Arif Kızılyalın

İç ve dıştaki Suriye sorunu!

03 Temmuz 2024 Çarşamba

Pazar gecesinden bu yana Kayseri başta olmak üzere Gaziantep, Hatay, İstanbul Sultanbeyli’de yaşanan Suriyeli krizi Türkiye’nin öncelikli milli güvenlik meselesi haline geldi. Ne yazık ki iktidarın Ortadoğu politikasının bedelini ödüyor koca ülke! Hem içeride hem dışarıda sorun var.

Rejimi yıkıp Türkiye denetiminde bir İhvan devleti kurmaları için eğit-donattan geçirilen paralı ÖSO askerlerinin Türk bayrağının yakılıp Türk mallarına zarar verilmesine sessiz kalışı, yanlış iliklenen gömlek düğmesinin devamı. TIR’ları yağmalanan ve güç bela kendilerini Türkiye’ye atan yaralı nakliyecilerin yaşadıkları, gelecekteki -ölümlü- olayların göstergesi eğer hızlı çözüm üretilmezse. Sınırın hemen ötesindeki bu gerginlik Türkiye’de Suriyelere yönelik protestoların sonucu gibi gösterilse de işin perde arkasında Soros anlayışının Türkiye topraklarını da hedef alan emperyalist projeleri var.

İçerideki Suriye gerginliği biraz farklı. Uzun zamandır sığınmacılara yönelik biriken öfke, Kayseri’de Suriyeli bir yetişkinin, çocuk istismarı girişimi ile tavan yaptı. O gece Kayseri’de yaşanan kaosu yerel halktan bir arkadaşıma sordum, “Direkten döndük, 6-7 Eylül olaylarından beterini yaşardık, eğer Suriyelilerin evlerine atılan molotoflar patlasaydı” dedi. Ülkenin dört bir yanına yayılan kavganın iktidarca tecavüz olayına bağlanması ise gerçekleri perdelemektir. Hele hele olayların muhalefete fatura edilmesi, trajikomik. Biliyoruz ki Türkiye’nin Suriye ve dolayısıyla Afgan sorunsalı çok derin. Toplumun büyük bölümü, 10 misline çıkan ev kiralarını, hayat pahalılığını ve düşen yaşam standardını sayıları 10 milyonu bulan yabancılara bağlıyor. O yüzden Kayseri, Gaziantep, Hatay, Sultanbeyli’deki olayların 81 il ve 922 ilçeye sıçraması an meselesidir.

Peki Türkiye ne yapmalı? Şansınız varsa kolluk gücü ile sokak olaylarının önüne geçersiniz Kayseri’deki gibi. Asıl çözüm ise diplomasi. Geçen yıl bu zamanlar CHP’nin o dönemdeki genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, şimdilerde de CHP lideri Özgür Özel’in dile getirdiği, Ankara-Şam ilişkilerinin normalleşmesi tansiyonu düşürür. Hatta gerginliğin yaşandığı gece CHP’nin 10 maddelik bir ültimatom yayımlaması AKPSaray yönetiminin yol haritası olmalıdır.

Gerçi, Esad yönetimi ile yapılacak görüşmelerde vücut bulacak geri dönüş protokolü inandırıcı zemine oturtulamazsa konu sarpa sarar! O yüzden sayısı giderek artan sığınmacıların toplumsal, siyasal, ekonomik ve demografik yapıda açtıkları yara, ortak akıl ve hızlı adımlarla tedavi edilmelidir. Elbette süreci yönetirken PKK’nin güney sınırındaki tavrı da izlenmeli!

HAVADA KRİZ VAR

Geçen haftanın gündemi Antalya merkezli uçak rötarlarıydı. Günlük 90-100 arasındaki iniş kalkış sayısı 38’e düşünce 11-12 saatlik rötarlar yaşandı. Bazı uçaklar yakıt krizine girip acil iniş isteğinde bulundu. Sorun özlük haklarını alamayan ve “Ha bugün, ha yarın” diye kandırılan DHMİ kule görevlilerinin inisiyatif kullanıp 90-100’e çıkardıkları iniş kalkışı, yönetmelikte belirtilen 30’a indirmeleri olarak gösterildi. Ancak kapasitenin üç misli iniş kalkışa alışmış Antalya’da sayı normalin az üstünde (38 uçuş) seyredince ortalık birbirine girdi. Cumartesi 08.00’deki Sunexpress Antalya-Kayseri uçuşu gece 22.30’da yapıldı. 12.00’deki İzmir uçuşu gece 01.00’e sarktı, Anadolu Jet’ken AJet adını alan THY’nin eski markası iptallere imza attı. Çözüme gelirsek DHMİ personeli hak edişini alıp üç misli çalışırsa işler geçici olarak normale döner ancak asıl çözüm havaalanının büyütülüp yer hizmetlerinin geliştirilmesi. Burada da iş arabuluculuğa soyunacak turizmcilere düşüyor.

NÜKLEER ELEKTRİK GECİKİYOR

Elektriğe yüzde 38 zam geldi. Çünkü dışa bağımlıyız enerjide. Çözüm ise malum risklerin göze alınıp onayı verilen Mersin Akkuyu Nükleer Santralı’nın devreye girmesi. Eğer santral, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim vaadinde söylediği gibi geçen mayısta çalışmaya başlasaydı birim fiyatı 12.5 ABD Doları olan ucuz elektrik sayesinde ülke rahat nefes alacaktı.

Peki ne zaman biter? Sorduk, “Yakında” dediler ama Rus Rosatom firmasının inşaatın başından beri Türk yüklenici Titan2 IC’ye mesafeli. Oysa Titan2, zamanında iş bitirme taahhütleri ile bilinen bir firma. Devlet bu konuda direksiyonu Ruslara bırakmasa nükleer enerji çoktan prizlerimize ulaşmıştı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kaos bize yarıyor 28 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları