Karakter aşınması...

24 Temmuz 2023 Pazartesi

Karakter Aşınması: Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri,

Richard Sennett tarafından yazılmış başucu kitaplarımdan.

Küresel kapitalizmin “insan karakteri”ni nasıl bozduğunu anlatıyor.

Rekabete dayalı tüketim yarışını,

Paylaşma yerine bencil çıkarcılığı,

Kullan-at davranışının nasıl yerleştiğini,

Fırsatçılığın nasıl yaygınlaştığını,

Bunların güven duygusunu nasıl yok ettiğini,

Anlatıyor Prof. Sennett.

New York Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü.

Günümüz insanının “kendisini tanıması” için okuması zorunlu bir yapıt.

GÜNÜMÜZ TÜRKİYE’SİNDE

Günümüz Türkiyesi’nde, siyaset yoluyla iktidar gücünü elde etme yarışının “karakter aşınması”nı nasıl yarattığını da düşündürüyor.

Siyaset yoluyla iktidar gücünü elde etme yarışı.

Yıpranmış siyasal iktidar ele geçirip tepe tepe kullandığı gücü kaybetmemek için her çareye başvuruyor.

Pazarda kilosu 30 liraya çıkan soğanı unutturmak için inanç temalarını sömürerek kullanıyor.

Batık ekonomiyi “şahlanma” palavrasıyla yutturmaya çalışıyor.

Deprem felaketindeki suçluluğu örtmeye girişen iktidar nasıl da alelacele konutlar yapmaya sıvanıyor. 

Bu büyük felaketteki hiçbir sorumluluğu üstlenmemek nasıl bir “karakter aşınması”?

Muhalefeti “milletvekili pazarlığı” ile suçlayan iktidar, iş DSP’nin desteğini almaya gelince milletvekili pazarlığı yapmakta hiç sakınca görmüyor. 

DSP yöneticisi de milletvekili pazarlığı ile muhalefeti desteklemekten vazgeçip AKP+MHP ortaklığına katılıyor.

Bülent Ecevit’in kemikleri sızlıyor mudur?

“Karakter aşınması” mı, “karakterin yok olması” mı?

Cumhur İttifakı’na katılan HÜDA PAR’ın programında yer alan maddeleri içine sindirip sessiz kalan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli topluma nasıl bir örnek oluyor?

“Siyasal karakter” nasıl bir şey olmalı?

Seçimlerde Muharrem İnce örneğini gördük.

Nasıl bir karakter sınavı verdi İnce?

Hırçın, intikamcı, Kemal Kılıçdaroğlu kaybetsin de ne olursa olsun diyen bir tutum sergilemedi mi?

Kemal Kılıçdaroğlu kaybetti.

Muharrem İnce neyi kazanmış oldu?

Boşuna karakter demiyor Richard Sennett.

CHP’de kişiler mi yarışıyor?

Bugün öyle bir yarış var gibi görünüyor ama değil.

Kemal Kılıçdaroğlu, kaybettiği seçimi kazanmış gibi gösterme çabası içinde.

Aldığı oyları kendi oyu sanmak istiyor.

Oysa o oylar “Erdoğan gitsin” diye verilen oylardır.

Ayrıca, “6’lı masada” adaylığını kabul ettirmek için yaptıkları da etik değildir.

Hele de Ümit Özdağ ile yapılan gizli sözleşme!

Bir “koltuğa yapışma gayreti” seziliyor.

Bu mudur siyasal karakter?

Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel, Engin Altay kişiler yarışında değil elbette.

CHP demokratik yapısını arıyor. Bulacak da.

CHP bu ülkenin kurucu partisidir ve temel güvencesi olmak zorundadır.

CHP, kurucu değerlerine dönmek zorundadır.

Eğer bunu temsil ederlerse yeni kişiler yeni ufuklar açacaktır.

CHP, limanda demir atmak için değil, yeni ufuklara yelken açmak için hazırlanmış bir gemidir.

Değişim, yenileşme, gelişme elbette yeni kişiler, yeni kadrolar, yeni vizyon, yeni yol haritası demektir.

Bunda kınanacak, şaşılacak bir şey yok.

SİSTEM BU OLDUKÇA!

Elbette sizin uygarlıktan anladığınız bu değil.

Elbette, uygar dünyanın yüzyıllar boyunca mücadele ederek kazandığı “laik uygarlık” bu sistemle ulaşacağınız yer değil.

Yönetimden eğitime, ekonomiden dış siyasete kadar sizin istediğiniz “laik uygar toplum” bu sistemle ulaşacağınız bir hedef olamıyor.

İstediğiniz “laik uygar toplum”; özgür düşünen, özgür iradesiyle karar verebilen bireyler istiyor.

İstediğiniz toplum; eleştirel düşünce için eğitilmiş, dünya kültürünü sindirmiş, paylaşmayı bilen bireylerin oluşturduğu, doğru hedefler için örgütlenmiş bir toplum istiyor.

Eğer, bireyleriniz bu gelişim düzeyine erişmemişse, eğer toplumunuz paylaşımcı bir örgütlenmeye ulaşamamışsa sizin istediğiniz uygarlığı yaşama olanağınız olamaz.

Bu durumda sizin varacağınız yer; bu din pazarcılarının elinden kurtulup, yolsuzlukların, çalıp çırpmaların utancından kurtulup “dürüst, toplumdan yana, denetlenebilir bir yönetime kavuşmak” olacaktır.

Yetersiz bulduğumuz her yerde neleri istediğimiz, neden istediğimiz açıkça dile getirilecektir.

Özgür bir toplum, yetkin bir birey isteyeceğiz.

Yolumuz açık olsun...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Çalınan gelecek!... 29 Nisan 2024
Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları