Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Terörün ilacı nedir?

19 Ocak 2024 Cuma

Okunmasını ve anlaşılmasını kolaylaştırmak için bu yazımın mantığını maddeler halinde özetleyeyim:

1) Terör, düşük yoğunluklu bir savaştır.

2) Düşük yoğunluklu ya da sıcak savaş, siyasetin silaha dayalı biçimdeki devamıdır.

3) Dolayısıyla, terör, savaş ve siyaset, aynı denklemin belirleyicileridir.

4) Nasıl madde katı, sıvı, gaz ve plazma olarak dört halde bulunursa terör de bir “insanlık hastalığının” savaş gibi bir belirtisi, bir halidir.

5) Mademki terör de aynen savaş gibi bir “insanlık hastalığı”dır, o halde terörle mücadele de aynen hastalıkla mücadeledeki gibi, onu ve ona sebep olanları, iyi teşhis etmekle başarıya ulaşır.

6) Hangi virüs ya da bakteriler bu hastalığa yol açar? Hangi çevresel koşullar, zaten maruz kalınan, bünyede bulunan virüslerin veya bakterilerin birdenbire bütün bünyeyi, toplumu ele geçirmesine sebep olur?

7) Teröre ve savaşa yol açan bu virüs ya da bakterilerin ve çevresel koşulların özellikleri nelerdir, hangi ilaçlar bunları ortadan kaldırır?

İşte bu makale terör hastalığına yol açan çevresel koşulları, virüsleri, bakterileri anlatmak ve bunlara karşı bir ilaç önermek için yazıldı.

***

1) Terör ve savaş sürecinin başında yer alan siyaset, bir ülkedeki üretim ve paylaşım ile adalet ve güvenlik kararlarını kimin vereceğine ilişkin, iktidarın belirlenme sürecidir.

2) İnsanlığın toplayıcı avcı döneminde siyaset, savaş ve terör, aileler, sürüler aşiretler arasında, yiyecek, araç gereç için yapılırdı.

3) İnsanlığın Tarım Devrimi döneminde siyaset, savaş ve terörde, aile, aşiret, kabile, din ve mezhep kimlikleri kullanılırdı.

4) Bütün Yahudi, Hıristiyan ve Müslüman tarihi, egemenlik için yapılan bu tür siyasetin, savaşın ve terörün de tarihidir.

5) İnsanlığın Endüstri Devrimi döneminde, siyaset, savaş ve terör, hem din ve mezhep hem de ırk ve milliyet üzerinden yapılırdı.

6) Hem Osmanlı’nın çöküşü hem Birinci ve İkinci Dünya Savaşları, din, mezhep, ırk ve milliyet kimlikleri üzerinden yapılan siyasetlerin, savaşların ve terör eylemlerinin sonuçlarıdır.

7) İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra “Soğuk Savaş” başladı. Siyaset, savaş ve terör, iki rakip dünya arasına, Batı ile Doğu arasına kaydı.

8) Soğuk Savaş döneminde, pek çok ülkelerde yükselen Sosyalizm/Komünizm, siyaset, savaş ve terör denkleminde yerini aldı.

9) Sovyetler Birliği çöktükten sonra, siyaset, savaş ve terörde, komünizm/sosyalizm, sınıfsal kriterler, ideolojik kimlikler zayıfladı, yok olmaya başladı.

10) Samuel P. Huntington’a göre siyaset, savaş ve terörün kaynağı, din, mezhep, ırk ve milliyet kimliklerine dayalı kültür (onun deyimiyle uygarlık) farkları olarak ortaya çıktı.

Özetle günümüz dünyasındaki siyasetin, savaşın ve terörün esas kaynakları artık, din, mezhep, ırk ve milliyet oldu.

***

Buraya kadar anlatmaya çalıştıklarımın mantıksal sonucu şudur:

1) Terörü önlemenin günümüzdeki en etkili yolu, BİR ÜLKENİN İÇ VE DIŞ SİYASETİNDE dine, mezhebe, ırka dayalı, kimlik eksenli politika YAPMAMAKTIR!

2) Ne yazık ki müttefik ve/veya rakip ülkeleri istikrarsızlaştırmak isteyen Neoemperyalizmin ve iktidar hırsıyla gözü dönmüş diktatörlerin hemen başvurdukları ilk siyaset yöntemi “dine, mezhebe, ırka dayalı” “kimlik siyasetidir”.

3) KİMLİK SİYASETİ İÇ VE DIŞ POLİTİKADA EGEMEN OLDUĞU SÜRECE, ONUN KAÇINILMAZ SONUÇLARI OLAN, SAVAŞ VE TERÖR DE BİR TÜRLÜ ÖNLENEMEZ!

4) Elbette en temel ilaç, toplumdaki sömürünün önlenmesidir ama şimdilik bu ilaç henüz kuramsal aşamadadır!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları