Cinayete de savaşa da hayır!

03 Ekim 2024 Perşembe

Dün tetikçilere çok acele verilen “ağırlaştırılmış müebbet” kararlarıyla, Sinan Ateş cinayetinin siyasal niteliğinin üstü örtülmeye çalışılıyor.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bu cinayetin sebebinin aydınlatılmasını isteyen Ateş’in annesi başta olmak kaydıyla bütün ailesini, azmettiren politikacıların bulunmasını isteyen ve olayı araştıran gazetecileri tehdit ediyor, Halk TV’ye ve CHP’ye saldırıyor:

Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür, bastığın yaş tahta, bindiğin patlak lastikli dolmuş, tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir...

Yaşına başına bakmadan önüne gelen mikrofona konuşmak, siyasi kışkırtmanın ve uzaktan kumandalı oyunun figüranı olmak bir hanımefendiye asla yakışmayacaktır...

Herkes haddini bilsin, hudut ihlalinden kaçınsın, kapımızın önünde baykuş öttürmeyiz, kanat çırpan akbabaların da kanatlarını yolar kopartırız...

Buradan sesleniyorum;

Halk TV ve CHP ayağınızı denk alın.

Dört soytarı muhabirle Milliyetçi Hareket Partisi’ni sorgulayamazsınız, sorgulatmayız.”

Tam bu sözlerden sonra, karaların açıklanmasından bir-iki saat önce, Sinan Ateş’in ablası, duruşmanın yapıldığı mahkemenin bahçesinde saldırıya uğruyor.

İktidar, Sinan Ateş cinayetinin siyasal niteliğini ve azmettiricilerini gizlemeye çalıştıkça, ortağının sorumluluğunu örtbas etmeye çabaladıkça, seçmen nezdinde yaşadığı oy kaybının hızlandığını fark etmiyor mu?

***

Avrupa’da Rusya ile NATO destekli Ukrayna arasındaki savaş devam ederken Ortadoğu’da da her geçen gün tırmandırılan yeni bir savaş başlatıldı!

7 Ekim 2023 tarihinde Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları İsrail’e saldırdı...

Bunu fırsat bilen Netanyahu, Hamas’ın egemen olduğu Filistin bölgesi Gazze’ye saldırdı ve bölgeyi Filistinlilerden arındırmaya başladı.

Her iki taraf da kendi saldırılarına özel harekât isimleri veriyor:

Hamas, saldırısına “Aksa Tufanı Operasyonu”, İsrail de bu saldırıyı fırsat bilerek başlattığı ve sürekli tırmandırdığı savaşa “Demir Kılıçlar Operasyonu” diyor.

Hiç kuşkusuz her iki taraf da kendi etnik, dinsel/mezhepsel kimliklerini, birbirlerine karşı ve dünyadan destek aramak için kullanıyorlar.

***

Bu savaşı, Hamas’ın İsrail’e beklenmedik biçimde gerçekleştirdiği sürpriz bir saldırı başlattı.

Türkiye’deki İslamcı politikacılar bile bu saldırıyı eleştirdi ve olayın mantığını sorguladı...

Örneğin Bülent Arınç dahi, saldırıdan sonra, Hamas için şöyle dedi:

“Her defasında onlara söylüyorum. Ne gücün var? 2 tane uydurma füze atıyorsun, onlar diyor ki ‘Hamas bize saldırdı’, bomba yağdırıyor.”

Hamas’ın arkasında Hizbullah, Lübnan, Suriye, İran var.

Netanyahu’nun arkasında ise ABD var.

Her ne kadar savaş Netanyahu-Hamas arasında görülüyorsa da asıl sorun, Ortadoğu’daki dengeler açısından İsrail’in yayılmacı politikasından ve İran ile arasındaki düşmanlıktan kaynaklanıyor.

Bu savaş konusunda Erdoğan TBMM’yi açış konuşmasında son derece iddialı olan şu sözleri söylemiş:

“Vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır.

Şu anda bütün hesap bunun üzerinedir.”

Cumhurbaşkanı bu sözleri, İsrail’e ihracatı zamanında kesmediği için eleştirilmesinden dolayı, büyük bir olasılıkla, içerideki seçmene yönelik olarak söylemiş...

Çünkü ne siyasal ne de askeri açıdan gerçeklik taşıyan bir ifade bu!

Dilerim kendisinin gittikçe zayıflayan iktidarını kurtaracak garip bir savaş hamlesinin ön hazırlığını yapmıyordur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları