erdoğan tarafından okşanmasını da Bay Kemal’in talihsizliği olarak görüyorum.
Meral Akşener, ne yazık ki muhalefete muhalefet etme çizgisine gelmiş görünüyor. AKP’ye yapmadığı eleştirileri CHP’ye yapma noktasına taşımış durumda.
Seçim kazanma şansı olamayan İYİ Parti adaylarının alacağı her oy AKP’ye kazandırılacak puanlardır.
Partileri, adayları değerlendirirken şu kriterler önemli olmalıdır:
Halifelik-şeriat-saltanat konusunda ne düşünmektedir?
Tarikatlar-cemaatler konusunda ne yapacaktır?
Bağımsız ve laik hukuk sistemini desteklemekte midir?
Laik Cumhuriyet eğitimini ödünsüz savunmakta mıdır?
Küçük çocukların Kuran kursu adı altında beyinlerinin yıkanmasına sessiz mi kalmaktadır?
Hırsızlıklar-yolsuzluklar konusunda ne düşünmektedir?
Bu soruların yanıtları ülkenin geleceğidir. Onun için de 31 Mart seçimleri belediye seçimleri değildir, ülkenin rejiminin seçimidir. Eğer “laik Cumhuriyet” karşıtları seçimi kazanırlarsa önlerinde artık hiçbir engelin kalmadığını düşünecekler, pervasız tutumlarını daha da ötelere götüreceklerdir.
Görevimiz “laik Cumhuriyet”e sahip çıkmaktır.
LAİK CUMHURİYETİ KORUMAK
Atatürk’ün yazdığı NUTUK, bu mücadeleyi ayrıntılı anlatmaktadır.
3 Mart 1924 yasalarına o zaman da karşı çıkanlar vardı, bugün de var.
Biz bunları biliyoruz, bileceğiz. Biz bunları görüyoruz, göreceğiz.
Tarihin pusulası bizim doğrularımızı gösteriyor.
Korkmadan, yılmadan, bıkmadan; Aklın özgürlüğünü, bilimin yolunu izleyeceğiz.
Atatürk’ün laik Cumhuriyeti bu yolu açmış, bu yolu göstermişti.
O yol bizim yolumuzdur. Sonuna kadar...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
AKP’de kongre öncesi hazırlığı devam ediyor: Prof. Kalay
-
Emeklilerin Gözü Bayram İkramiyesinde: Beklentiler Karşı
-
Hutbelerde Bunlara Dikkat Edin!
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
En Çok Okunan Haberler
-
Bahçeli'nin sağlık durumuna ilişkin yeni açıklama
-
Nasuh Mahruki'ye hapis cezası!
-
Galatasaray'dan 'Maydonoz Döner' açıklaması
-
Kongre öncesi dikkat çeken kulis
-
Aynı konuşmada 6284’ü de hedef aldı!
-
Fenerbahçe'nin rakibi belli oldu!
-
Fenerbahçe adını son 16'ya yazdırdı!
-
Seferler durduruldu, terör şüphesi!
-
Musk'ın oğlu 145 yıllık masayı bakıma sokturdu!
-
Haykıracak nefesin kalmadıysa