Bir annenin feryadı: Cezasızlık sendromu

01 Mart 2024 Cuma

İktidar, yargıyı emrine aldıktan sonra, Hukuk Devleti’miz öldürücü bir sendrom daha sergilemeye başladı: Cezasızlık sendromu!

Cezasızlık sendromu dört alanda dikkati çekiyor:

1) Kadınlara karşı işlenen suçlar, özellikle de cinayetler alanında.

2) İktidar mensuplarının, iktidar emrindeki sivil ve asker bürokratların, tetikçi sözde gazetecilerin, ihmal ve yolsuzlukları dolayısıyla işledikleri suçlar alanında.

3) Laikliğe ve Atatürk’e karşı işlenen suçlar alanında.

4) Cumhurbaşkanı’nın, yasalara ve Anayasa’ya aykırı eylem ve söylemleri alanında.

Cezasızlık sendromunun son örneği olarak, Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen ve 7’si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin 13 sanıklı davanın karar duruşması, kazadan 6 yıl sonra, dün yapıldı...

Ve yine karar verilemeyip duruşma 25 Nisan tarihine ertelendi.

Faciada eşi Hakan Sel’i ve 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz duruşma öncesinde özet olarak şunları söyledi:

“Biliyorsunuz ki dört gün önce Devlet Demiryolları Taşımacılık AŞ’de Çorlu tren katliamı olduğu sırada genel müdür olan ve görevden alınan Veysi Kurt, bir kez daha genel müdürlüğe terfi etti.

Bunu yapan bu ülkenin hükümetidir.

Bunu yapan bu ülkenin cumhurbaşkanıdır.

Onu yargı karşısına getiremeyen bu adalet saraylarının savcıları, hâkimleridir.

Bugün bizim karşımızda olmalıydı.

Bugün Devlet Demiryolları yöneticileri, üst düzey yöneticileri, bürokratlar bir kez olsun sorgulanmamışken, bugün bu davada bizim karşımızda ceza almaları gerekliydi.

Etimizle tırnağımızla kazıya kazıya getirdiğimiz bu davada 4 kişiden 13 kişiye çıkarttığımız sanıkların elbette ki suçları var ve onların bugün bilinçli taksirle değil, olası kastla ceza almalarını istiyoruz.

Bugün buradan hiçbir şekilde evlerine değil, tutuklanarak cezaevine gönderilmelerini istiyoruz.

Çünkü bu davalarda cezasızlık politikası devam ettikçe adalet, yargıya değil; hükümete, iktidara hizmet ettikçe bu toplumsal cinayetler Soma’da, Çorlu’da, İliç’te, Pamukova’da, Hendek’te hepimizin başına gelecek.”

***

Duruşma öncesi hapiste olan TİP milletvekili avukat Can Atalay, sosyal medyada özetle şöyle dedi:

Bir sosyal cinayetin daha cezasızlıkla sonuçlanmaması ve katliamın gerçek sorumlularının yargılanması için kamuoyunu yarın 9.00’da Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşecek bu davada yakınlarını kaybeden ailelerin yanında olmaya ve bu davaya sahip çıkmaya davet ediyorum.

Unutmayalım, bu sadece bir dava değil, aynı zamanda bir vicdan meselesidir.”

Duruşma öncesinde yakınlarını kaybeden ailelerin yaptığı yürüyüşe katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kararın ertelenmesinden sonra özetle şunları söyledi:

“Esas mevzuyu biliyoruz: Kararı seçimden sonraya kaçırıyorsun.

Bu kararı seçimden önce verip de toplumun, senin ne yaptığını görüp sandıkta senden hesap soracağını biliyorsun.

Ondan korkuyorsun. İstediğin yere kaç ben bu annelerle birlikte seni kovalamaya devam edeceğim.”

***

İşte Soma...

İşte Çorlu...

İşte Ensar Vakfı tecavüz skandalı...

İşte 16 Nisan 2017 mühürsüz oy ve zarf skandalı...

İşte İliç...

İşte İstanbul Sözleşmesi’nin iptali...

İşte 24 saatte 8 kadın cinayeti...

İŞTE CEZASIZLIK SENDROMU!






Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları