Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sağdaki politikacılara demokrasi dersleri - 1

10 Mart 2023 Cuma

Irkçılık ve dincilik üzerinden politika yapanlar, ne yazık ki Türkiye gibi Demokratik Rejimi tam oturmamış olan ülkelerde, Demokrasiyi tahrip ediyorlar.

Demokratik Rejimleri gelişmiş ülkelerde de varlıklarını sürdüren bu politikacılar zaman zaman buralarda bile palazlanmış ve iktidara ortak olmuşlarsa da rejimin esasını oluşturan Temel Hak ve Özgürlükler konusunda çok fazla tahribat yapamamışlardır.

Buna karşılık Güney Amerika ülkelerinde ve Türkiye’de, ağır aksak yürütülmeye çalışılan Demokratik Rejim, sağ politikacılar ve sağ askeri darbeler tarafından sık sık kesintiye uğratılmıştır.

Bunun nedeni, bu ülkelerin siyasal, ekonomik ve kültürel gelişmişliklerinin henüz Demokratik Rejimi kuracak ve destekleyecek sınıfları ve ideolojiyi yeterince güçlendirememiş olmaları ve Emperyalizmin, Irkçı ve Dinci politikacıları kendi sömürülerine alet ederek Demokratik Rejimi sakatlamalarıdır.

***

Yakın tarihimiz, Cumhuriyeti Demokrasiyle taçlandırarak ileri götürmeye çalışan CHP ile, Cumhuriyeti Demokrasiyle geri götürmeye, yıkmaya çalışan DP çizgisindeki mücadelenin tarihidir.

CHP, Atatürk’ün Aydınlanmacı çizgisinde, Demokratik Rejim içindeki Temel Hak ve Özgürlükleri herkes için geliştirerek Cumhuriyeti ileri götürmeye çalışıyordu.

DP ise, ırkçı ve dinci sağ çizgide, Temel Hak ve Özgürlükleri muhalefet için sınırlayıp kısıtlayarak ve sadece kendisi için kabul ederek Cumhuriyeti geri götürmeye çalışıyordu.

1945-1950 yıllarında CHP, Demokratik Rejim’i kurmak için Çok Partili Düzen’e geçince, azgelişmiş olan ülkemizde sadece din ve ırk kimlikleri geçerli olduğundan, sağ politikacılar, Emperyalizmin de desteğiyle, DP içinde iktidar olarak sandıktan çıktılar ve yine Emperyalizmin de desteğiyle, Demokratik Rejimi, daha doğarken boğdular.

Ülkenin gelişmişlik düzeyi izin vermediği için, 1961 Anayasası da, 1980 Askeri Darbesiyle, 1945-1950’de Çok Partili Düzen’e geçişin yazgısını paylaştı ve Demokratik Rejim yeniden büyük ölçüde sakatlandı.

1982 Anayasası ile güçlenen sağ politikanın doruk noktasını gerçekleştirmek Erdoğan/AKP iktidarına nasip oldu ve 16 Nisan 2017 halkoylamasıyla “Şahsım Devleti” kuruldu.

Böylece sağ politika sürecinin ne denli tehlikeli ve doruk noktasının ne denli korkunç olduğu, bütün ülke ve (dinci politikacıları destekleyen emperyalistlerin egemen olduğu) dünya tarafından da görüldü.

***

“Şahsım Devleti” felaketini yaşayan, bu travmaya maruz kalan sağ politikacıların bir bölümü, CHP ile birleşip Parlamenter Demokrasiyi yeniden kurmak için bir ittifak oluşturdular.

Atatürk düşmanlığına, Cumhuriyet karşıtlığına, Laiklik nefretine, Aydınlanma reddiyesine dayalı olan bu sağ gelenekten gelen 5 parti, şimdi yeniden CHP ile birlikte iktidar olacak.

HDP’nin bu seçim denklemindeki yeri henüz tam netleşmediği için onu bu yazının dışında tuttum ama Kürt partilerinin de dinci ve ırkçı Demokrasi düşmanlarının geçmiş hatalarından hiç de uzak durabilmiş olmadıkları gerçeği de kolay unutulmaz.

Şu anda Demokratik Rejime ilkesel destek, CHP dışında, sadece Sosyalist Güç Birliği’ni imzalamış olan dört partide görülmektedir.

Bu nedenlerle, hem seçime giderken hem de seçimden sonra kazanılmış olacağını umut ettiğimiz iktidar açısından, sağ politikacılara Demokratik Rejim’in bazı tarihsel ve evrensel kurallarını anımsatmak çok gereklidir kanısındayım.

Pazar günü biraz da “Demokrasi ilkeleri” Dersi!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları