Cumhuriyet, kuruluşundan beri yazarlarıyla tanınan, okunan, parlayan bir fikir gazetesi oldu; hâlâ da öyle...
Ancak gerçeklerin bu kadar gizlendiği, haberin bu kadar baskı altında tutulduğu bir dönemde, Cumhuriyet gibi bağımsız bir gazetenin özgür haberciliği de en az yorumculuğu kadar önem taşıyor.
Bunun bilinciyle Cumhuriyet’in yorumdaki ağırlığını, haberde de perçinlemek için, muhabire yatırım yapıyoruz. Bu yönelimin sonucu olarak geçen hafta aramıza 4 yeni isim katıldı.

Pınar Ersoy
Milliyet’in Washington temsilciliğinden yeni dönen Pınar Ersoy, Cumhuriyet’in Dış Haberler müdürlüğünü Ceyda Karan’dan devraldı. Köşe yazılarını ilgiyle okuduğunuz Ceyda’nın imzasını, bundan böyle alandan yazacağı izlenim ve analizlerde daha sık göreceksiniz.
Pınar, İzmir Amerikan’ı bitirdikten sonra Galatasaray Üniversitesi’nde Gazetecilik okudu. 2008-2010 yılları arasında Fransa’da yine gazetecilik eğitimi gördü. Mesleğe 2003’te Vatan’da başladı. 2010’da Milliyet’in Dış Haberler Müdürü oldu. 2012 sonunda Washington temsilcisi olarak ABD’ye gitti. Obama röportajına imza attı. İngilizce ve Fransızca biliyor.
Artık Cumhuriyet’te...

Kemal Göktaş
Kemal Göktaş, Ankara’nın yıldızı parlayan muhabiri... Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı’nın bursuyla mesleğe başladı. Radikal, Sabah, Vatan ve Milliyet’te çalıştı. 2009’da “Hrant Dink Cinayeti- Medya, Yargı, Devlet” kitabını yayımladı. 2012’de Gökçer Tahincioğlu ile birlikte “Bu Öğrencilere Bu İşi mi Öğrettiler”i yazdı. Halen A.Ü. İletişim Fakültesi’nde doktora öğrencisi... Aynı fakültede yargı muhabirliği ve araştırmacı gazetecilik dersi veriyor.
2001’de Musa Anter Basın Şehitleri Jüri Özel Ödülü’nü, 2008’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Özgürlüğü Ödülü’nü, 2009’da Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü’nü, 2010’da Abdi İpekçi Haber Ödülü’nü, 2011’de Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü’nü, 2012’de Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Siyasal Haber Başarı Ödülü’nü, 2014’te Abdi İpekçi Haber Ödülü’nü aldı.
Ve bugün manşetimizde gördüğümüz ilk bombasıyla Cumhuriyet’e başladı.

Ezgi Atabilen
Kültür Sanat servisimizin deneyimli muhabiri Mehmet Keskin, yurtdışına taşınıyor. Mehmet’in yerini ise bu haftadan itibaren Ezgi Atabilen dolduruyor.
Ezgi, İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı mezunu...
2009’dan başlayarak 5 sene Hürriyet’in Kültür Sanat servisinde ve Keyif ekinde muhabirlik, editörlük, yazarlık yaptı. Cumhuriyet Kitap’ta, Milliyet Sanat’ta yazdı. 2013’te Alternatif Tiyatrolar Festivali’nde Basın Onur Ödülü’nü aldı. İngilizce, Fransızca ve Osmanlı Türkçesi biliyor.
Geçen hafta Can Yayınevi’nin ödülünü alan Orhan Pamuk’la yaptığı uzun söyleşiyle Cumhuriyet’e başladı.

Ceren Kumbasar
Ve Cumhuriyet’in yeni sayfası “Gayrimenkul” de Ceren Kumbasar yönetiminde pazar günleri devreye girdi.
Ceren, Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme mezunu... İşletme eğitimine ek olarak İstanbul Stüdyo Oyuncuları’nda beden dili ve drama dersleri aldı; bu eğitimini New York Studio of Arts’ta tamamladı. Bir süre önde gelen inşaat şirketlerinin satış ve pazarlama bölümlerinde çalıştıktan sonra kendi ajansını kurdu. Genç Girişimciler Derneği’nin Yönetim Kurulu’na seçildi. Üniversitede stratejik pazarlama ve girişimcilik dersleri verdi. 2012’den itibaren gazeteciliğe geçti. Hürriyet Emlak ve Vatan’da köşe yazarlığı yaptı.
İngilizce ve Fransızca biliyor.
Artık Cumhuriyet’te... Hepsine “Hoş geldiniz” diyorum.

Sansür güncesi
Artık gazetemizin neredeyse düzenli hale gelmiş bir köşesi var: “Sansür güncesi”
Her gün medyadan o kadar çok sansür, baskı, baskın haberi geliyor ki, bu haberlere ayrı bölüm açmak zorunda kaldık.
Geçen haftaki Hürriyet baskınının ardından gelen terör soruşturması, ardından Nokta’nın kapağından dolayı basılması ve nihayet gazeteci olduğu söylenen Cem Küçük’ün bir televizyon programında MİT TIR’ları haberinden ötürü gazetemizi hedef alması, “Sansür Güncesi”nin geçen haftaki başlıklarıydı.
Cumhuriyet, Küçük’ün yargısız infaz isteyen sözlerini “Sahibi kimse çıksın ortaya” başlıklı bir başyazıyla yanıtladı.
Cumhuriyet’i bilenler bilir:
Böyle Küçük saldırılar bizi yıldırmaz.

İki önemli haber, bir önemli röportaj
Siyasetin gündeminde aday listeleri vardı geçen hafta...
Emine Kaplan, AK Parti listesinin gece 02.00’de Saray’a onaya gönderildiğini ortaya çıkardı. Bu haber “Görülmüştür” başlığıyla manşette yerini aldı.
Ayşe Sayın’ın, Dolmabahçe’de Erdoğan’ın müzakere masasını neden devirdiğini ortaya çıkaran haberi ise tarihi önemdeydi.
Haftanın dikkat çeken röportajı ise Pınar Öğünç’ten geldi.
Biri asker, biri PKK’li iki arkadaşın, Recep ile Rıdvan’ın peş peşe şiddet sarmalında can vermelerini anlatan röportaj, artık sadece kayıp rakamlarıyla anılan bu savaşın en insani portrelerinden birini sundu bize...

Zeynep Oral, PEN Başkanlığı’na aday
Cumhuriyet için yüz ağartıcı bir adaylık haberiyle noktalayalım.
Arkadaşımız Zeynep Oral, Dünya Yazarlar Birliği PEN’in başkanlığına aday gösterildi.
1921’de Londra’da kurulan PEN, çeşitli ülkelerdeki 20 bini aşkın üyesiyle dünyanın en itibarlı meslek kuruluşlarından biri...
Zeynep, bu yıl başında kuruluşun Türkiye merkezinin başkanlığına seçilmişti.
Onunla birlikte Meksika ve Sırbistan’dan iki aday daha var.
Onları, kendi ülkeleri aday gösterdi. Zeynep ise Almanya, İngiltere ve İtalya PEN’lerinin adayı...
Yeni başkan, 16 Ekim’de, tüm PEN merkezlerinin oyuyla seçilecek.
Zeynep’i bu itibarlı yarışta gönülden destekliyor ve başarılar diliyoruz.
Hepinize iyi haftalar ve şimdiden iyi bayramlar!