Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Yargı hiyerarşisi de yıkıldı
Bugün katledilişinin 28. yılında hasretle andığımız Uğur Mumcu, daha 1993 yılında 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünü görmüş, “Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” demişti.
Suikastından iki gün önceki yazısında “İmam ve hatip olarak yetiştirilenler Emniyet müdürü, savcı, yargıç, kaymakam olacaklar... subay da olacaklar” diye bugünleri anlatıyordu.
Köy Enstitüleri’nin kapatılması ve İmam Hatip modelinin ortaöğretime egemen kılınması, seçmen kitlesinin, Osmanlı’nın kulluk geleneğinden Cumhuriyet’in özgür vatandaşlık bilincine geçmesini önemli ölçüde engelledi ve bugünkü ucube “Şahsım Rejimi” ortaya çıktı.
Bu rejimin temelinde yatan ve FETÖ tarafından fiilen gerçekleştirilen “bağımlı yargının” ilk Anayasal tohumları, ikinci 12 Eylül Felaketi olan 2010 halkoylaması ile atıldı.
Olağanüstü Hal baskıları altında yapılmasına ek olarak, oy sayımının bile yasalara aykırı olarak gerçekleştirildiği 16 Nisan 2017 halkoylaması ile de bu bağımlılık pekiştirildi.
Bu iki halkoylaması, Demokrasinin esas mantığı olan temel hak ve özgürlükleri tahrip etti; kendi içinde bile çelişkilerle dolu olan bu “Ucube Anayasa” yolu ile zaten zedelenmiş olan yargı bağımsızlığını iyice yok etti.
Yargı bağımsızlığı yok olunca kararlar genellikle, hukuka bağlı bir biçimde adaleti gerçekleştirmek için değil, doğrudan iktidarın istediği doğrultuda alınmaya başlandı.
***
Oysa, yargı mekanizmasının hukuka uygun ve adaleti gerçekleştirecek biçimde çalışması, yargı kararlarının denetlenmesinin kendi içindeki hiyerarşi ile sağlanmasına, yani yargı bağımsızlığına bağlanmıştır.
Elbette yargı içindeki hiyerarşi, bürokrasi içindeki hiyerarşiden farklıdır.
Bu hiyerarşi, bir emir-komuta zinciri biçiminde değil, verilen kararların bir üst mahkeme tarafından irdelenmesi ilkesiyle çalışır.
Bir başka deyişle, adli yargıda yerel mahkemelerin kararları istinaf mahkemesi kararlarıyla, istinaf mahkemesi kararları, Yargıtay kararlarıyla irdelenir.
İdari yargıda, son merci Danıştay’dır.
Bireysel haklar konusunda herkes, esas görevi iktidarın yasama eylemlerini, içtüzük uygulamalarını denetlenmek ve iktidarı yargılamak olan Anayasa Mahkemesi, AYM’ye başvurabilir.
Anayasamıza göre, Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi ve bu Sözleşmenin denetleyicisi olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, AİHM’in, Sözleşme hükümleri içindeki kararları da bütün ülkeyi bağlar.
Yine Anayasamıza göre, Anayasa Mahkemesi, AYM kararları da ülkedeki bütün mahkemeleri, kurumları, gerçek ve tüzelkişileri kapsar.
Amma ve lakin, bütün bu mahkemelerin kuruluş ve işleyişleri, yargıç ve savcı üyelerinin tayin ve terfileri siyasal iktidarın emrine verilince ve siyasal iktidar da “Şahsım Devletinde” tek bir kişinin kararlarına bağlanınca, bu hiyerarşi de yerle bir oluyor:
Cumhurbaşkanı’nın beğenmediği, eleştirdiği, katılmadığı, tanımadığı, Yargıtay, Danıştay, AYM ve AİHM kararları yerel mahkemelerce ve ilgili makamlarca pek uygulanmıyor!
***
Sonuç olarak “Şahsım Devleti” rejiminde AİHM’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş Kararları ile AYM’nin Enis Berberoğlu kararı da uygulanmıyor, Berberoğlu için ikinci bir kez daha karar vermek zorunluluğu doğuyor.
Böylece zaten bizzat kendi mensuplarınca bile dile getirilen “yargıya güvensizlik” duygusu toplumda iyice kökleşiyor.
Bütün bunların üzerine Adalet Bakanı çıkıp da AYM kararlarının bağlayıcılığından ve bizzat kendilerinin tahrip ettikleri yargı için “Adalet Reformu” hazırladıklarından söz edince, bu açıklamalar, siyasi olarak değil, ancak mizahi olarak algılanır!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
-
Ekonomist Atilla Özkan'dan Şok Eden Enflasyon Yorumu!
-
Trump döneminde ABD ve dünya nereye gidiyor?
-
Yurttaşın Ekonomi Çığlığı:
-
'Erken kaos bekliyorum' Fatih Ergin açıkladı!
-
Türkiye’de siyasi ve toplumsal baskı artıyor
-
'Bilirkişi' skandalı kamuoyuna açıklanmıştı:
-
Uğur Mumcusuz 32 yıl: Öldürüldük ey halkım unutma bizi!
-
Doğuma 1 hafta kala bebeklerini kaybettiler!
-
76 kişiye mezar olan otelde son kez arama yapılacak...
-
Özdağ’dan ilk mesaj: ‘Tek endişem Kozinoğlu gibi suikast
En Çok Okunan Haberler
-
Fark kapanıyor, 4 parti barajı geçiyor!
-
'Erdoğan talimat verdi, Ali Erbaş durdurdu'
-
Erdoğan, Özel'e açtığı davada kaybetti
-
AKP'li milletvekilinden skandal sözler!
-
Gazeteci Meral Kara Delen hayatını kaybetti
-
'Kral Kaybederse' dizisinin Kenan Baran'ı gerçekte kim?
-
Devlet Bahçeli'den flaş 'TÜSİAD' çıkışı
-
Başkana bu kez sendika binasında gözaltı
-
Dokuz belediye başkanından Yavaş'a destek
-
Hepsi 92 yaşındaki kadının midesinden çıktı!