Cüneyt Arcayürek

Haydi başka kapıya

07 Mayıs 2015 Perşembe

Bir iki yıl önce cumhurbaşkanına, başbakana ayrı uçak alınmasına karşı çıkan, kullanılmasalar da ağır masrafları olacağını söyleyen, tabii karakteri gereği bu sözünü unutarak daha büyük bir uçağa milyarlar yatıran...
..elbette kim sallar eski dediğim TC’nin anayasasını diyerek, partisine resmen oy dilenciliği yapan...
..zira yüzde 52 oyla seçildim, hakkım diye inanılmaz yüzsüzlükle konuşan adam aynı adamdır!
Bu adama, söylem ve davranışlarına karşın hâlâ TC’nin bir hukuk devleti, seçimlere eşit ve devlet yönetiminden seçimlere girmeleri halinde daha önceki görevlerindeki yetki ve olanaklarını kullanmamalarını emreden yasalara güvenerek...
...önce Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, RTE’nin anayasayı ihlal etmesi nedeniyle il il dolaşarak mitingler yapmasının vatana ihanet oluşturduğunu açıkladı.
RTE’yi dizginleyecek son merciin Yüksek Seçim Kurulu olduğu inancıyla aylar önce MHP ve şimdi de HDP, Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığını ihlal ve dini duyguları istismar ettiğini, en azından RTE’nin konuşmalarını TV’lerin naklen yayımlamamasını sağlayacak karar alınması için YSK’ye başvurdu.
YSK, RTE’nin aynı gün tarafsızım, milletten yanayım nutkunu dikkate almış olacak ki, bu başvuruyu da reddetti.
Aslında bu önemli seçimin eşitlik kuralına uygun geçmesini sağlamakla yükümlü bu kurul da tepeden inme korkudan mı yoksa neme lazımcı anlayışla mı acaba böyle davranıyor?
Günü gelecek ortaya çıkacak elbette!

***

O, YSK’yi, ele geçirdiği Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerini, devlet olanaklarını kullanacağı korkuyla dilediği gibi elinde oynatabilir.
Dış dünyaya buradaki saftirikleri bu ülkedeki basın özgürlüğü başka ülkelerde yok diye uyuttuğunu da sanabilir.
Hatta ve hatta Emine Hanım’ın biri tazminat diğeri hapisle cezalandırılmamı isteyen iki, kocası cumhurbaşkanı olduğu rivayet edilen eşinin, derken arkadan birbiri ardına üç; toplam kısa sürede 4, eşininkilerle 6 dava açarak Güncel’i korkutacağını sanıyorlarsa haydi başka kapıya!
Bu dava notlarını neden yazıyorum.
Eleştiriye asla tahammül edemeyen, Kuran’la yatıp Kuran’la kalkan, en azından Kuran’ın hırsızlığa, rüşvete karşı ayetlerini bile umursamayan dar bir kafanın basına duyduğu kini ve yaptırımlarını, bir tweet atan yazara müebbet istendiği bir dönemi yarınlarda anımsamaları için...
Geleceğe not düşüyorum....

***

Şimdi meydanları dolaşıp tarafsızlığını halkın yanında olduğunu söyleyerek yorumlarken bir yandan da başkanlığa hevesli olmadığını yutturmak için sonunda bir namerdim sözcüğü eksik, “şahsım için bir şey istemiyorum” diye, devlet olanaklarıyla davul çalıyor.
Yahu Meclis kürsüsünde seçildiği gün tarafsız olacağını, laik cumhuriyeti koruyacağını namusu ve şerefi üzerine yemin eden ama bir gün sonra bu yemini çiğneyen bir adamın bu mavalına saftirik seçmenden başka kim inanıyor?

***

Bu olaylar ve RTE, Birinci Millet Meclisi’nde toplantıya başkanlık ederken kürsüdeki konuşmacının “bir laikliktir tutturmuşlar, ne demek bu” demesi üzerine Başkanlık kürsüsünden eğilerek Mustafa Kemal’in:
“Adam olmaktır adam” demesini içeren sahne aklıma takılıyor.
Neden mi? Kürsüde ne demekmiş anayasal kurallar diyen konuşmasını dinleyen kalabalıktan birisi ne yazık ki RTE’ye;
“Hukuk devletini tanıyan bir devlet adamı gibi adam olmaktır” diye seslenmiyor!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları