Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Mutabakat metni’: Umut ve belirsizlikler

31 Ocak 2023 Salı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurduğu ve bugünlere getirdiği Millet İttifakı, bu “Mutabakat Metni” ile, seçimi kazandığı takdirde, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yeniden nasıl kuracağını ilan etti.

Erdoğan/AKP iktidarının yirmi yıl boyunca, yavaş yavaş, ince ince yıktıkları bir devleti yeniden inşa etmek hiç de kolay değil elbette.

Bu açıdan mutabakat metnindeki ilkeler, genellikle kabul edilen, Demokratik Rejim’in temellerini oluşturan, Erdoğan/AKP iktidarı tarafından yok edilmiş olan evrensel temel hak ve özgürlüklere ilişkin ilkelerden oluşuyor.

Yolsuzlukların, soygunların ve liyakatsizliklerin önlenmesi için bazı önemli somut önlemleri de içeriyor.

Bu açılardan “Mutabakat Metni”nin olumlu ve umut veren bir belge niteliği taşıdığı açık.

***

Tam bu noktada bu olumlu belgenin iki önemli eksiği göze çarpıyor:

Birinci eksik, mevcut “Şahsım Devleti”nin sadece kurumlarda değil, bu kurumların içindeki kadrolarda yani insan malzemesinde yol açtığı yıkımın, hangi yöntemle ve nasıl onarılacağı sorunudur.

İkinci eksik, bu metnin, temel hak ve özgürlükler konusunda, tarihsel olarak tek güvence niteliği taşıyan CHP ile, temel hak ve özgürlükler konusunda iyi bir sınav verememiş olan öteki beş sağcı parti arasında, ancak CHP’nin verdiği çok belirgin birtakım ödünlerle imzalanmış olmasından kaynaklanan, siyasal, ideolojik, soyut ve somut belirsizliklerdir.

***

Önce birinci eksikliğe bakalım:

Şahsım Devleti Rejiminden, Güçlendirilmiş Parlamenter Rejime geçiş sürecinde, kurumları yeniden düzenlemek nispeten kolaydır...

Nitekim belgenin 57 ile 95. sayfaları arasında kurumların nasıl düzenleneceği anlatılmış.

Ama bu kurumların içine yerleştirilmiş olan, yeteneksiz, liyakatsiz, eğitimsiz, partizan, ilkel kadrolar nasıl temizlenecektir?

Sivil ve askeri bürokrasideki kadroların temizlenmesi nispeten kolaydır.

Ama özellikle yargıdaki, üniversitedeki ve uzmanlık isteyen, RTÜK, BİK, BDDK, DDK gibi devlet kurumlarındaki partizan ve ilkel kadrolar nasıl temizlenecektir?

Bir temizlik süreci hakkında şimdiden ayrıntılı önemlerin ilan edilmesinin sakıncalarını elbette görüyorum.

Ama belgenin bu eksikliğine işaret edilmesi gerektiğini de düşünüyorum.

***

İkinci eksiklik, Demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti ilkelerinin vurgulanmasında ve bu ilkelerin korunmasında görülüyor:

Bu eksiklik Anayasa Mahkemesi başta olmak kaydıyla yargının bağımsızlaştırılmasında ve Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’yı koruma konusundaki yetkilerinin yeterince net ve ayrıntılı olarak genişletilmemiş ve belirlenmemiş olmasında ortaya çıkıyor.

***

Değerli okurlarım, yukarıda okuduklarınız bu konudaki ilk izlenimlerimdir.

İleride daha ayrıntılı irdelemeler de yapacağım.

Şimdilik bu mutabakat belgesinin Erdoğan/AKP iktidarının yaptığı devlet yıkımını onarmak açısından (eksiklikleri olmakla birlikte) olumlu adımları içerdiğini ve sağ partiler tarafından da kabul edilmiş olmasının (geçici de olsa) bir umut yarattığını belirtmekle yetiniyorum.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları