Her hafta soruyoruz... 

1- 128 milyar dolar nerede?

2- 10 bin doları alan siyasetçi kim?

3- 750 milyon dolar ödendi mi?

4- Atatürk’e hakaretin cezası ne?

5- TÜGVA niye yasa tanımıyor?

İlk üç sorumuzu aylardır değiştirmiyoruz. Son iki sorumuzu ise gündeme göre yeniliyoruz. Bazen öyle oluyor ki sorular 6’ya da çıkıyor!..

***

Belli ki sorularımız birilerini rahatsız ediyor. AKP iktidarına, Cumhur İttifakı’na verdiğimiz rahatsızlığı biliyoruz. Baksanıza işi, 29 Ekim’in 98. yılında Cumhuriyet muhabirlerine Anıtkabir’e giriş yasağı koymaya kadar götürdüler!..

Ancak Demirören Grubu’nun bu kadar rahatsız olduğunu bilmiyorduk!.. Hem haberlerimizden hem de sorularımızdan duyulan rahatsızlık mahkemeye düşmüş. Bize “3 kuruşluk” dava açmışlar!..

Dava dilekçesinin bir örneğini sahibi oldukları medya organlarının internet sitelerinde hafta sonu boy boy yayımladılar. Yayımlanan metinde genç muhabirimiz Hazal Ocak da hedef alınarak şöylesi cümleler yer alıyor:

“... Teyit alınmadan kaleme alınan sözde haber, kamuoyunu Demirören Şirketler Grubu aleyhinde yönlendirmek ve ticari itibarını yıpratmak amacı taşımaktadır.

... Sözde haberde, bünyesinde binlerce kişiyi istihdam eden Demirören Şirketler Grubu’nun kredi ilişkileri ‘skandal’ nitelemesiyle verilmiştir. 

... ‘Skandal’ nitelemesiyle kredi ilişkilerinde sanki Demirören Grubu’na bir ayrıcalık tanınmış gibi gerçekdışı bir algı yaratılmak istenmektedir.

... Bankacılık Kanunu kapsamında müşteri sırrına giren birtakım hususların meçhul kaynaklara dayandırılarak Hazal Ocak tarafından gerçekmiş gibi kaleme alınarak sözde habere konu edilmesi hukuka açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Dolayısıyla Cumhuriyet gazetesi manipülasyonun kaynağını açıklamalıdır.”

***

Herkes dava açmakta özgür. Bu, Demirören Grubu’nun da hakkı... Biz haberlerimize, muhabirlerimize güveniyoruz!..

Ama şimdi böylesi bir metnin neresini düzeltelim...

Bu ülke yıllardır sizin Ziraat Bankası’ndan aldığınız krediyi konuşuyor. Sosyal medya yıkılıyor!.. Ülkedeki her dört insandan birisinin oy verdiği ana muhalefet partisinin lideri ve Millet İttifakı durmadan kamu bankasından verilen bu kredinin akıbetini soruyor. Kamuoyunu tatmin eden bir yanıt hâlâ yok!..

Ticari itibarınıza gelince!.. Bu yazıyı dün akşam kaleme aldığım sırada “Demirören Grubu 45 gazeteciyi sendikalı oldukları için bir kuruş tazminat vermeden işten atalı tam iki yıl olmuş” diye tweet’ler atılıyordu. Meslektaşlarımız iki yıldır haklarını istiyor, vermiyorsunuz!.. Verin basın emekçisinin tazminatını, alın “itibarınızı”!..

Unutmadan... Bir daha dava açarken ya da bir metin hazırlarken “Gazeteci haber kaynağını açıklamaya zorlanamaz” ilkesini aklınızın bir köşesinde tutun. “Manipülasyon” kelimesinin arkasına sığınarak “Kaynağınızı açıklayın” diyorsunuz. Sizler sadece bir şirket değilsiniz aynı zamanda bir medya grubunun da sahibisiniz. Mesleğimiz adına biraz “ayıp” oluyor!..

***

Evet, aylardır soruyoruz... Bugün de birinci sayfamızdan sormaya devam ediyoruz...

Sahi!.. 

“Demirören Grubu’nun Ziraat Bankası’ndan aldığı milyarlık kredi geri ödendi mi, ödenmedi mi?”

Soru açık, net ve bir o kadar da basit. Ya “ödendi” diyeceksiniz ya da “ödenmedi.” 

Siz “Bu kredi ödendi” deyin, kamuoyunun önüne belgesini koyun; söz, “skandal kredi” diye yazmaktan vazgeçeceğiz!.. 

Yeter ki tüyü bitmemiş yetimin hakkı ödensin, bizim tek derdimiz o!..