Cüneyt Arcayürek

Cemaatin Ortağına Dair

30 Nisan 2015 Perşembe

Bay RTE ile Bay AD, bizden başka bu ülkeyi yönetecek yoktur diye ne demokrasinin temel yapısı muhalefeti, ne de halkın nabzını tutan kimi doğrucu anketlerin sonuçlarını umursuyorlar.
Biri tepeden, diğeri tepenin yamaçlarından hemen her gün muhalefet partilerini karalayan seçim konuşmaları yapıyorlar.
İkili aynı kafada olduğu için AD’nin palavra saçmalıklarını Bay RTE’nin de söylediğine rahatlıkla inanabilirsiniz.
Örneğin Kılıçdaroğlu, AKP’nin palavra çuvalına çuvaldız batırdığı, başta ekonomi, iktidarın 12 yıllık hemen her daldaki geriye sayımını ortaya döktüğü için -tabii AD’ye göre- siyasetten anlamıyormuş!..
MHP mi? Milliyetçiliği şehit sayısına bağlıymış.
HDP mi? Çete!
Peki ama AKP neyin nesi? Sütten çıkmış ak kaşık mı mübarek!..
Oysa dünyaya ün salan rüşvet ve yolsuzluk olaylarının üstünü örtmekte usta!

***

AD ustasından öğrenmiş olmalı.
Muhalefeti karalayayım derken özünü ve yuvasını yitirmiş bir kuş gibi, oradan oraya havalarda uçuyor.
Şu cartlı curtlu söylemine bakınız:
Vatandaşın oylarının tümü cebine girecekmiş gibi, CHP’ye 100 milletvekili çıkarırsan şükret diyor.
Bu ciddiyetten uzak saptama için kimi kalem namusu olan yorumcular, uçtu uçtu AD uçtu diyorlar. Bu yorumları kanıtlamak amacıyla Bay AD’nin, bu millet AKP’ye 350, 400 milletvekili verir diye havadan övündüğünü yazıyorlar.

***

AD bile vatandaşın yargıya sarsılan güvenini kazanmaya çalışacaklarını söylüyor.
Oysa yargı içeriden ve de tepeden yönetiliyor.Yargısız demokrasi çağı açılmış.
Kılıçdaroğlu, sanırız son yargı kapışmasını da örnek göstererek yanıtını bile bile “Yargıyı bu hale kim getirdi” diye soruyor.
Korkarım bu soruya RTE ile AD birer saat ara ile “CHP!” diye yanıt verebilirler.
Her iktidar kuşkusuz başarısızlıklarını asla kabul etmez ama AKP iktidarları kadar pek çok olayın sorumlusu diye ana muhalefeti gösteren bir iktidara dünya demokrasileri ilk kez tanık oluyor.

***

İçeride muhalefete, dışarıda yaşayan Pensilvanya’ya düşman gözüyle bakan, dünya demokrasilerinin bu kanısı bizim baş efendilerinin ne umuruna!
Tahliye kararı veren, kızağa çekilen iki yargıcın Pensilvanya’dan aldıkları talimat üzerine harekete geçtiklerini kanıtlayan; henüz ne soruşturmanın sonucu ne de bir mahkeme kararı var ortada ama hep bir ağızdan Pensilvanya’dan aldıkları talimatla harekete geçtiklerini ilan ettiler.

***

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdo-ğan, yargıçlar savaşının yargıya sabotaj olduğunu söylemekle yetinmedi: TV’lere konu olan kertenkelenin kuyruğunu kesersin uzar. Yılanın başını ezmek gerektiğini söyledi.
Eh nihayet bir başbakan ve yardımcısı yargıçlara dışarıdan verilen talimatın kayıtları elimizde derse çaresiz inanmak zorunda kalıyor kamuoyu.
Ama Pensilvanya’yı sorumlu gösteren bu ifadelerin eksik bir yanı yok mu?
Devlet içinde ayrı bir güç olan başı ezilesi yılanın bu denli büyümesinde, bugün yerden yere vurduğu cemaatin bu denli güçlenmesinde, devlet içinde mahkemelere değin etkili söz sahibi olmasında 12 yıl başbakanlık yapan, “Ne istedilerse verdim” diyerek cemaat çalışmalarına en azından göz yuman, ortak olan RTE’nin hiç mi hiç sorumluluğu yok!

***

Bu gerçek ortadayken RTE’nin cemaatle ilgili sorumluluğunu es mi geçeceğiz?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları