Cumhuriyet
Cumhuriyet postakutusu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hukuk ve Adalete Davet

20 Mart 2025 Perşembe

Bu süreç en geç 2028’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için CHP önseçimle adayını belirleme kararını almasıyla başladı. CHP, cumhurbaşkanı adayını önseçimle belirleme kararı aldı. Bu nedenle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu on gündür etkin biçimde çalışıyordu. Çeşitli illerde coşkulu geçen geniş katılımlı toplantılar yaptı.

Bu toplantıların CHP tabanı ile birlikte halk yığınlarını da harekete geçirdiğini gören siyasal iktidar, İmamoğlu’nun yükselişini durdurmak için 23 Mart’ta yapılacak önseçimden önce hukuku zorlayarak kimi önlemler almaya başladı.

İmamoğlu hakkında önce çeşitli konularda soruşturmalar başlatıldı. İki gün önce, hukuken açık ve kesin yetki tecavüzü yapılarak 31 yıllık diploması iptal edildi. Dün de sabah evinde arama yapıldıktan sonra kendisi gözetim altına alındı. Söylentilere bakılırsa, yürütülen soruşturma teröre bağlanarak İBB’nin başına kayyum atanacak...

İmamoğlu’nun gözetim altına alınmasının hemen ardından İstanbul, askeri sıkıyönetim dönemlerinde görülen benzer uygulamalarla karşı karşıya kaldı. Kimi cadde, sokak ve metrolar valilik kararları ile yasaklandı.

“Kul hakkının yendiğini” belirterek “kendisini millete emanet ettiğini” duyuran İmamoğlu’nun bu çağrısı dün yurdun çeşitli illerinde toplu eylemlere, öğrenci hareketlerine neden oldu. Demokratik haklarını elde etmiş ve demokrasiyi içselleştirmiş olan yurttaşlar, kazanılmış haklarını savunmaktan geri durmayacağını gösterdiği tepkilerle dile getirmeye başladı.

İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarına yönelen gözaltı uygulamaları, ekonomide de anında önemli bir deprem etkisi yarattı. Borsa, endekslerindeki yüksek kayıplar yüzünden dün işlemlerini birkaç kez durdurmak zorunda kaldı. Döviz yükseldi, piyasalar olumsuz etkilendi.

İmamoğlu’nun gözetim altına alınması, dünya basınında da iktidarın yargıyı kullanarak muhalefeti bastırma çabalarının bir parçası olarak yorumlandı.

Görünen odur ki tarihteki benzer örneklerde olduğu gibi AKP önderliğindeki Cumhur İttifakı, son uygulamalarıyla bir anlamda kendisinin yenilgisini hazırlıyor... Demokrasiye inanan tüm muhalif partiler ve seçmenler de bu son hukuksuzlukları kabul etmiyorlar.

Demokrasilerde hukukun üstünlüğünün bittiği yerde, bugün Türkiye’de yaşandığı gibi üstünlerin hukuku işlemeye başlar. Bu da temelde objektif hukukun kenara itilmesi ve hukuksuzluğun devreye girmesidir.

Başta AKP içindeki -eğer kalmışsa- aklıselim sahipleri olmak üzere iktidarın bu gidişinin iyi bir gidiş olmadığının ayırdına vararak yaptıkları yanlışlardan bir an önce dönmesi gerekmektedir.

Bilinmelidir ki demokrasi konusunda hassas olduğu bilinen halk, demokratik hakların kısıtlanmasına, onların kullanılmasının engellenmesine karşı tarih boyunca karşı durmuştur.

Bu kez de yurttaşları demokratik haklardan mahrum etmeye kimsenin gücü yetmeyecektir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hukuk ve Adalete Davet 20 Mart 2025

Günün Köşe Yazıları