Deniz Kavukçuoğlu
Deniz Kavukçuoğlu den_kav43@hotmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kırklar Dağı

24 Mayıs 2014 Cumartesi

Diyarbakır Kitap Fuarı nedeniyle beş yıldır her mayıs ayında bir haftamı bu kadim kentte geçiriyorum. Diyarbakır çeşitli efsaneleriyle de ün yapmış bir kent. Bunlardan biri de Kırklar Dağı efsanesi. Üzeri tepsi gibi düz olan bu görece alçak dağ, kentin güneybatısında Dicle ırmağı kıyısında yer alıyor. Mervaniler döneminde Diyarbakır hükümdarı Nizamüddevle Nasr tarafından 1065 yılında yaptırılan, On Gözlü Köprü olarak da bilinen Dicle Köprüsü de burada bulunuyor. Efsane söyle: Zamanında kırk evliya dağdaki mağaralardan birine girmişler, bir daha dışarı çıkmamışlar. Rivayete göre bu evliyalar halen insanların arasında yaşıyorlar ve her perşembe akşamı toplanıp birer beyaz güvercine dönüşüp mağaraya girerek bir ateş yakıyorlarmış. Sabaha kadar ibadet edip cuma namazını kıldıktan sonra dağılıyorlarmış.
Halk bugün de o mağaradaki sudan içip dilek diliyor, adak adıyor. Yine bir rivayete göre yakın zamanda Diyarbakır’da yaşayan varlıklı Süryani ailelerinden biri, çocukları olmadığı için Kırklar ziyaretine gidip dilekte bulunmuş. Çiftin bir süre sonra bir kızları olmuş. Adını Suzi/Suzan koymuşlar. Annesi kızını her doğum gününde dağa götürür, bir kurban kestirirmiş. Gel zaman git zaman kızla Müslüman komşuları Adil arasında büyük bir aşk başlamış. Yine bir doğum gününde Kırklar ziyaretine giden kız, gizlice dağa gelmiş olan Adil ile buluşmuş. Fakat öfkelenen evliyalar kızı cezalandırmışlar. Suzi/Suzan geri dönüş yolunda On Gözlü Köprü’den Dicle’ye düşüp ölmüş, Adil de aklını yitirmiş.
Âşıkların ardından bir de türkü yakılmış:

Kırklardağı’nın yüzü
Karanlık sardı düzü
Ben öleydim
Suzan Suzi

Ziyaret çarptı bizi

Köprü altı kapkara
Anne gel beni ara
Saçlarım kumlara batmış
Tarak getir de tara

Köprünün orta gözü
Sular apardı düzü
Ben öleydim
Suzan Suzi
Dicle ayırdı bizi.

Başka bir anlatıya göre de Kırklar Dağı adını orada toplanan Kırklar Meclisi’nden almış. Kadim Diyarbakır’da yaşayan farklı dinlerden, dillerden, milletlerden olan kırk bilge insandan oluşan bu meclis kentin sorunlarını tartışır, yöneticilere öneriler sunar, yol gösterirmiş.
Tarih, doğa kıyıcısı beton severler ne yazık ki Kırklar Dağı’na da el atmışlar. Efsanelere konu olan bu dağa ardı ardına yapılar dikiyorlar. İçler acısı bu görüntü kentlerini seven Diyarbakırlıların yüreklerini burkuyor.

Not: Değerli okurlarım. Ülkenin bu gergin, kanlı, bunaltıcı ortamında hepimiz siyasetten başka bir şey düşünemez, yazamaz olduk. Oysa bu ülkede siyaset dışında da üzerinde durulacak, ele alınacak binlerce konu var. Kırklar Dağı kıyımı da bunlardan biri.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Veda (28.09.2018) 28 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları