Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Soylu’nun Akrabası Jandarma Tutanağında
Gazetelerde, TV kanallarında hep aynı haber:
“Muğla’da, ortakların tersanedeki bıçaklı kavgası kanlı bitti!”
Haberde özetle şunlar yazıyordu:
“Muğla’nın Marmaris ilçesindeki ünlü yat firmasının resmi ortağı Muzaffer Özlü ve avukatı Suna Öztaşdönderen, şirket çalışanları ile yemek sonrası kayıt dışı tekne olup olmadığını kontrol etmek için tersaneye gitti.
Tersaneye alınmayan Özlü ile diğer ortak arasında tartışma çıktı. Araları açık olan ve birbirleri hakkında defalarca şikâyette bulunan ortaklar arasındaki sözlü tartışma, kısa sürede bıçaklı kavgaya dönüştü.
Firmada güvenlik görevlisi olarak çalışan Adem Sarban, bir bıçakla Muzaffer Özlü’yü, Cabbar Özlü’yü ve Kenan Zaimoğlu’nu yaraladı.”
“Avrupa’nın en büyük tersanesi” iddiasında olan, Marmaris’teki çok ortaklı DSV Yatçılık firmasında yaşanıyordu bunlar. Firmanın kavgalı ortakları Muzaffer Özlü ile Azeri kökenli Ulviye Alizade Kuçeruk’tu.
Gelin görün ki...
Üç gün önce çıkan bu haberlerde kritik bir eksik, dahası gizlenen bir yön vardı.
Olay sonrası jandarmada birçok kişinin ifadesi alındı.
Bıçaklanan işadamı Muzaffer Özlü’nün şoförü Mehmet Sider’in tutanağa geçen şikâyetinden okuyorum:
“Oflu Sefa olarak bilinen Sefa Dönmez isimli şahıs ‘Anam avradım olsun, bu arabalar buradan çekilmezse sizi kepçeyle dışarı atacağım’ dedi.”
İş ortaklarından Arzu Kayaoğulları’nın ifadesinden aktarıyorum:
“Kendisini ‘derin devlet’ olarak tanıtan Oğuz Tosun ile ‘Azeri komutan’ olduğunu söyleyen bir adam geldi. ‘Bu işin böyle devam etmeyeceğini, duruma el attıklarını, devlet kademelerinde önemli insanlar tanıdıklarını’ söyleyerek gözdağı verdiler.”
Kayaoğulları’nın jandarma komutanına söylediklerinde çarpıcı ayrıntılar vardı:
“Akşam 48 AD 218 plakalı resmi bir araç tersaneye girdi. İçinden çıkan kişi Muğla Vali Yardımcısı Murat Kahraman ve bizi tehdit eden insanlardı. Vali yardımcısı, bu insanlarla tersaneyi boydan boya gezdi.”
O KİŞİ, SOYLU’NUN AKRABASI
Evet, sorular çoktu: Sahi, kimdi ifadelerde ismi geçen Oflu Sefa Dönmez? Onun da tersanede bir ortaklığı mı vardı?
Bıçaklı saldırıda hedef alınanlardan avukat Suna Öztaşdön-deren’den dinliyorum:
“Sefa Dönmez, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun halasının oğludur. Azeri müşterek müdür Ulviye Alizade tarafından getirilmiş, tamamıyla devlet adı kullanılarak tehdit edilmek suretiyle bizlere baskı yapmaya çalışılmıştır.”
Muğla Vali Yardımcısı Kahraman’a o da işaret ediyordu:
“Arkadaşlarımızı tehdit eden Sefa Dönmez vali yardımcısı ile tersaneye gelmiştir. Teknelerin pazarlıkları konuşulmuş, yanlarındaki işadamına bir tanıtım yapmışlardır. Fakat Ticaret Sicil’den görülecektir ki ‘Süleyman Bey’in akrabası olduğunu’ üstüne basa basa her yerde dile getiren Sefa Dönmez’in, müvekkilin ortağı olduğu şirkette hiçbir vasfı yoktur. Olması için müvekkillerimin onayına ihtiyacı vardır. Sanırım bunu da tehdit yollu yapabileceğini düşünmektedir.”
İş kadını Arzu Kayaoğulları’na telefonla ulaştığımda ise şunları ekledi:
“Müdürümüz Muzaffer Özlü ile avukatımız Suna Öztaşdönderen vali yardımcısının yanında Süleyman Soylu’nun akrabası tarafından tehdit edildi. Hemen sonrasında tersanede ikisi de öldürülmeye çalışıldı. Bu pervasızlığın sorumluluğunu kim, nasıl alacak? ‘Paravan şirketler ve hesaplar açılıyor, kendi şirketimize giremiyoruz, darp ediliyoruz’ dedik. Ama maalesef geldiğimiz nokta bu oldu. Biz sonuna kadar bunun savaşını vereceğiz. Söz verdik, hangimiz ölürse, çocukları emanetimiz olacak.”
Evet, bir haberin perde arkasında yaşananlara dair küçük özetti okuduğunuz.
Şimdi...
Muğla’daki bürokratların bu yazdıklarımın duyulmaması için çaba sarf ettiği konuşuluyor.
Ve acaba İçişleri Bakanı Soylu’nun, adı kullanılarak gerçekleşen bu hukuk dışılıklardan haberi var mıydı?
Eğer yoksa, şimdi oldu. Peki, gereğini yapacak mı?
İDDİA O Kİ...
1- Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önce Rize’yi ziyaret etti. Gitmişken ÇAYKUR yöneticileri ile de görüştü. Onlar arasında eski AKP milletvekillerinden birini de görünce, “Senin burada ne işin var” diye sordu. O isim de “Efendim, siz geçen ay kararname ile atadınız” yanıtını verdi. O anlara şahit olanlar şaşkınlığını gizleyemedi.
2- Sayıştay, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) karasal sayısal radyo ve televizyon yayıncılığı sıralama ihalesini yapmadığını belirtti. Aslına bakılırsa, Sayıştay yıllardır uyarıyor, RTÜK de yıllardır görmezden geliyor.
Peki, neden? Çünkü, başta Turkuvaz Grubu olmak üzere büyük medya kuruluşları bunun gerçekleşmesini istemiyor. Zira, eğer gerçekleşirse televizyon kanalları için düzenli olarak RTÜK’e ciddi bir para vermek zorunda kalacaklar.
3- Şirketler adına borçlarını tahsil etme işi yapan bir işadamı geçen günlerde tutuklandı. Rüşvete aracılık etmekle suçlanıyordu. Çarpıcı olan ise o ünlü işadamının İstanbul’daki önemli bir savcı ile sorunlu ilişkileri de ortaya çıkmış. Şimdi o savcı ve arkasındaki güce dair önemli söylentiler var. Üzerine gidilecek mi, yoksa kapatılacak mı, yakında göreceğiz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Mahruki yine yandı
- AKP’li belediyeden bir ayda 33 konser
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Tıp fakültelerinde kadavra krizi
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Fakülteyi kâğıt üzerinde kurmuşlar!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı