Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Direnmek anayasal haktır, engellenemez

02 Şubat 2024 Cuma

Anayasa hem uygulanmıyor hem de bu hukuksuzluğa karşı direnenler tehdit ediliyor.

Emperyalistler ve Faşistler “Demokratik Laik ve Sosyal Hukuk Devleti” olan Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına ve rejimine düşmandırlar.

Bu Anayasa için direnmek, her Türk vatandaşının, özellikle de her medya kuruluşunun ve her siyasal partinin, hem hakkı hem de görevidir.

Çünkü bu Anayasa, “TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine”, yani biz vatandaşlara “emanet ve tevdi” olunmuştur!

Elbette bu direniş, sadece Demokrasiyi savunan siyasal partiler tarafından değil, her zaman, her yerde, Anayasal sınırlar içinde, herkes tarafından yapılmalıdır.

Bakın Anayasamız GİRİŞ bölümünde bize bu hakkı ve görevi nasıl vermiş!

***

Belirlediği konu:

Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa,

İlkelerinin doğrultusu:

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk’ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;

Milli kimlik tanımı:

Dünya milletleri ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak,

Azimle ulaşacağı hedef:

Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığı, refahı, maddi ve manevi mutluluğu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde;

Hiçbir kişi ve kuruluşun millet iradesinin, hürriyetçi demokrasinin ve hukuk düzeninin dışına çıkamayacağı:

Millet iradesinin mutlak üstünlüğü, egemenliğin kayıtsız şartsız Türk Milletine ait olduğu ve bunu millet adına kullanmaya yetkili kılınan hiçbir kişi ve kuruluşun, bu Anayasada gösterilen hürriyetçi demokrasi ve bunun icaplarıyla belirlenmiş hukuk düzeni dışına çıkamayacağı;

Kuvvetler ayrımı arasında hiyerarşi olmayışı, Anayasa’nın üstünlüğü:

Kuvvetler ayrımının, Devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

Hiçbir faaliyetin, milli menfaatlerin, birlik ve bütünlüğün, Atatürk milliyetçiliği ile ilke ve inkılaplarının ve medeniyetçiliğin karşısında korunma göremeyeceği:

Hiçbir faaliyetin Türk milli menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihi ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği

Din duygularının devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı:

ve laiklik ilkesinin gereği olarak kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı;

Vatandaşların doğuştan gelen özgürlük ve eşitlik hakları:

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak milli kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme ve maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Ortak değerler:

Topluca Türk vatandaşlarının milli gurur ve iftiharlarda, milli sevinç ve kederlerde, milli varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, 

Farklılıklara saygı:

birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla ve “Yurtta sulh, cihanda sulh” arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

Sözüne ve ruhuna uymak üzere görev emri:

FİKİR, İNANÇ VE KARARIYLA anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere,

Görevin kim tarafından kime verildiği:

TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye âşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.

***

Cumhurbaşkanı ve bütün milletvekilleri bu Anayasa’yı koruyacaklarına yemin etmiş, ant içmişlerdir.

Onların bu yeminlerine uymalarını beklemek ve sağlamak, bu amaçla direnmek, hem hakkımız hem de görevimizdir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Siyasal herestetizm 22 Aralık 2024
Güç zehirlenmesi 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları