Yüz ve beden güzelliği, iyi bir müzikal ses, dans becerisi, harekette çekicilik, etkili bir konuşma sesi ve kusursuz diksiyon sahibi olmak oyunculuğa soyunan her yiğidin harcı değildir. Bu yıl profesyonel tiyatroda 60. yılına ulaşmış olan Nevra Serezli bu özelliklerin hepsini taşıyan bir “diva” olarak 80. yaşını sürüyor. 

Henüz lise öğrencisiyken Arnavutköy Kız Koleji ve Robert Koleji’nin, öğrencileri sanat üretmeye yönlendirme ilkeleri doğrultusunda sahnelenmiş “My Fair Lady” müzikalinin yıldızı olarak gündeme gelen Nevra (Şirvan) mezun olduktan sonra ABD’de bir yıl tiyatro eğitimi alıyor, ardından Türkiye’ye dönerek 1965’te Dormen Tiyatrosu’na giriyordu. Profesyonel olarak sahneye çıktığı ilk oyun Refik Erduran’ın “Cengiz Han’ın Bisikleti”dir. 

Nevra’yı 1967’de Ankara Sanat Tiyatrosu’nda izlemekteyiz. Genco Erkal ile müthiş bir ikili olarak sundukları Leslie Bricussie-Anthony Newley imzalı, Broadway’de ünlenmiş “Durdurun Dünyayı İnecek Var” adlı müzikali Birkan Özdemir uyarlamış, Genco Erkal sahnelemişti. (Aynı yapıt 1969’da Dostlar Tiyatrosu’nda da aynı iki başoyuncuyla sahnelenecekti.) 

HEM MÜZİKAL HEM DRAM

Çalışmalarını Dormen Tiyatrosu’nda sürdüren Nevra, aynı tiyatroda oynayan Metin Serezli ile 1968’de evlenir. Turgut Özakman’ın yoğun biçimde dramatik etki yapan, Haldun Dormen’in sahnelediği, gerçekçi oyunu “Paramparça”, çiftin evlenme aşamasında olduğu dönemde, Nevra-Metin ikilisinin düzeyli oyunculuğunun göstergesi olan yapımdır. (Gece, loş ışık altında geçen bir bölümde, bir ucunda Nevra’nın, öteki ucunda Metin’in durduğu sahnedeki derin bakışma -aradan 57 yıl geçmiş olmasına karşın- bugün bile gözümün önündedir). 

Sıra Haldun Dormen’in yazdığı ve yönettiği, müziği Melih Kibar, şarkı sözleri Çiğdem Talu imzasını taşıyan “Hisseli Harikalar Kumpanyası”ndadır. Egemen Bostancı Gösteri Merkezi yapımı olan, başrolleri Nevra Serezli ve Erol Evgin’in oynadığı, Mehmet Ali Erbil, Adile Naşit, İlyas Salman, Ayşen Gruda, Belkıs Dilligil gibi ünlü sanatçıların yan kadroyu oluşturduğu bu müzikal, oyuncuları ve şarkılarıyla belleklere kazınacaktır. 

1972’de Altan Erbulak ve Metin Serezli’nin kurduğu Çevre Tiyatrosu’nda oynayan Nevra, 1984- 1989 yılları arasında Devekuşu Kabare Tiyatrosu’ndadır. Metin Akpınar ve Zeki Alasya ikilisi ile kilit rolleri paylaşan Nevra’nın bu topluluktaki oyunlarından biri, Turgut Özakman’in kaleminden çıkmış olan, müziğini Altan İrtel’in yaptığı, Zeki Alasya’nın yönettiği, Demet Akbağ’dan Ali Yalaz’a, Suat Sungur’a, Selim Naşit’e uzanan bir kadroyla kotarılmış “Deliler”dir. 

KABAREDEN SALON GÜLDÜRÜSÜNE

Nevra 1990’larda yine Dormen Tiyatrosu’ndadır. Profesyonel tiyatrodaki 60 yılının 30. yılında, ödüller aldığı “Çılgın Sonbahar”la (1994) gündemdedir. Pierrette Bruno’nun yazdığı, Gencay Gürün’ün Türkçeleştirip sahnelediği oyunda Nevra ve Metin Serezli, salon güldürüsünü doruklara çıkartan usta işi birer yorum sunarlar. 

Gencay Gürün’ün yönettiği İstanbul Tiyatrosu’ndaki oyunlarından en önemlisi Nevra’nın Cihan Ünal ile yaman bir ikili oluşturduğu “Altı Haftada Dans Dersi”dir. Güldürüden başlayıp adım adım dramatik yoğunluğa ulaşan ve iki ustanın becerisiyle duygusal boyutları zorlayan oyun Richard Alfieri imzasını taşır. Yücel Erten’in Türkçeleştirdiği metni Cihan Ünal sahnelemişti. 

60. yılına yaklaşırken Nevra’yı Nedim Saban’ın yönettiği Tiyatrokare’de görüyoruz. Ülkemizde ilk kez Devlet Tiyatrosu’nda Macide Tanır tarafından yorumlanan, Alejandro Casona’nın “Ağaçlar Ayakta Ölür”ündeki yaşlı kadın rolünde, sahneyi Nuri Gökaşan’la paylaşan Nevra en çok ödülü bu oyunuyla alıyor (2000). 

Geriye, neredeyse 60. yıla ulaşılmışken Ayşe Kulin’in “Veda” romanının sahne uyarlamasında (2023), son derece enerjik bir dans gösterisiyle 80 yaşına kafa tutan Nevra kalıyor. 

Bunca çok toplulukta, sahneyi bunca çok -birbirinden- farklı oyuncuyla paylaşarak güldürüden drama, kabareden müzikale uzanan bir çizgide bunca farklı biçemler içeren oyunlarda kazandığı başarı ve ustalık, Nevra’nın ortaya koyduğu sanatın çapını gösterdiği gibi, televizyon dizileri ve sinemadaki şaşılası üretkenliğinin açıklamasını da getiriyor. 

Aklına, yüreğine, eline sağlık, sevgili Nevra Serezli.