Duvar Yazıları

Fehmi Koru da isyan etti, dünür Albayrak’ı hatırlattı

01 Aralık 2015 Salı

Can Dündar ve Erdem Gül’ün, sadece gazetecilik yaptıkları için tutuklanması, AKP’nin en büyük destekçisi gazeteci Fehmi Koru’yu da isyan ettirdi.

Koru, Habertürk’te “Taha Kıvanç” adıyla yazdığı yazıda, “Bu olay medyamızın ortasından karpuz gibi bölündüğünü açığa vurdu. Bir yanda, yapılanın ‘gazetecilik faaliyeti’ olduğu kanaatiyle yazanlar... Diğer yanda, kararı haklı bulan, savcılar ve hâkimlere isimler vererek ‘Bunları da tutukla’ tavsiyesinde bulunanlar... Yazık...” diye yazdı.

Koru, yazısının devamında ise, Başbakan Erdoğan’ın bakan damadı Berat Albayrak’ı ve onun halen Sabah Grubu’nda CEO’luk yapan ağabeyini örnek gösterdi.

Şöyle dedi:

“Bir oğlu yeni hükümette bakan, diğer oğlu Sabah ve a haber’i de içinde barındıran Turkuvaz Grubu’nun başında olan Milli Gazete yazarı Sadık Albayrak da yolu cezaevine düşenlerdendi.”

Albayrak kardeşlerin, babaları tutukluyken çalıştığı gazete maaşı da kestiği için maddi olarak sıkıntılı günler geçirdikleri de biliniyor.

Ancak Fehmi Koru’nun uyarıları ne kadar işe yarar bilemiyoruz.

Çünkü “Hafıza-i beşer, nisyan ile maluldür” derler.

Yani insanlar unutur.

 

Paris’te ‘Bekledim de gelmedin hiç mi beni sevmedin’ şarkısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk-Rus krizini çözmek için dün Paris’teki İklim Zirvesi’nde Putin’le görüşmek istiyordu. Araya Nazarbayev’i, Aliyev’i soktu.

Ancak Putin, hem görüşmeyi kabul etmedi hem de gecikerek aile fotoğrafına bile girmedi.

Rus basınında “Erdoğan’la birlikte görünmek istemedi” yorumları yapıldı.

Tüm bu gelişmeler olurken ve saat 15.00 sıralarında, Erdoğan’ın “Biz görüşme talebimizi yaptık hâlâ cevap bekliyoruz” sözleri geldi.

Anlaşılan, birileri Erdoğan’a gelişmeleri anlatmadı. Çünkü Erdoğan’ın bu açıklamayı yapmasından saatler önce Kremlin’den “Putin Erdoğan’la görüşmeyecek” açıklaması yapılmıştı.

Erdoğan’ın fotoğraflarına bakılınca, danışmanların korkup haberleri anlatmadığı söylenebilir.

Yani dün Paris’e en uygun şarkı “Bekledim de gelmedin” oldu.

Yesari Asım Arsoy’un bestesi ve güftesine sahip olduğu şarkı nihavend makamında...

 

Gözden düştüler     

Gazeteci Nagehan Alçı ve kocası Rasim Ozan Kütahyalı bir dönem AKP’nin en gözde gazetecileriydi.

Sonsuz destek verdikleri siyasi iktidarı ve Erdoğan’ı her fırsatta öven ikili, bugünlerde gözden düşmüş gibi.

Çünkü dün Akit Gazetesi, “İşte Rasim Ozan Bu” diyerek, Tahir Elçi’yi övdüğü yazısını eleştirmiş.

Gazete, “Kütahyalı, gerçek kimliğini bir defa daha ortaya koytu. Bakalım, kendisine ekranlarını açanlar, bu yazıdan sonra Kütahyalı’yı el üstünde tutmaya devam edecek mi?” demiş.

Görüldüğü gibi, Kütahyalı’nın yazdığı Sabah gazetesi ile çıktığı televizyonların sahiplerine de “muhbirlik” var bu satırlarda.

O cenahın, gazetecileri ihbar edip işten attırmaya çok meraklı olduğu malum.

Kısaca bu kez hedefte “Rasim Ozan Kütahyalı” var.

 

Cem Küçük’ün son menüsü

Söz, “ihbar ve muhbirlikten” açılmışken, iktidar gazetecisi Cem Küçük de dün yeni bir menü vermiş.

Küçük, Star gazetesindeki köşesinde “Mirgün Cabas, Şirin Payzın, Nevşin Mengü”yü hedef gösterip, 3 gazetecinin PKK’yi terör örgütü saymadığını, çalıştırılmaması gerektiğini söylemiş.

Bir kenara yazın.

İlerde birileri de Rasim Ozan Kütahyalı gibi Cem Küçük’ü hedef gösterecek ve onu da kimse kurtaramayacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları