Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Felaketlerle olağanlaştırılan totaliterliğin bedeli
Bir iktidarın niyeti Demokratik Rejimi geliştirmek yerine, önce otoriterliğe, oradan da totaliterliğe geçiş ise ülkenin başına gelen her türlü felaketi de bu amaçla kullanır ve hatta kendisi bile savaş gibi felaketler yaratır.
AKP/Erdoğan iktidarının siyasal tarihine bu açıdan baktığımızda birkaç olayın öne çıktığını görüyoruz:
1) Kaybettiği 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, Süleyman Demirel’in deyimi ile “fuzuli şagil” olarak iktidarı terk etmemiş, Suruç Katliamı, Ankara Garı Katliamı ve 7 Haziran-1 Kasım arasındaki öteki terör saldırıları gibi felaketleri kullanarak bunların yarattığı korkuyu yeniden iktidara gelmek için kullanmış ve seçmenin 5 ay önce reddettiği baskıcı iktidarını olağanlaştırmıştı.
2) Beslediği ve güçlendiği FETÖ/PDY’nin 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü felaketini, “Allah’ın lütfu” diyerek karşılamış ve bu felaketten yararlanarak, kendi 20 Temmuz 2016 Sivil Darbesini yapmıştı.
Kendi sivil darbesinin baskı ortamını olağanlaştırmış ve bu baskı ortamında hem adil, demokratik ve şeffaf olmayan, hem de oy sayımı yasalara aykırı olarak yapılan 16 Nisan 2017 sözde halkoylamasıyla, darbe teşebbüsü felaketinden yararlanarak rejimi değiştirmişti.
3) Koronavirüs felaketi başlayınca:
a) İçki satışına kısıtlama ve sınırlama getirerek, barları kapatarak, gece hayatını yasakladı.
b) Ayasofya’nın açılışını ve kendi parti toplantılarını yaparken, Cuma namazlarına izin verirken, başkalarının toplantılarını, doktorların, avukatların, baroların, sendikaların, emekçilerin hak arama yürüyüşlerini yasakladı.
c) Okullarda yüz yüze eğitimi durdurup Kuran Kurslarına izin verdi.
Böylece salgın felaketinden yararlanarak otoriterlikten totaliterliğe geçişi olağanlaştırdı.
4) Ekonomik iflas ile girilen kriz döneminde, bu felaketi de kendi yandaşları olan sermayedarları zenginleştirmek ve bütün yükü sabit ve dar gelirlilerin, emekçilerin üzerine yıkmak için kullandı.
Böylece salgın felaketini de, totaliter bir anlayışla toplumun yaşam biçimine müdahale etmek için bahane olarak kullandı.
***
Aslında toplumsal, siyasal ve hatta doğal felaketlerin otoriter/totaliter bir rejim için kullanılması bilinen bir yöntemdir.
Cumhuriyet Pazar Dergi’nin 6 Nisan 2008 tarihli sayısında Zülâl Kalkandelen “Şok ‘Terapiye’ Şok Tepki” başlıklı yazısında, Naomi Klein’in “The Shock Doctrine” adlı kitabından hareketle, “Felaket Kapitalizmi” adı verilen Neoemperyalizmin toplumlara nasıl dayatıldığını anlatır:
Cameron adlı bir CIA psikiyatristinin insanlara şok tedavisi uygulayarak belleklerini silip yeni bir insan yaratma deneyleri, Neoemperyalizmin şok yöntemiyle toplumlara uygulanmaktadır.
Önce savaşlar, terör saldırıları, darbeler, ekonomik krizler ve doğal afetler yoluyla toplumlarda şok yaratılıyor, sonra da, bu şokun yarattığı korku ve düzensizlik ortamını kullanan politikacılar ve şirketler aracılığıyla ikinci şok olarak Neoemperyalizm dayatılıyor.
Bunlara direnenlere karşı da polis ve hapis baskıları ile üçüncü şok uygulanıyor.
Türkiye’de şoklardan ve krizlerden, yani felaketlerden yararlanan, rejimi “Tek Adam Yönetimi”ne oradan da “Şahsım Rejimi”ne dönüştüren Erdoğan/AKP iktidarı oldu!
Fakat ABD, AB, Cemaat, tarikatlar ve sözde liberal solcular (yetmez ama evetçi, İkinci Cumhuriyetçiler) gibi grupların desteğiyle iktidara gelen AKP/Erdoğan, kendisini iktidara taşıyan Demokratik Rejimi tahrip edince ve bu arada ABD ile AB de, yanlışlığı kanıtlanmış olan, “Ilımlı İslam Projesinden” vazgeçince, yalnız kaldı.
Bu yalnızlığa ek olarak, “Fırsata çevirdiği felaketlerin” olağanlaştırdığı otoriter/totaliter uygulamalar da toplumu artık yaşanmaz hale getirince, iktidar hırsıyla gerçekleştirdiği “rejimi değiştirme başarısı” ters tepti, seçmen nezdinde oy kaybına yol açtı ve çöküş başladı.
Sonuç olarak, iktidarın kendisine belirlediği hedefe, “Şahsım Devletine” ulaşması onun sonunu da hazırladı; çünkü hedef yanlıştı!
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!