‘Çaldılar’ yalanı nasıl üretildi
Barış Terkoğlu
Son Köşe Yazıları

‘Çaldılar’ yalanı nasıl üretildi

27.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

İnsan bir aşkı neyle karşılaştırabilir? Ancak aşkla. Mesele sevgiyi tartmaksa terazinin öbür yanına sevgiden başka neyi koyabilir?
Enver Paşa’nın Naciye Sultan’a yazdığı mektuplara siz de şaşırıyor musunuz? Savaşın ortasında en yakın arkadaşı bir ceylan. “Bugün İtalyanların top atışlarından dönüşte ceylanı halının üstünde boynu ileri uzanmış, başı yana düşmüş, çok yavaş nefes alır buldum ve bir an öleceğini zannettim” diye anlatıyor karşılaştığı manzarayı. “Hemen yere oturdum, onu kollarıma aldım, adı olan ‘Mansure’ diye seslendim ona. Nihayet yavaşça çevirdi başını, gözlerini bana dikerek ve siyah dilinin ucunu göstererek sanki teşekkür ediyor gibiydi, hakikaten ağladım” diye devam ediyor.
Ya hayalindeki devleti anlattıktan “ruhum” sözüyle seslendiği sevgilisine “o imparatorluğu da senin ayaklarının altına sereceğim” demesi…
Belki görüşlerini eleştiriyoruz ya da kimi eylemlerinde yanlışlar buluyoruz. Ama ülkelerine, aşklarına, dostlarına sevgilerinden hiç kuşku duymuyoruz.
Peki, ailesinin servetini, partisinin menfaatini, yandaşlarının ikbalini ülkesinin önüne koyan gerçek bir yurtsever olabilir mi?

Seçimin iptaline bahane edilen sandıklar
Kastettiğim tam da İstanbul seçimleri.
Çaldılar” diyorlardı. “Kim çaldı” diye sorulunca Cumhurbaşkanı yanıt verdi: “Siyasi dilde bunun adı çalmaktır, hukuki dilde usulsüzlüktür.
Bahsettiği seçimin iptal kararıydı. YSK, “oylar çalındı” dememişti. “Kimi sandık kurulu başkanlarının kamu görevlisi olmayan kişiler arasından belirlenmesi”ni usulsüzlük saymıştı. Seçim için 93 bin 558 kamu görevlisi gerekiyordu. İstanbul’da 220 bin kişi vardı. Buna rağmen 754 sandıkta kurul başkanı kamu görevlisi değildi. YSK bahanesini bulmuştu.
Cumhurbaşkanı özetle “kamu görevlisi olmayanları sandık başkanı yaptılar, onlar da oyların çalınmasına göz yumdu” demek istiyordu.
Şimdi herkes sonucu ya da adaylar arasındaki farkı konuştu. Benim gözüm ise o sandıklardaydı.
İncelediğim 754 sandığı buraya sığdıramam. Ama “çaldılar” denilen sandıklardan farklı ilçelerde rastgele seçtiğim 14 tanesini örnek vereyim. Bakın tutanakları karşılaştırınca özetle ne çıkıyor:
31 Mart’ta Adalar’da 1018 No’lu sandıkta 273 geçerli oy çıktı; CHP 148, AKP 110 oy aldı. 23 Haziran’da aynı sandıkta 296 geçerli oy çıktı; CHP 191, AKP 105 oy aldı.
31 Mart’ta Arnavutköy’de 1389 No’lu sandıkta 250 geçerli oy çıktı; CHP 64, AKP 176 oy aldı. 23 Haziran’da 245 geçerli oy çıktı; CHP 73, AKP 170 oy aldı.
31 Mart’ta Ataşehir’de 1239 No’lu sandıkta 262 geçerli oy çıktı; CHP 130, AKP 128 oy aldı. 23 Haziran’da 277 geçerli oy çıktı; CHP 148, AKP 129 oy aldı.
31 Mart’ta Bağcılar’da 2255 No’lu sandıkta 267 geçerli oy çıktı; CHP 128, AKP 136 oy aldı. 23 Haziran’da 289 geçerli oy çıktı; CHP 155, AKP 133 oy aldı.
31 Mart’ta Başakşehir’de 1112 No’lu sandıkta 297 geçerli oy çıktı; CHP 98, AKP 187 oy aldı. 23 Haziran’da 284 geçerli oy çıktı; CHP 103, AKP 177 oy aldı.
31 Mart’ta Beşiktaş 1311 No’lu sandıkta 266 geçerli oy çıktı; CHP 223, AKP 41 oy aldı. 23 Haziran’da 295 geçerli oy çıktı; CHP 266, AKP 28 oy aldı.
31 Mart’ta Beykoz 1515 No’lu sandıkta 284 geçerli oy çıktı; CHP 116, AKP 156 oy aldı. 23 Haziran’da 288 geçerli oy çıktı; CHP 130, AKP 153 oy aldı.
31 Mart’ta Büyükçekmece 1205 No’lu sandıkta 290 geçerli oy çıktı; CHP 77, AKP 211 oy aldı. 23 Haziran’da 284 geçerli oy çıktı; CHP 100, AKP 183 oy aldı.
31 Mart’ta Esenyurt 2202 No’lu sandıkta 258 geçerli oy çıktı; CHP 119, AKP 133 oy aldı. 23 Haziran’da 266 geçerli oy çıktı; CHP 150, AKP 116 oy aldı.
31 Mart’ta Eyüp 1142 No’lu sandıkta 282 geçerli oy çıktı; CHP 173, AKP 104 oy aldı. 23 Haziran’da 299 geçerli oy çıktı; CHP 199, AKP 100 oy aldı.
31 Mart’ta Fatih 2009 No’lu sandıkta 286 geçerli oy çıktı; CHP 66, AKP 206 oy aldı. 23 Haziran’da 299 geçerli oy çıktı; CHP 83, AKP 210 oy aldı.
31 Mart’ta Kadıköy 1310 No’lu sandıkta 257 geçerli oy çıktı; CHP 190, AKP 62 oy aldı. 23 Haziran’da 269 geçerli oy çıktı; CHP 214, AKP 55 oy aldı.
31 Mart’ta Kâğıthane 2183 no’lu sandıkta 267 geçerli oy çıktı; CHP 157, AKP 104 oy aldı. 23 Haziran’da 281 geçerli oy çıktı; CHP 180, AKP 97 oy aldı. 31 Mart’ta Küçükçekmece 1522 No’lu sandıkta 286 geçerli oy çıktı; CHP 150, AKP 130 oy aldı. 23 Haziran’da 283 geçerli oy çıktı; CHP 162, AKP 119 oy aldı.

Yalanla ülkeye ödetilen bedel
Tablo “çaldılar” sözlerinin yalan olduğunu açıkça gösteriyor. Hatta daha fazlası, seçimin iptaline gerekçe olarak sunulan sandıklarda AKP 31 Mart’tan daha büyük bir fark yedi. Hayır, “AKP çalmış” demiyorum. Daha doğrusu, çalınan şey oydan daha fazlası.
31 Mart seçimleri anlattığımız bahaneyle iptal edildi. Türkiye 23 Haziran’a kadar bir siyasi karmaşa yaşamakla kalmadı. Milyonlarca pusula yeniden basıldı, on binlerce kişi yeniden görevlendirildi. Reklam, pankart, afiş dahil milyarlarca liralık seçim harcaması yapıldı. Milyonlarca insan tatil programını yarıda bırakıp İstanbul’a geri döndü. Turizm programları iptal oldu. Seçim için vergi indirimleri, yapılandırmalar, teşvikler dağıtıldı. 31 Mart seçimleri öncesinde 5 lira 60 kuruştan bıraktığımız doları bir ara 6 lira 20 kuruşun üzerinde gördük. Sonuçta ülke ekonomisi, siyaseti, hukuku büyük bir kayıp yaşadı. Millet daha da yoksullaştı. Üstelik halen bu sürecin tek bir sorumlusundan hesap sorulamadı.
Peki, neden?
Oğlanın vakıfları, damadın hizbi, yandaşın ihalesi İstanbul üzerinden sürsün diye.
Baştaki soruya geri dönelim: Kendi çıkarını ülkesinin önünde tutan kişi vatansever olabilir mi?  

Yazarın Son Yazıları

Yaşamından renkleri çalınan kadın

Koca çınardan nimetini esirgeyen toprak yokluğunu önce çimende gösterir

Devamını Oku
20.11.2025
38 çocuğun duyulmayan çığlığı

Adalet davası uzaktaki bir çığlığı duymakla başlar.

Devamını Oku
17.11.2025
CHP’yi ‘gayrımeşrulaştırma’ operasyonu

Doğa insana kendi sınırlarını çizeceği imkanı sunarken cömerttir.

Devamını Oku
13.11.2025
Eğitimsiz okullar bakanlığı

İnsan ancak eğitilirse özgür olur.

Devamını Oku
10.11.2025
Aman çocuklar duymasın!

Bakmayın gazetecilik yaptığıma.

Devamını Oku
06.11.2025
‘Pardon’ diyen karar

Bir kez olursa hata, iki kez olursa yanlış, tekrar olursa kasıt denir.

Devamını Oku
03.11.2025
Bakanlıktaki ‘koruma kalkanı’

Çoğu zaman sözün çıktığı yere bakarız.

Devamını Oku
30.10.2025
Aranan casus sonunda bulundu!

O kadar çok söz söyleriz ki bazen gerçek kalabalıkta kaybolur.

Devamını Oku
27.10.2025
Boğaziçi’ni nasıl çökerttiler?

Kime söylendiği belirsizse en ağır sözler bile havada kalır. En son Yargıtay başkanı konuştu.

Devamını Oku
23.10.2025
‘PKK yasası’na neden karşıyım

Kapıyı açan anahtar değil, kilidinin bilgisidir.

Devamını Oku
20.10.2025
Öcalan serbest bırakılacak mı

Sözcükler her zaman anlatmak için kullanılmaz.

Devamını Oku
16.10.2025
Apo ve Bahçeli’nin susturduğu asker

Çıkarlar suç ortaklıklarının kaynağıdır.

Devamını Oku
13.10.2025
‘Fatihli Müslümanlar’ rahatsız

“Bizi cehennemle korkutuyorlar ki dünyada onlara boyun eğelim.”

Devamını Oku
09.10.2025
Çocuk tecavüzünde çocuğu yargılayanlar

Çelişki dünyanın kendisinde sanırız, oysa ona sebep olan da insandır.

Devamını Oku
06.10.2025
Tarihin arka duruşması

Eğip bükersin, sarar paketlersin. Her şeye rağmen gerçek olduğu yerde durmaya devam eder.

Devamını Oku
02.10.2025
İŞKUR’u bile soydular

Kapı içeriden açıldı mı soygun normalleşir.

Devamını Oku
29.09.2025
‘Size miras kaldı’ sürprizinden çıkan örgüt

Koca ağaca bakıp dalındaki eksiği görüyorsan haksız değilsin.

Devamını Oku
25.09.2025
İçeridekilerin aileleri neler yaşıyor

Kendi gülünün dikenini çıkarmak kolaydır. Başkalarının acılarını anlamak ise uğraş ister.

Devamını Oku
22.09.2025
Netanyahu’nun Erdoğan’a salladığı parmak

Tek kişide hastalık dedikleri, milyonlarda ideoloji oluyor.

Devamını Oku
18.09.2025
Dananın kuyruğu kopacak derken...

Siz bu yazıyı okurken belki bütün kelimeleri eskimiş olacak.

Devamını Oku
15.09.2025
Erdoğan’ın CHP planı

Sen ardına dönüp bakmazken geçmiş bir gölge gibi seninle birlikte yürüyor.

Devamını Oku
11.09.2025
İBB operasyonunu başlatan AKP’li

Adli yıl açılışında İstanbul cumhuriyet başsavcısı gazetecilerle buluştu. İlginç bir ifade kullandı: “İBB operasyonunu ilk öğrenen kişi Murat Kapki oldu. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. O, malları kaçırmaya başlayınca biz de harekete geçtik.”

Devamını Oku
08.09.2025
‘Terörsüz Türkiye’nin kabağı

Dünya değişiyor ama senin çektiğin çile hep aynı kalıyor.

Devamını Oku
04.09.2025
Başörtüsünü çıkaran Fethullahçı

İnsanın çektiği çilelerin sonucu tecrübeleridir.

Devamını Oku
01.09.2025
Topuk kırıldıktan sonra

O çok bildiğimiz gerçekleri her şey görünür olduktan sonra anlatmayı ne kadar çok severiz.

Devamını Oku
14.08.2025
TikTokçu hacı paşa devri

Yükselme kuralını kaybedince yukarıyla aşağı bir olur.

Devamını Oku
11.08.2025
Erdoğan’ın kimliği bile satılık

Hırsızın peşinden koşuyoruz da ya içeride kapıyı açan varsa?

Devamını Oku
07.08.2025
Şehit askerlerin tahlilleri ne söylüyor

Milletler yaşamdan öğrendikçe gelişir. Çöküş dönemlerinde ise ancak ölüm öğreticidir.

Devamını Oku
04.08.2025
Askerler kayıp 5 milyarın peşinde

Sana verirken yokluğu gösterenler, senin olan varlığı harcarken har vuruyor harman savuruyor.

Devamını Oku
31.07.2025
Koca savcılığın dokunmadığı patronlar

Dünya, Sezen Aksu şarkısındaki gibi: Masum değiliz, hiçbirimiz.

Devamını Oku
28.07.2025
Zengin itirafçı olur kurtulur olan garibana olur

Bazen fısıltıyı duyuyorsun. Bazen de çığlığı duyma istiyorlar.

Devamını Oku
24.07.2025
Davutoğlu partisindeki istifalara ne dedi?

Aslında benim sorum yeni çıkan o kitapla ilgiliydi...

Devamını Oku
21.07.2025
Öcalan, Ramazan, Altaylı

Memlekette “süreç bayramı” var. Gelgelelim “hukuk ve özgürlük bayramı” yok.

Devamını Oku
17.07.2025
Domates, biber, patlıcan!

“Demokrat adam”, “demokrat bulmadığı” adama “Ya demokrat ol ya döverim” demiş.

Devamını Oku
14.07.2025
Herkesi başka tartan kantar

Aynı kantar seni başka onu başka tartıyor...

Devamını Oku
10.07.2025
Söyleyin Timur haksız mı? 

Kimin haklı olduğunu söz belirler sanırsın, oysa hak çoğu zaman güç ile dağıtılır. Size bu satırları gazeteci arkadaşım Timur Soykan hakkındaki mahkeme kararını beklerken yazıyorum. 

Devamını Oku
07.07.2025
Teğmenler kararı nasıl değiştirildi

Zaman, anı bir atom yoğunluğunda biriktiriyor. Ne kolay konuşup geçiyoruz. Sanki her yeni olay bir eskisini dibe bastırarak unutturuyor.

Devamını Oku
03.07.2025
Hapiste bebeğini bekleyen Ramazan’ın öyküsü

Çokluğun adaleti yokluğun üzerine kurulmuştur. İBB dosyasında üç tip tutuklu var...

Devamını Oku
30.06.2025
Seve seve değil soya soya büyüyen sistem

Tarih, insan deneyimlerinin toplamından daha fazla bir şeydir.

Devamını Oku
26.06.2025
Fatih Altaylı’nın ‘suyunu ısıtanlar’

İnsan kendi yazgısının kapısını kendisi açıyor. Kimi zulmederek kimi zulümle baş ederek. Bu köşede bugün bambaşka bir hikâye olacaktı. Aslında ben de bambaşka bir yerde yazacaktım.

Devamını Oku
23.06.2025