Şu F tipi İslamcılar
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

Şu F tipi İslamcılar

18.03.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Gömleğin ilk düğmesini yanlış mı ilikliyoruz? Sonunda hatamız boğazımıza dayansa bile hâlâ akıllanmıyor muyuz?
FETÖ ile mücadelenin miladını iktidar belirledi! Onlara göre 17-25 Aralık’tı. Örgütün, AKP ile resmen karşı karşıya geldiği gündü. Haliyle, “paralel devlet”in yurttaşlara karşı işlediği suçlar değil, “AKP’nin meselesi” davanın kendisi haline geldi.
Bakın, bugün bir yandaşın FETÖ saflarında işlediği günahları karşısına çıkarın, yanıtı hazır: “Ama bu 17-25 Aralık’tan önceydi!”
Farkında mısınız, Hrant Dink’in katliyle hesaplaşma ya da Ergenekon kumpasının nihayete erdirilmesi bir türlü bitmiyor. MİT TIR’larını durdurarak iktidarın moralini bozanların yakasına yapışılıyor da Balyoz’da yüzlerce subayı bir günde boğazlayanların defteri dürülemiyor. Makamında yaka paça derdest edilen İlhan Cihaner, Tahşiye davasının istisnai hızla bitirilmesini “AKP’nin kendisinin doğrudan içinde olmadığı bir tek dava” diyerek açıklıyor.

Nisan 2009’da neler oldu?
Bugün, Cumhuriyet gazetesindeki haberde, ilk düğmeyi 17-25 Aralık iliğine sokmanın sonuçlarından birini göreceksiniz. Ergenekon davasının emektar avukatı Celal Ülgen haber vermese farkında olmayacaktık. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, komuta kademesiyle birlikte henüz görevdeyken hakkında soruşturma açılmış. Yetmemiş, adının karşısında “şüpheli” yazan evrak Ergenekon dosyasına sokulmuş.
Peki neden?
14 Nisan 2009 gününü hatırlıyor musunuz?
Başbuğ, o gün Harp Akademileri’nde doktrinini şu ifadelerle anlatmıştı:
“Bazı cemaatler hedeflerine ulaşmada kendileri için en büyük engel olarak TSK’yi görmektedir. Bunun için de, her fırsattan istifade ederek, destekleyicilerinin de yardımıyla TSK aleyhine faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Bu yapılanlara karşı, hukuk devleti kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin tepkisiz ve etkisiz kalacağını düşünmek ise büyük yanılgıdır.”
Kastedilen “cemaat”in FETÖ olduğu malum.
TSK komutasının kendisine karşı hazırlandığını gören Fethullahçılar “baskın basanındır” yaptı. Güneydoğu gazisi avukat Serdar Öztürk’ün ofisine giren polisler, “İrticayla Mücadele Eylem Planı” denilen uyduruk belgeyi buldu. Öztürk, davalarda kumpasları gördüğü için ofisinde tek bir CD ya da flash disk tutmuyordu. Ancak FETÖ’cü polisler böyle kritik bir belgenin fotokopisini, nasıl oluyorsa masanın üstünde “elleriyle koymuş gibi” bulmuşlardı!
Fethullahçı polislerin liberal vitrini Taraf, 12 Haziran 2009 günü olayı duyurdu. Fotokopi belgede tarih yazmıyordu. Ama onlar nedense “Nisan 2009” dediler. İlker Başbuğ’un Akademi’de konuştuğu dönemdi.
Fethullah Gülen’in 6 Nisan 2009 tarihindeki sözleri de ne kadar ilginçti: “Mesela Tahşiye diye bir şey icat edebilirler. İyi organize edebilirlerse bunları belki hakiki Müslümanlarla kitap okuyan Müslümanların içine sokmaya çalışabilirler. Onları güçlendirmek için ellerine silah da verebilirler.” Kendilerine yapılacak tasfiyeyi belli ki önceden haber alıyorlar, süreci karalayarak kurtulmaya çalışıyorlardı. Uydurdukları sahte belgenin adını da “AKP’yi ve Fethullah Gülen Cemaati’ni Bitirme Planı” olarak duyurdular. Kurdukları ittifakın altını çiziyorlardı!

İslamcı Mazlum-Der görevde
Genelkurmay Savcılığı, fotokopi belgeyle ilgili takipsizlik kararı verdi. Tam da bu dönemde, 26 Haziran 2009’da, Meclis’te bir yasal düzenleme yapıldı. Hem askerlerin Fethullahçıların elindeki Özel Yetkili Mahkemelerde yargılanmasına izin veriyor, hem de sivillerin askeri mahkemelerde sanık olmasının önünü kesiyordu.
FETÖ, kendisine yapılacak operasyonu önce sahte belgeyle yargıda, sonra AKP eliyle Meclis’te durdurdu.
Ve yeni bir süreç başladı. 30 Eylül 2009’da Zekeriya Öz’e isimsiz bir ihbar mektubuyla ıslak imzalı kumpas belgesi gönderildi. Ardından 23 Ekim 2009’da Fethullahçı medya “aranan belge bulundu” diyerek ortaya çıktı.
30 Ekim’de ise savcılığın önünde İslamcı Mazlum-Der vardı. 12 kişilerdi. Adem Çevik, “Lanet Cunta Sürgüne, Darbe=İşgal, Darbe=Virüs, Domuz Gribinden Ölümcüldür” yazılı bir bez giymişti. Başbuğ ve TSK komutasını hedef alan açıklama yaptılar. Ardından savcılığa girip, Taraf başta olmak üzere Fethullahçıların yayımladığı haberlere dayanarak TSK komutasının yargılanmasını isteyen dilekçeyi verdiler.
Halihazırda görevde olan Genelkurmay Başkanı’nın karşısında “şüpheli” yazan 7 sayfalık dilekçeyi sanki Zekeriya Öz eliyle yazmış gibiydi. Başsavcılığın Öz’e ulaştırdığı dilekçenin ardından Başbuğ için soruşturma başlatıldı. Söz konusu evrakı Ergenekon davası klasörlerine koyan Öz’ün niyetini Celal Ülgen o günlerde fark etmişti. Bu, “İlker Başbuğ’u yargılayacağız” mesajından başka bir şey değildi. Nitekim öyle de oldu.
Ne ilginç, kendilerine “insan hakları örgütü” diyorlar. Ancak onlara göre “İslamcı” iseniz insansınız. Fethullahçıların Silivri’de öğüttüklerinin ya da cihatçıların Suriye’de kestiklerinin pek de hakkı yok. Mazlum-Der, o gün karıştığı işleri bugün “28 Şubat edebiyatı” üzerinden sürdürüyor.
Biz mi?
Hâlâ gömleğin ilk düğmesindeyiz. “17-25 tabusu” önümüzde durdukça “paralel” düzenle hesaplaşamıyoruz. İslamcıları Zekeriya Öz’ün kapısına gönderen, Meclis’te Fethullahçıları kurtarma yasası çıkaran, tarikatları Gülen’in etrafında buluşturan ağı açığa çıkarmadan buzdağının sadece suyun üstündeki parçasını görebiliyoruz.
Şu ilk düğmeyi açarak işe başlayalım mı?

Yazarın Son Yazıları

Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025
Teğmenler kararı nasıl değiştirildi

Zaman, anı bir atom yoğunluğunda biriktiriyor. Ne kolay konuşup geçiyoruz. Sanki her yeni olay bir eskisini dibe bastırarak unutturuyor.

Devamını Oku
03.07.2025
Hapiste bebeğini bekleyen Ramazan’ın öyküsü

Çokluğun adaleti yokluğun üzerine kurulmuştur. İBB dosyasında üç tip tutuklu var...

Devamını Oku
30.06.2025
Seve seve değil soya soya büyüyen sistem

Tarih, insan deneyimlerinin toplamından daha fazla bir şeydir.

Devamını Oku
26.06.2025
Fatih Altaylı’nın ‘suyunu ısıtanlar’

İnsan kendi yazgısının kapısını kendisi açıyor. Kimi zulmederek kimi zulümle baş ederek. Bu köşede bugün bambaşka bir hikâye olacaktı. Aslında ben de bambaşka bir yerde yazacaktım.

Devamını Oku
23.06.2025