Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Politikacının dünyası... Savcının ve yargıcın dünyası...
Her insanın farklı bir dünyası vardır.
Bazı dünyalar birbirlerinin düşmanıdır:
Hırsızların dünyalarıyla polislerin dünyaları gibi.
Bazı dünyalar iç içe geçmişlerdir, işbirliği yapmak zorundadırlar:
Öğretmenlerin dünyalarıyla öğrencilerin dünyaları gibi.
Bazı dünyaların çıkarları çatışır:
Sermayenin dünyasıyla emeğin dünyası gibi.
Bazı dünyalar birlikte yaşarlar ama hedefleri farklıdır:
Savcıların ve yargıçların dünyası ile politikacıların dünyası gibi.
Ben bu yazıda savcıların ve yargıçların dünyası ile politikacıların dünyasını karşılaştırmak ve politikacıların dünyası savcıların ve yargıçların dünyasına egemen olduğunda o toplumda adalet aramanın bir işkence haline geleceğine dikkati çekmek istiyorum.
***
Savcıların dünyası hukuktur.
Politikacıların dünyası siyasettir.
Savcılar ve yargıçlar, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Anayasaya, yasalara, yönetmeliklere, bunlar yetersiz kaldığında da içtihatlara, genel ahlaka ve geleneklere uygun olarak davranmak zorundadırlar.
Politikacılar ise iktidardaysalar, iktidarlarını korumaya, muhalefetteyseler, iktidara gelmeye çalışırlar.
Hukuk ve siyaset dünyaları arasındaki ilişkiler oldukça karmaşıktır.
İktidardaki politikacılar, yasaları yaptıkları için, savcıların ve yargıçların dünyalarını biçimlendirme gücüne de sahiptirler.
Ama mevcut yasaları politikacılar yapıyor da olsalar, onların da davranışlarının geçerli uluslararası anlaşmalara, anayasaya ve yasalara uygunluğunu denetlemek savcıların ve yargıçların görevidir.
Bu karmaşık yapıda, adaletin tecellisi ve toplumun selameti için yapılacak en doğru iş, hukuk ve siyaset dünyalarını titizlikle birbirinden ayırmak, yani savcıların ve yargıçların dünyası ile politikacıların dünyasını birbirinden iyice tecrit etmektir.
***
Parlamenter Demokrasiden Şahsım Devleti rejimine geçince, iktidardaki politikacı, hem yasamanın hem de yargının üzerinde olağanüstü yetkilere sahip oldu.
Politikacıların dünyası, savcı ve yargıçların dünyasını etki altına aldı.
Oysa savcı ve yargıçlar, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’nde, politikacıların isteklerine ve telkinlerine göre değil, geçerli hukuk kurallarına göre davranmak zorundadırlar.
En tepedeki politikacının duygularına, düşüncelerine ve söylemlerine göre, mevcut yasaları eğip bükerek soruşturma ve kovuşturma yapmak, karar vermek, savcı ve yargıçların dünyasında pek de makbul bir davranış biçimi olmasa gerek diye düşünüyorum.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Mahruki yine yandı
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!