Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Uygarlık ve demokrasi kazanacak!

07 Mart 2023 Salı

Kılıçdaroğlu’nun ortak adaylığı ilan edildi.

“Masanın ayağını kırdı” denilen Akşener, masaya bir-iki ayak daha mı ekledi?

“Darbe yedi” denilen “Millet İttifakı” daha mı güçlendi?

Durum tam belli değil.

Ama seçimi mutlaka “Demokrasi” ve “Uygarlık” kazanacak... Çünkü seçmen kimi istemediğini biliyor!

CHP’nin sağa açılarak “Çok Partili Rejimi” kurmak projesi 1 Kasım 1945’de İsmet İnönü’nün Meclis’i açış konuşmasıyla başlamıştı.

Bu sütunda Çok Partili Rejim’in öyküsünü ve toprak ağalığı ile tarikatçılığa dayalı sağ partiler ile 12 Mart ve 12 Eylül askeri darbelerinin emperyalizmin de desteğiyle, Demokratik Rejimi nasıl tahrip ettiğini, dincileştirdiğini, birçok kez yazdım. 1945’ten itibaren süren bu hazin “Demokrasi Mücadelesi” bugün 78 yaşında

Atatürk’ün 1930’daki Serbest Cumhuriyet Fırkası denemesini de sayarsak Türkiye 93 yıldır bir “Demokratik Rejim” mücadelesi yaşıyor. “Demokratik Rejim” adı altında sürdürülen bu mücadele aslında “Uygarlık” mücadelesidir. CHP, önce Cumhuriyeti, sonra Demokratik Rejimi kuran parti olarak bugün de bu uygarlık mücadelesini sürdürüyor!

Sağcılar, Cumhuriyet tarihi boyunca, Temel Hak ve Özgürlükleri sadece kendileri için istediler.

Sonunda, Türkiye, Erdoğan/AKP iktidarının kurduğu “Şahsım Devleti” ile sağ politikanın zirve noktasındaki baskıyı ve Anti Demokrasiyi yaşadı.

Toplumu adaletsizliğe ve açlığa mahkûm eden bu deneyim, iktidar dışındaki sağ partilere de Demokratik Rejimin nimetlerini ve erdemlerini öğretti diye umut edildi.

Toplum, CHP’nin, sağ kesime, kuruluş ilkelerinden büyük ödünler vererek oluşturduğu, devam ettirdiği “Millet İttifakı”na, “Demokratik Rejimi” kurtaracak diye umut bağladı, destek verdi.

Oysa “Altılı Masa” ya da “Millet İttifakı”, hem CHP Demokrasi konusunda sabıkalı olan 5 sağ partiyle ittifak ettiği için içinde çelişkili, hem de sol partiler ve HDP dışarıda bırakıldığı için eksik bir yapıya sahipti.

Bu açıdan İYİ Parti’nin, “Millet İttifakı”nın kuruluşundan itibaren izlediği politikaya, kendi söylem ve eylemlerine, Demokratik Mücadele ilkelerine ve bütün bunların mantıksal sonucuna karşı olarak “6’lı Masa”yı terk etmesi:

Belki güncel siyaset açısından şaşırtıcı, ama sağ kesimin tarihsel ve siyasal hataları açısından tekrar edilen ve bu nedenle de beklenen bir yanlıştı.

Türkiye iki depremi birden yaşıyor: Hedef, bu her iki depremin yaralarını da Demokratik Rejim içinde sarmaktır.

Birinci deprem, siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel baskıdır; 3 Kasım 2002 tarihinden itibaren 21 yıldır yaşanmaktadır.

İkinci deprem, doğaldır; 6 Şubat 2023’den itibaren yaşanmaktadır.

“Millet İttifakı”nın hedefi bu her iki depremin yaralarını da Demokratik Rejim ile sarmaktır. Her kim bu iki hedeften sapılmasına yol açarsa, tarih onu affetmeyecektir.

Kemal Kılıçdaroğlu,

Cumhurbaşkanlığı seçimi için “Millet İttifakı”nın ortak adayı olarak ilan edilmiştir.

Seçmen Kılıçdaroğlu ile Erdoğan, yani Demokrasi ile Otokrasi arasında tercih yapacaktır.

Dilerim sağ partiler ve sağ kesimdeki seçmenler burada da hedefi şaşırmazlar...

Ve dilerim, Kılıçdaroğlu, seçimi kazandıktan sonra, tarikatların, toprak ağalarının, liberal solcuların, Neoemperyalizmin kucağına oturmaz!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları