İktidar ve uyuşturucu bataklığı

08 Ekim 2024 Salı

Değerli okurlarım, bütün uluslararası güvenlik görevlilerinin ve özellikle de uyuşturucu kaçakçılığı uzmanlarının üzerinde anlaştıkları bir gerçek var:

Herhangi bir ülkedeki uyuşturucu pazarı ve uyuşturucu trafiği mutlaka o ülkedeki iktidarın içindeki bazı kişi ve/veya örgütlerin desteği ile işliyor.

***

Türkiye uyuşturucu üreticileri ile tüketicileri arasındaki Doğu-Batı ticaret yolunun üzerinde olduğu için, uzun süre “transit ülke” muamelesi görüyordu.

Fakat ne yazık ki 22 yıllık Erdoğan/AKP iktidarı sonunda, (her nasılsa?) ülkemiz de “hedef ülke” oldu, uyuşturucu bataklığı yaygınlaştı ve özellikle gençlerimizi pençesine alan uyuşturucu sorunu çok önemli boyutlara ulaştı.

***

Sevgili okurlarım, sınırlardan kaçakçılık yapmak, bir meslek, bir uğraştır:

Kaçakçılar, her şeyi kaçırmakta uzmanlaşmışlardır.

Normal olarak, ülkede bulunmayan, kahve gibi, sigara gibi tüketim malları üzerinden başlayan kaçakçılık faaliyetleri, ulusal ve uluslararası konjonktürün de etkisiyle, zaman zaman silah kaçakçılığına, uyuşturucu kaçakçılığına, kadın kaçakçılığına dönüşür.

Elbette kaçakçıların, kaynak ve hedef ülkelerdeki bağlantıları, sahip oldukları siyasal ve/veya ailesel/ örgütsel destekler çok önemlidir.

Bu çerçevede kaçakçılığı destekleyen, güçlendiren üç faktör göze çarpmaktadır.

Birinci faktör, kaynak ve hedef ülkelerdeki siyasal iktidarın içinden alınan destektir.

İkinci faktör, ülkelerin sınırlarındaki denetimlerin ciddiyetsizliği, bu sınırların aşılmasındaki kolaylıklardır.

Üçüncü faktör de hedef ülkelerdeki yabancı kişi ve örgütlerin, özellikle de kaynak ülkelerde bağlantıları olan kişi ve örgütlerin varlığıdır.

***

Ne yazık ki

1) Türkiye’deki iktidarın Ortadoğu sorunlarındaki yanlış dış politikası...

2) Irak, Libya ve Suriye savaşlarındaki ilişkilerinden dolayı sınırların adeta kevgire dönmüş olması...

3) Ayrıca gayri resmi sayılara göre on milyonu aşan, on üç milyona ulaştığı iddia edilen sığınmacı, düzensiz göçmen sayısı...

Ülkemizin uyuşturucu bataklığına gömülmesinde çok önemli roller oynamıştır.

***

Sevgili okurlarım, her hafta www.kongar.org adresli kendi internet sitemde buradaki yazılarımdan farklı olarak yazdığım GÜNCEL başlıklı bölümde, kadın cinayetleri ve uyuşturucu sorunlarının birbirleriyle bağlantılı olduğuna işaret ederek bazı bilgiler ve sayılar paylaşmıştım.

Gürsel Tekin’in yolladığı bilgilerin uyuşturucuya ilişkin birkaç sayısını burada alıntılayarak işin ciddiyetine dikkatinizi çekmek istiyorum:

(Olanaklı ise www.kongar.org adresindeki tüm yazıyı okumanızı öneririm.)

***

Uyuşturucu bağlantılı ölümler:

2021: 945 ölüm

2022: 1027 ölüm

2023: 1158 ölüm

Cinsiyete Göre Dağılım:

2023: Erkek 1024, Kadın 134

Yaş Gruplarına Göre Dağılım (2023 yılı):

18-24 yaş: 93 ölüm

25-34 yaş: 438 ölüm

35-44 yaş: 373 ölüm

45-54 yaş: 187 ölüm

55-64 yaş: 59 ölüm

65+ yaş: 8 ölüm

Madde Türlerine Göre Dağılım (2023 yılı):

Eroin: 421 ölüm

Esrar: 32 ölüm

Kokain: 26 ölüm

Sentetik Kannabinoidler: 198 ölüm

Fentanil: 87 ölüm

Diğer Opiyatlar: 173 ölüm

Metamfetamin: 115 ölüm

MDMA/Ecstasy: 9 ölüm

Diğer/Karma Madde: 97 ölüm

Sitemdeki yazımda İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın bazı sayısal açıklamaları da var.

***

Sadece tarihten gününüze de ışık tutan bir anımsatma:

1972 yılında MHP Senatörü Kudret Bayhan Fransa’ya yaklaşık 145 kilo baz morfin sokmaktan yakalanmış ve hem Fransa’da hem Türkiye’de hapis yatmıştır.

Tarihten başka örnekler için sevgili rahmetli Tufan Türenç’in “Babiâli’nin Öteki Yüzü”, İstanbul, Remzi Kitapevi, adlı kitabına bakılabilir.

Günümüzdeki olaylar da iktidar değiştiğinde ve yargı, bağımsızlığa kavuştuğunda, daha ayrıntılı ve kanıtlı olarak açıklığa çıkacaktır hiç kuşkusuz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları