Her yerden çıkıyorsun...
Bırak da karakolun ek binasını kaymakam açsın...

*

Taksi durağı...
Taksi bile anladı, durmadı durağın önünde, açana kadar...

*

Televizyonda altyazıyı beğenmeyince sen Fas’tan ara:
“O altta geçen ne?..”
“Altyazı...”
“Kaldır ulan...”

*

Gece “en az üç çocuk” eylemi, ampulcülerin rüyasında bile yer aldı...
“Kalk ne duruyorsun?” demiş...

*

Diyelim ki işlem tamam...
Bu sefer bebenin nereden çıkacağına karar veren de bu...

*

Bizim kiminle yattığımızı bildi mesela...
“Bunlar köpekleriyle yatarlar” dediğinde...
Nereden bildiyse, Postal...

*

Bakmayın siz, diyelim ki hâkimler karar veriyor gibi geliyor size...
“Yanlış karar” dedi mi, yanlıştır...
Yargıtay aynı zamanda...

*

Parlamento...
TBMM tek kişiliktir aslında...
550 kişinin aldığı para haybeye...

*

Onsuz köşe yazısı olmadığı gibi, onsuz hava raporu da yok...
Kuraklık haberlerini istemedi, editör de bilmeceye koydu “Yağmur yağmadığı zaman yaşanan doğal duruma ne denir?” diye...

*

Fazladan avanta kat izni verirken buna soruyorlar...
Ölçü birimlerini en iyi bildiği için “100 milyon dolar kadar çıksın” dediler...

*

İstanbul’un alınışına da karıştı:
“Asker adeta kükreyerek bu işi yaptı, öyle az bir sesle değil...”

*

Ölsen de kurtulamıyorsun hoş...
Kim cennete gidecek, kim cehenneme girecek, sor söylesin...
Gişe memuru çünkü...

*

Diyelim ki siz...
Cebinizdeki alın teri paranın çalındığının farkında değilsiniz... Ama o, havuzdan kimin cebine ne kadar para girdiğinin farkında...

*

Bir tek bilmediği; yönettiği devletin paraleli kurulmuş, üzerine oturduğu rejim gitmiş, yer gök çalınmış...
Nedense bilmiyor!..

*

Aptal yerine konulmaktan...
Aslında bıktık...