Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Arap emperyalizmine sığınan iktidar 2

26 Temmuz 2024 Cuma

Bu iktidarın Arap Emperyalizmi’ne sığınmak konusunda Milli Eğitim ve Arap Sığınmacı İthalatı olarak başvurduğu iki yöntemi irdelemek için, önce dün bir bölümünü aktardığım Örsan K. Öymen’in 16 Mayıs 2022 tarihli, Arap Emperyalizmi konusundaki yazısından birkaç bölümü daha aktarayım.

***

Türkiye Cumhuriyeti’nin Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmasıyla birlikte bu etki (Arap Emperyalizminin etkisi) laikliğin benimsenmesiyle, Türkçe dilinin Arapçanın ve Farsçanın etkisinden kurtarılmasıyla, Avrupa’daki siyasi, kültürel, bilimsel, felsefi, sanatsal gelişmelere de kapıların açılmasıyla, asgari düzeye düştü.

Atatürk önce Avrupa’daki işgalci ve emperyalist güç odaklarına karşı cephede mücadele verdi, arkasından da Aydınlanma Devrimleriyle, Arapların 7. yüzyıldan itibaren din ve dincilik üzerinden gerçekleştirdikleri kültür emperyalizmine karşı mücadele verdi.

Cumhuriyet döneminde Arap kültür emperyalizmi, ABD’nin de desteğiyle, 1950 yılından itibaren, Anadolu topraklarında yeniden devreye sokuldu. 

İmam hatip okulları, Kuran kursları, ilahiyat fakülteleri, imam, müftü, din insanı ve din uzmanı yetiştirmek yerine, laiklik karşıtı hareketlerin odak noktası haline getirildi, dinin yerini dincilik aldı. Aynı dönemde tarikatlar ve cemaatler yeniden yaygınlaştı. 

İslam dini, Anadolu’da yaşamış olan Yunus Emre, Mevlana, Hacı Bektaş VeliPir Sultan Abdal, Şeyh Bedrettin, Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu gibi yazarların ve ozanların yorumları üzerinden değil, hadislerin ve Arap din insanlarının yorumları üzerinden anlatıldı, gençlerin beyinleri onlarca yıl boyunca, günümüze kadar yıkandı.

Osmanlı döneminde halifenin, şeyhülislamın ve ulemanın Anadolu’ya ve halka zorla dayattığı din anlayışı yeniden canlandırıldı. 

Bu sözde eğitim kurumları ve merkezler onlarca yıl, Suudi Arabistan’ın kültür ataşelikleri işlevini gördüler. 

Türkiye’nin Aydınlanma Devrimleriyle her alanda gelişmiş, güçlü ve bağımsız bir devlet olmasını hiçbir zaman istemeyen, Türkiye’yi cehalete sürükleyerek bir uydu ve sömürge devlet olmaya zorlayan ABD ve Avrupa emperyalizmi, bu hareketleri her zaman, doğrudan veya dolaylı olarak destekledi.

İslamcı siyasetin temsilcisi olan AKP’nin iktidarında, Anadolu kültürünün Arap kültürünün asimilasyonuna uğraması en yüksek seviyeye çıktı.

Siyaset, ekonomi, ulaşım, iletişim, turizm, emlak ve arazi yatırımı, kültür, dış politika gibi alanlarda, demokrasi ve Aydınlanma yolunda bir arpa boyu yol katedememiş olan ve çoğu ABD tarafından desteklenen Arap ülkeleriyle işbirliklerine öncelik tanındı.

Türkiye AKP iktidarında, Arap ülkelerinin arka bahçesi haline dönüştürüldü.

Son yıllarda, yine emperyalist devletlerin çıkardığı iç savaşların bir sonucu olarak milyonlarca yasadışı Arap sığınmacının Türkiye’de barınmasının sağlanması, vatandaşlığın bile satılık bir hale gelmesi, Anadolu’nun Araplaştırılması stratejisinin son aşamasıdır.

Türkiye, demografik yapısı tersyüz edilerek monarşiye ve teokrasiye mahkûm edilmektedir.

***

Sevgili okurlarım, gördüğünüz gibi, değerli Felsefeci Örsan K. Öymen, Arap Emperyalizminin Türkiye üzerindeki etkisini, yol açtığı güncel sorunlar da dahil olmak üzere, bütün ayrıntılarıyla irdelemiş.

Bu güzel, kapsayıcı ve açıklayıcı yazıyı alıntıladım ki önce Arap Emperyalizmi’ni tarihsel bağlamı içine oturtalım ve toplumumuzda yol açtığı tahribatı iyice görebilelim.

Sıra şimdi siyasal bilimlerin, toplumsal bilimlerin ve insan bilimlerinin en bilinen konularından birine, iktidarın toplumu, eğitim yoluyla, çağ gerisi bir biçime sokma çabasına, geldi.

Bu da, bu konuda Pazar günü yazacağım üçüncü bir yazının konusu.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları