Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

2024 sürekli direniş yılı

02 Ocak 2024 Salı

Sevgili okurlarım, ekonomik, toplumsal, siyasal oluşumlar, değişimler, evrimler, devrimler, bir anda, birdenbire, tek bir eylem veya söylemle meydana gelmezler...

Bütün evrimler ve devrimler, fiziksel, coğrafi, teknolojik, bilimsel keşifler ve icatlar sonunda ortaya çıkar.

Bütün siyasal dönüşümlerin, devrimlerin temelinde, insanların beslenme, barınma, üretim ve yaşam biçimlerini etkileyen birikimler yatar.

Böyle birikimlerin ortaya çıkmaları ve insanlığı siyasal rejimleri etkilemeleri ise yıllar, on yıllar, yüz yıllar boyunca süren süreçlere bağlıdır.

Bir toplumun siyasal rejimi, o toplumun ideolojisi ve kültürüyle birlikte, onları da etkileyen teknolojisine, bilimine ve üretim biçimine bağlıdır.

Üstelik bütün ülkeler, toplumlar, yani bir bütün olarak insanlık, aynı homojen teknoloji, ekonomi ve ideoloji düzeyine sahip değildir.

***

İşte tam bu noktada Türkiye’deki rejim bunalımının temeli ortaya çıkmaktadır:

Atatürk Devrimlerine karşın, Türkiye Cumhuriyeti, bilimi, teknolojisi ve ekonomisi geri kaldığı için çöken Osmanlı İmparatorluğu’nun, toplumsal, ekonomik ve kültürel eksikliklerinin de mirasçısıdır.

Bu nedenle de bilimsel ve teknolojik eksikliklerden dolayı, toplumsal, ekonomik, kültürel ve ideolojik yapısı, insanlığın yüzyıllarca süren bir süreç sonunda eriştiği “Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti olan bir Cumhuriyet” rejimine çok da uygun olmadığı için, 21. yüzyılın başında yeniden, otoriterliğin, otoriterliği savunan politikacıların ve tarikatların pençesine düşmüştür.

İşte önümüzdeki mücadele, otoriterliğe karşı, uzun erimli bir bilim, eğitim, teknoloji, kültür ve ideoloji savaşımıdır.

***

Her şeyden önce ailemizde, Cumhuriyeti, Demokrasiyi, Laikliği, Atatürk’ü, bilimi, özgürlüğü savunmakla işe başlayacağız; otoriterliği, dogmatizmi, köleliği savunanlara karşı kendimizi, ailemizi, çocuklarımızı koruyacağız.

Cumhuriyeti, Demokrasiyi, Atatürk’ü, Laikliği, özgürlüğü, bilimselliği savunan gazeteleri, televizyonları, yazarları, yorumcuları izleyeceğiz, destekleyeceğiz.

Sosyal medyada aktif olarak Demokratik Cumhuriyeti, Atatürk’ü, Laikliği, özgürlüğü, bilimselliği savunacağız.

Siyasetle ilgileneceğiz, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti’ni, adaleti, özgürlüğü savunan görüşlere, partilere, örgütlere destek vereceğiz.

Özgürlükçü, Demokratik, Laik düzeni; eğitimi savunan Demokratik Toplum Kuruluşları’na destek vereceğiz. Olanaklı ise onlara katılacağız ve aktif olarak çalışacağız.

Bütün bu etkinliklerimizin hemen sonuç vermeyeceğini bileceğiz ve bunları maddi bir çıkar beklemeden yapacağız.

Özetle 2024 yılında, Cumhuriyetimizi, Demokratik ve Laik yaşam kültürümüzü, Hukuk Devleti’ni, özgürlüğümüzü, kimliğimizi, kişiliğimizi korumak için uzun vadeli bir direniş sürecini başlatacağız!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları