Barış Terkoğlu

Bunu hak ettin Barış!

03 Ağustos 2023 Perşembe

İncir ağacının gölgesine incir düşer. Her toprak kendi meyvesine kavuşur biraz.

11 yıl önce, Barış Pehlivan ile birlikte hapishaneden tahliye olurken Yalçın Küçük bizi uyarmıştı. “Kimi cezaevinden ‘Bir daha asla’ diyerek uslanmışlığıyla tahliye olur, kimi yine yapacağım diyerek... Siz akıllanmayanlardan olun” diye yolculadı bizi.

Dün, o an aklıma geldi. Okudunuz, kardeşim Barış Pehlivan yine cezaevine giriyor. Sekiz ay içeride kalacak.

Evet, bilmediği şey değil. Bugüne kadar 187 günü tecritte, toplam 25 ay mahpusta kaldı. Girdiğinden daha gür çıkar.

Ancak biz bıraktığı gibi olacak mıyız? Çünkü onu içeri sokan düzen aslında bizim dallarımızı kesiyor.

KATİLLER DIŞARI BARIŞ İÇERİ

Barış, ilk kez 14 Şubat 2011’de gözaltına alınıp tutuklandı. Hapse girdikten iki buçuk ay sonra, 31 Mart 2011’de Birinci Yargı Paketi çıktı. 33 madde ve 4 geçici maddesi vardı. Aradan beş ay geçti. 26 Ağustos 2011’de İkinci Yargı Paketi çıktı. 44 maddeden oluşuyordu. Yetmedi, 10 ay sonra yenisi geldi. 2 Temmuz 2012’de Üçüncü Yargı Paketi çıktı. 107 madde ve 3 geçici maddesi vardı.

Her paket bir adaletsizlik itirafı gibiydi. Sorsan, paket paket her şey düzelecekti. Düşünce suçluları dışarı çıkacak, kalemler esaretten kurtulacak, Türkiye daha özgür olacaktı.

Üç paketteki 191 maddeden biri bile Pehlivan’ın işine yaramadı. Her paketin ardından yapılan tahliye başvuruları reddedildi.

Kimler mi çıktı?

Ankara Bahçelievler’de, 7 TİP’li öğrenciyi önce telle boğup ardından kurşunlayanlar.

14 yaşındaki Ö.C’ye tecavüz eden 20 sanık.

Konca Kuriş’in de aralarında olduğu kurbanları domuzbağıyla katledenler.

Hükümet iyi çocuklarını kurtarmış. “Demokrasi pazarı”nda istediklerini içeride tutmaya devam etmişti.

Barış’ın içerideki 19 ayı, hapishane kapısından bırakılan cinayet, uyuşturucu, istismar sanıklarını izlemekle geçti.

AMAN BARIŞ ÇIKMASIN!

Bu kadar değil...

Barış, 6 Mart 2020’de ikinci kez tutuklandı. Altı ay hapiste kaldı.

Hani bizim adaletin paketi bitmez ya...

Bir tane daha, o içerideyken 14 Nisan 2020’de çıktı. 70 maddelik düzenlemeydi. CovId nedeniyle hapishaneleri boşaltmak için hazırlanmıştı. Aslında yasa Barış’a da yarıyordu. Dışarı çıkacaktı. Fark edildi. Gece yarısı saat üçte, bir son dakika teklifiyle, Barış’ın yargılandığı madde düzenleme dışı bırakıldı.

Elbette yine aynı görüntü...

Binlerce kişi cezaevi kapısından çıkarken Barış demir kapının penceresinden izledi.

AKP VE MHP’NİN ‘MAKBUL SUÇLARI’

Bütün bunları neden mi anlattım?

Malum, 15 Temmuz’da yeni bir paket çıktı. Bakmayın “af değil, düzenleme” dediklerine. Sekiz madde ama öncekilerden daha kapsamlı. Hükümet medyasına göre 100 bin kişiyi kurtarıyor. “Siyasi”ler dışında faydalanmayan yok.

Bir de Barış tabii...

Yüzlerce maddelik düzenlemeler yapılıyor, biri bile ona vurmuyor. Haliyle; katilin, uyuşturucu satıcısının, cinsel suç işleyenlerin salındığı, Barış’ın tutulduğu tablo bize bir gerçeği gösteriyor: Hükümetin “makbul suçlar torbası” var. Mafya, cinayet, uyuşturucu, cinsel suçlar “affedilebilir” sayılıyor. Buna karşın bir mesajdan, bir konuşmadan, bir şarkıdan siyasi suçlu sayılanlar, cehennemin yedinci katına terk ediliyor.

Bu kadar değil...

AYM’YE GİTMESİ GEREK

Öyle adaletsiz bir infaz düzenlemesi ki...

Basit hakaret suçundan yargılanan, henüz ceza bile almamış kişi faydalanamıyor. Ama adam öldürmüş hükümlüye yarıyor. Haliyle mesele geleceği kurtarmak değil, geçmişi temizlemek. Öte yandan çok belli ki “adrese teslim” bir iş yapılıyor. Konuştuğum hukukçular, hangi mafya mensubunun hangi gün çıkacağının tarihini veriyor. Çıkıp da genel merkez ziyareti yapanlar teşekkürü kime edeceğini biliyor.

Muhalefetin kafasını iç kavgalardan kurtarıp, aslında Barış dışında çok insanı yakan bu adaletsizliği AYM’ye götürmesi gerekiyor.

Barış Pehlivan, üç yıl önce sadece bir haberden haksız bir şekilde cezalandırıldı. “Yattı, çıktı, denetimli serbestlikle kurtuldu” demiştik. Ama onu bırakanlar, “Bir daha yaramazlık yaparsan yine içeri girersin” dedi.

İktidarın gölgesine sığınmadı, kalemini çıkar gruplarına kiralamadı, eleştirir gibi yapıp yan yola sapmadı... “Yaramaz” çocuk oldu. Cumhuriyet gazetemizde yazdığı bir yazıya açılan, daha karar bile verilmemiş bir dava bahane edilerek 100 bin mahpusa verilen hak ona verilmedi. Barış’a uslanmazlığının bedeli ödetildi.

İncir dalından, dal incirinden vazgeçmedi. Barış yine mürekkebinin aktığı yere düştü. Bu duvarlar bir gün yıkılacak. O gün güneşe incir ağacının yapraklarının arasından bakacağız...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları