İktidar zor kazandığı 14-28 Mayıs 2023 seçimlerinden sonra medya üzerindeki baskıyı iyice artırdı.

Önce TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, iktidarın Kürt sorunu üzerinden yeni bir açılım mı planladığına ilişkin sözleri montajlanarak hapse atıldı, yargılandı ve mahkûm edildi.

Yanardağ 101 gün hapis yattı.

***

Anayasa Mahkemesi, Türkiye İşçi Partisi’nden milletvekili seçilen, zaten haksız ve hukuksuz olarak Gezi Parkı Direnişi davasından hapse mahkûm edilmiş olan avukat Can Atalay’ın haklarının ihlal edildiğine karar verdi.

Fakat Can Atalay bu yazının yazıldığı tarihe kadar geçen on gün boyunca tahliye edilmedi.

Onu mahkûm eden yerel Ağır Ceza Mahkemesi, AYM kararını, mahkûmiyeti onaylayan Yargıtay’a yollamakla yetindi.

***

T24 yazarı gazeteci Tolga Şardan, “MİT’in Cumhurbaşkanlığı’na sunduğu ‘yargı raporu’nda neler var?” başlıklı yazısından dolayı tutuklandı.

Şardan ifadesinde, “Sadece halkı bilgilendirmek için gazetecilik yaptım” dedi.

Avukatı bu yazının ihbar niteliğinde sayılması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Şardan’ın tutuklanmasından sonra yazıyı yalanladı. Daha sonra Şardan’ın yazısına erişim engeli de getirildi.

Milliyet, 29 yıl gazetede görev yapan Şardan’ın tutuklanmasını haberleştirmedi.

***

Organize suç örgütleri üzerine haberler yapan gazeteci Cengiz Erdinç, Ayvalık’taki evinde gözaltına alındı.

Avukatı, Erdinç’in Halk TV’de söyledikleri ve attığı tweet yüzünden gözaltına alındığını söyledi.

Erdinç, yurtdışı yasağı koyularak, adli denetim şartıyla serbest bırakıldı.

***

BirGün Gazetesi’nin üç çalışanı hakkında soruşturma başlatıldı.

İsmail Arı, “AKP’linin eşinden milyarlık vurgun!” başlıklı haberi nedeniyle, Uğur Şahin “Erdoğanlar’ı üzecek karar: Yağmaya fren” başlıklı haberi nedeniyle ve bu haberlerin yayımlandığı birgun.net portalının yayın koordinatörü Uğur Koç, ifadeye çağrıldı.

***

Gazeteci Dinçer Gökçe, “Çete lideri olmakla suçlanan Turhan Döner ve Emirhan Döner’e tahliye kararı” haberi nedeniyle gözaltına alındı.

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Gökçe’ye, “mesleki alanda iki kitap okuyup özet çıkarma” cezası verildi.

***

Bu arada, TRT muhabiri Elif Akkuş da “Anonim bir hesapta TRT’nin içerisindeki nepotizm ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasıyla ilgili yapılan paylaşımların haber kaynaklarından bir tanesi olduğu” iddiasıyla gözaltına alınmıştı.

***

Bütün bu olayların arkasında, bir yandan iktidarın çıkardığı Temel Hak ve Özgürlükleri sınırlayan ve kısıtlayan kötü yasaların, öte yandan bu yasaları özellikle özgürlükler aleyhine yorumlayan hukukçuların olduğu düşünülebilir...

Ama esas olarak “Şahsım Devleti” rejiminin, yargıyı kullanarak, hem sığınmacılar hem inanç hem eğitim hem de medya üzerinden, dört koldan, kendisine yeni bir seçmen kitlesi yaratmaya çalıştığı ve son seçimlerden sonra bu çabalarına hız verdiği açıkça görülüyor.