Ermenistan’a yenilmekten kıl payı kurtulup, Japonya’dan fark yiyen A Milli Futbol Takımımızda teknik direktör Stefan Kuntz doğal olarak tartışılıyor. Zor koltuktur, elbette tartışılacak. Ancak burada asıl mesele Kuntz değil, Alman hocayı, “kurtarıcı” diye getiren üst akıl. TFF’de eski-yeni yönetimden kime sorsak, “Kuntz’u Hamit Altıntop getirdi, hatta yönetim kurulunda, isim tartışması sırasında, ‘kefilim’ diye çoğu kez de hocayı savundu Altıntop” diyor. Demek ki, sorumluluk Altıntop’la ona inanan TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin!

Gelgelelim, Kuntz bugünün de sorunu değil. İyi bir futbolculuk kariyeri sonrası Kaiserslautern başkanlığı yapan, sonra kulübü batırma noktasına gelince Ümit Milli Takım hocalığına geçip Alman futboluna yetenek arayan Kuntz’un apar topar getirildiği Türk Milli Takımı’nın başında başarılı olmasını açıkçası futbolun içinden gelen kesim beklemiyordu. Öyle ki Faroe Adaları önünde alınan “yüz karası” yenilgi bile, perşembenin gelişi olarak yorumlanmıştı. İşte TFF o gün, Faroe Adaları yenilgisi sonrası Alman hocayla yollarını ayıracaktı. Ne var ki, araya birileri girdi, Kuntz koltuğunu korudu. Ancak o maç sonrası futbolcuların Alman hocaya inancı bitmişti, hatta soyunma odasında taktik üzerine büyük bir tartışma yaşandı. 

Kuntz’un takım içinde lider futbolcu bulamaması, yetenekleri üst düzeyde olan Hakan Çalhanoğlu’nun, “sahadaki teknik direktör” görevini üstlenmesi, Çağlar ile Ozan’ın bu göreve ortak oluşu ve gruplaşmalar Milli Takım’ın yaşadığı düşüşü de hızlandırdı. Japonya yenilgisi ise fişi çekti. Kuntz’un 4-2 sonrası futbolcularını aslanların önüne atışı! Aslında Kuntz-Milli Takım birlikteliği o demeçle fiilen bitiyordu, şimdi iş resmi yol ayrılığına geldi. Çünkü Alman hoca basın toplantısında, futbolcularını “hazır olmamakla, koşmamakla, mücadele etmemekle” suçladı. Oysa, başarısızlıklar karşısında Coşkun Özarı’dan Derwall’e, Piontek’ten Fatih Terim’e, Mustafa Denizli’den Şenol Güneş’e, hatta Hiddink’ten Abdullah Avcı’ya kadar tüm milli hocalar, “Suçlu aranıyorsa benim” diyecek kadar da yürekliydi. Evet şimdi Fatih Terim, Mustafa Denizli, Abdullah Avcı, Aykut Kocaman’dan biri Milli Takım’ın başına gelecek, Kuntz ülkesine dönecek, Hamit Altıntop da etliye-sütlüye pek karışmayacak! 

Bir paragraf da Mehmet Büyükekşi için; Milli Takım cayır cayır yanarken, “Bizim Çocuklar” mottosunu değiştirecekmiş. Pes! Motor patlatan arabanın teybiyle uğraşıyor Büyükekşi! Siz önce şu otomobili bir çalıştırın, sonra teypten çalacak mottoyu bulan bulur; ayrıca da takımın başına yukarıdaki 4 isimden biri gelirse, motto işlerine falan pek karıştırtmaz benim tanıdığım Terim-Denizli-Kocaman-Avcı dörtlüsü!